Güncelleme Tarihi:
İspanya'nın başkenti Madrid'de temaslarda bulunan Aycı, Türkiye-İspanya yatırım ilişkileri, yeni projeler ve beklentilere ilişkin bilgi verdi.
Türkiye-İspanya hükümetlerarası ikili zirve kapsamında geçtiğimiz kasım ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki heyetin Madrid'e yaptığı ziyaretin “çok olumlu sonuçlarının alındığını” belirten Aycı, “İspanyollar, Türkiye ile ilgili yatırım iştahlarını artırmış durumdalar. Belki bütün yatırımlar BBVA'nın Garanti Bankası'na yaptığı yatırım kadar çok ölçekli değil ama yine de önemli düzeyde. BBVA'nın bu yatırımdan ve Türkiye'deki bankacılık sisteminden çok memnun olması, açıkçası İspanya'daki şirketler nezdindeki pozisyonumuzu çok güçlendiren bir unsur” diye konuştu.
Türkiye'nin gerçekten büyüyen ve gelişen bir pazar olması, bölgesindeki ekonomik ağırlığının çok ciddi olması, güçlü maliyesi, dinamik özel sektörü, kriz yönetimi, dinamik orta sınıfı, ihracat potansiyeli ve çevre ülkelerle olan yakın ilişkilerinin Türkiye'ye güç verdiğini anlatan Aycı, İspanyolların da bunun farkında olduğunu vurguladı.
İspanya İşverenler Konfederasyonu (CEOE) ile işbirliği mutabakatı imzalayan Aycı, burada yaptıkları görüşmelerle ilgili de, “Türkiye'nin Afrika'ya doğru ilerlemesi İspanyolların ilgisini çekiyor. Asya'da, Orta Doğu'da ve Kuzey Afrika'da çok etkili olduğumuzu bildiklerini söylüyorlar ve 'Buralara giderken İspanyol firmaları da yanınıza almanızı istiyoruz' diyorlar” değerlendirmesini yaptı.
CEOE ile imzalanan mutabakat gereği projelere odaklanmış, sektörel toplantılar yapılacağını kaydeden Aycı, ilk toplantının her iki taraftan 15'er kişilik grupların katılımıyla Madrid'de olacağını dile getirdi. Aycı, İspanyolların Anadolu'da büyüyen firmaları tanımak istediklerini ve buradaki yükselen firmalarla iş yapmayı hedeflediklerini de anlattı.
Santander Bankası, Türkiye'deki altyapı projeleri ile ilgileniyor
Aycı, İspanyol firmaların Türkiye'ye olan yıllık yatırım potansiyelini, spesifik olarak çalışılması halinde rahatlıkla 500 milyon dolar düzeyine çıkarabileceklerini belirtti.
Dünyanın en büyük bankalarından olan İspanyol Santander Bankası ile görüşme yaptığını da aktaran Aycı, “Santander, proje finansmanında dünyanın en büyük bankalarından bir tanesi. Türkiye'deki alt yapı projeleri ile onlar da ilgileniyorlar. Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıl içinde aşağı yukarı 400 milyar dolarlık bir altyapı projeleri var” dedi.
Aycı, İspanyol firmaların 3. ülkelerde Türk firmalarla işbirliği yapmayı arzuladıklarını, Türkiye'nin gelişen pazarının Avrupa'daki durgunluğun reçetelerinden birisi olabileceğini, bu bakımdan İspanyol şirketlerin Türkiye ile çok yakından ilgilendiklerini ifade etti.
Uzun vadeli fonlarla ilgili ciddi bir çalışma yapıyoruz
Üzerinde çalışma yaptıkları uzun vadeli fonlarla ilgili de bilgi veren Aycı, şunları kaydetti:
“Devlet, emeklilik, öğretmenler, itfaiyeciler, bireysel emeklilik fonları gibi 20-30 yıllık, uzun dönemli, daha stabil, yüksek beklentinin olmadığı fonlar var. Bunlar Türkiye'nin finansman maliyetinde hem vadeyi uzatacak hem de finansal maliyetlerimizi düşürecek yatırım modelleri. Eğer finansman modelimiz içine biz bunları ilave edebilirsek Türkiye'deki borçlanma maliyetimizi ve dış finansman ihtiyacımızdaki kırılganlıklarımızı daha da azaltacak bir faktör elde etmiş oluruz. Şu anda ciddi çalışma ve görüşme içindeyiz. Kanada'dan, ABD'den, İngiltere'den, Singapur veya Malezya'dan fonlarla çok yakın çalışma halindeyiz.”
Aycı, Acıbadem Hastanesi'ne yatırım yapan Malezyalı fonun, şu anda 3. havalimanına yatırım yapmakla ilgilendiğini ancak İngiltere veya İspanya'daki yatırımcıların da benzer ilgiyi gösterdiklerini söyledi.
Krizden çıkışın çözümü, Türkiye gibi büyüyen pazarlarda yatırım yapmak
“İspanya'daki kriz, yatırımda onları daha korkak mı yapıyor?” şeklindeki bir soruya ise Aycı, şu cevabı verdi:
“Hayır. Aksine İspanyollar için krizden, durgunluktan çıkışın, açıkçası önemli çözümlerinden bir tanesi Türkiye gibi büyüyen pazarlarda yatırım yapmak olduğunu düşünüyorum. Bunun farkındalar. İçerideki ekonomide kırılganlıkları ve düşen talebi, dışarıda yükselen talebi olan pazarlarda işbirliği yaparak, yatırım yaparak gidermek zorundalar. Türkiye sadece iç talebe dayalı büyümüyor, yüksek bir ihracat performansıyla büyüyor. İhracatımız istikrarlı büyüyor. Türkiye ekonomisi, mali disiplini, dinamik özel sektörü ve önemli projeleriyle dış talebi yakalayabilen üretim gücüyle bu firmalar için çok önemli bir yatırım yapma alanı.”
2013 yılında Türkiye'ye 'yatırım notu' verilmesini bekliyoruz
Artık Türkiye'nin makro ekonomisini tanıtmadıklarını, sadece proje üzerinde konuştuklarını vurgulayan Aycı, 3. köprü, enerji, kömür, yenilenebilir enerji, liman gibi projelerinin konuşulduğunu ve bunun çok önemli olduğunu anlattı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Moody's ve Standard&Poor's'a, “Gecikmiş kararlar almayın, bizi geriden takip etmeyin” çağrısı yapan Aycı, 2013 yılı içinde bu 2 kuruluştan en az birinin “Türkiye'ye yatırım notu verenler kervanına katılacağı” beklentisinde olduğunu da sözlerine ekledi.