İşsizlik parası vergiden muaf mı?

3. kanı: İşsizlik parası vergiden muaf tutuluyor
Bu kanının kısmen doğru olduğunu söyleyebiliriz. İşsizlik parası genelde vergiden muaf. Aynı durum, aylıklara ilaveten ödenen ve Almancası ‘Lohnersatzleistung’ olan, örneğin kısa çalışma programına dahil olanlara yapılan maaş takviyesi, ebeveyn veya hastalık parası gibi ödenekler için de geçerli. Ancak bahsi geçen ek ödenekler, sigortalının tabi olduğu vergi oranını artırıcı yönde etkileyebiliyor. Örneğin işsizlik nedeniyle bağlanan işsizlik ödeneği, kişinin diğer gelirlerine eklenmektedir. Bu hesap modeliyle, kişinin vergiye tabi gelirinde bir artış olması halinde, bunun neticesinde vergi oranı da sigortalının aleyhinde olacak şekilde bir artış söz konusu olabilir. Artan vergi oranı doğrultusunda, söz konusu takviye ödeneklerin dışındaki yan gelirlerden vergi kesilmektedir. Vergi oranında artışa neden olan bu vergilendirme yöntemine Almanca’da ‘Progressionsvorbehalt’ denilmektedir.

4. kanı: Vergi beyanını hazırlarken arkadaşlarım bana yardımcı olabilir.
Vergi uzmanlarının verdiği bilgiye göre, vergi denkleştirmesi yapmak amacıyla, zahmetli bir iş olan vergi beyanının hazırlığında aile bireylerinin, ki buna eşler, resmi kayıtlı hayat arkadaşları, nişanlı veya kardeşler sayılmaktadır, birbirlerine ücretsiz olarak yardımcı olmalarına izin veriliyor. Ancak amca veya dayı çocukları gibi ikinci dereceden akraba, arkadaş ve dostların ise vergi beyanını hazırlarken yardımcı olmalarına izin verilmiyor. Bu tür yardımlaşmanın sakıncalı olması ilk bakışta saçma gelse de, vergi uzmanları bu konuda uyarıda bulunduklarını hatırlatmak istiyoruz.

5. kanı: Aralarındaki vergi sınıfı dağılımı 3 ve 5 olan eşler mutlak suretle vergi denkleştirmesi yapmakla yükümlüler.
Bu kanının kısmen doğru olduğunu söyleyebiliriz. Eşlerden birinin tabi olduğu vergi sınıfı 3, diğerinin ise beş ise ve her ikisi de çalışıyorsa, eşlerden her biri sigortalı bir işte çalıştığı için vergi beyanında bulunmakla yükümlüdür. Ancak eşlerden biri çalışmadığı için vergi sınıfı 5’e tabi olduğu andan itibaren, çalışmayan eş için bu yükümlülük kalkar.

6. kanı: Eşlerin farklı vergi sınıflarına tabi olmalarıyla vergiden tasarruf edilir.
Bu ifade veya kanı yanlıştır. Vergi sınıfları, sadece aylıklardan yapılacak vergi kesinti miktarının belirlenmesi açısından önem taşıyor. İşveren tarafından, çalışanlarından aylıklarından otomatikman kesilen ve maliyeye aktarılan vergi miktarı, gelir vergisi için sadece peşinen yapılan bir ön ödemedir. Kişi veya eşlerin nihayetinde ödemeleri gereken gelir vergisi miktarı, yıl sonunda kesin olarak tespit edilmektedir. Bu nedenle, vergi denkleştirmesi sonucu eksik ödenen gelir vergisinin vergi mükelleflerinden talep edilebileceği gibi, fazladan yapılan ödemelerde ise vergi iadesi de söz konusu olabilmektedir. Vergi sınıflandırmaktaki hedeflenen amaç, aslında eşlerin gelir ve giderlerine göre belirlenen nihai vergi miktarına yakın bir ön kesintinin yapılmasını sağlamaktır. Doğru yapılan bir vergi sınıflandırması, eşlerin yıl boyunca özel durumlarına en uygun ön vergi ödeme miktarının belirlenmesini sağlayacaktır.

7. kanı: Vergi denkleştirmesine ilişkin maliyeden gelen tebligatlarda hata payı yoktur.
Bu bilginin de yanlış olduğunu söyleyebiliriz. Almanya’da maliyenin vergi beyanında bulunan vergi mükelleflerine gönderdiği tebligatlar her zaman doğru olmayabiliyor. Örneğin gelir vergi açısından önemli olan bir harcamanızın maliye tarafından yanlışlıkla kabul edilmemesi gibi durumlar söz konusu olabiliyor. Bunun neticesinde nihai gelir vergisi hesabında hatalar meydana gelebiliyor. Vergi uzmanları, maliyeden gönderilen bildirimlerini dikkatli bir şekilde incelenmesini, vergi beyanında bildirimde bulunduğunuz gelir ve gider kalemlerinin tek tek karşılaştırılmasını öneriyorlar. Maliyenin yaptığı vergi hesabının sizinkisinden farklı olması halinde, yapılan vergi bildirimine (Steuerbescheid) karşı, bildirimin yapıldığı tebligattan sonraki bir ay içinde itiraz etmeniz gerekiyor.

8. kanı: Sigorta aidatları vergi tasarrufu sağlar.
Halk arasında çok yaygın olan bu kanının kısmen doğru olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin kaza veya mali mesuliyet sigortalarına yatırdığınız aidatları genel olarak vergiden düşebilirsiniz. Vergiden düşebileceğiniz sigorta aidatlarındaki tavan miktar, sigortalı çalışanlar için 1.900 Euro, serbest girişimciler için 2 bin 800 Euro ile sınırlıdır. Sağlık ve bakım sigortasına yapılan kesintiler ise öncelikli olarak vergiye tabi gelirden düşülmektedir.
BİTTİ

BUNU BİLİYOR MUSUNUZ?

KAHVE MOLASI ÇALIŞMA SÜRESİNDEN SAYILIYOR MU?
ALMANYA’da iş başlangıç ve bitiş saatleri elektronik olarak tespit edilen iş yerlerindeki çalışanların verecekleri molalar elektronik olarak kaydedilmesi gerekiyor, aksi takdirde işverenler bu kurala uymayan çalışanına çıkış verebilir. Bu kural örneğin sadece 10 dakika gibi kısa bir süre için de olsa, kahve molaları için de geçerlidir, zira kahve molası Alman İş Hukuku açısından çalışma süresinden sayılmamaktadır. Kahve molasını çalışma süresinden düşmeyen ve bunu gizlemeye veya yalanlamaya çalışanlar için, işverenin yazılı uyarı bulunmadan bile iş çıkışı verme hakkına sahip olduğunu biliyor muydunuz? Bununla ilgili vergilen ve örnek teşkil eden bir mahkeme kararı bile var.

MAHKEME HAKSIZ BULDU
Hamm İş Mahkemesi, ‘13 Sa 1007/22’ dosya No’lu davada verdiği kararında, temizlik işinde çalışan ve iş sırasında işyerinin karşısındaki lokalde, elektronik ortamda işyerinden ayrıldığını kaydetmeden kahve içmeye gittiği için patronu tarafından işten çıkartılan davacı kadını haksız buldu. Çalışanının iş saatleri sırasında kahve molasına çıkmasını gözlemleyen patron, çalışanına hesap sorduğunda, davacı kadın mola verdiğini önce gizlemeye çalıştı. Patronu, durumu cep telefonuyla çektiği fotoğraflarla kanıtlayabileceğini söylemesi üzerine kusurunu kabul eden yüzde 100 engelli kadın, kendisine derhal verilen iş çıkışına karşı mahkemede davacı oldu. Mahkeme, işverenin, belediye bünyesindeki engelliler dairesinden izin alarak verdiği çıkış işlemini, hukuken uygun buldu. Davacı kadının, böyle bir olayı bir kez yaşadığı gerekçesiyle, işverenin verdiği çıkış kararına itiraz etmişti. Yargıçlar, çalışanın kahve molasına kasıtlı olarak çalışma süresinde çıkması ve bunu kendisinden hesap soran işverenin huzurunda gizleme çalışması, derin bir güvensizliğe yol açtığından, işverenin uyarı cezası vermeden derhal iş çıkışı vermesi konusunda haklı buldular.