Ahmet KÜLAHÇI / Fotoğraf: Instagram, Arşiv
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2019 10:12
1954, 1974, 1990 ve 2014 yıllarında Dünya Futbol Şampiyonu olan Almanya, geçen yıl Rusya’da yapılan Dünya Kupası’na daha ilk turda veda etti. Spor otoritelerine göre, ilk turda elenmelerine rağmen yaptıkları karşılaşmalarda en iyi performans sergileyenler arasında Türkiye kökenli Alman Milli Takım oyuncusu Mesut Özil de vardı.
AMA futboldan anlayan da anlamayan da
Almanya’ının elenmesinin faturasını
Mesut Özil ile İlkay Gündoğan’a kesti.
Farklı partilerden politikacılar Türkiye kökenli bu iki futbolcuya verip veriştirdiler.
Alman medyası da öyle.
Hem de ağız birliği etmişçesine.
Mesut Özil ile İlkay Gündoğan’ın ‘suçu!’, Londra’da katıldıkları bir etkinlikte Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la bir araya gelip fotoğraf çektirmeleriydi.
“Nasıl olur da Alman Milli Takımı oyuncuları, Erdoğan’la bir araya gelip oynadıkları kulüplerin formalarını armağan edebilirler?” diyerek adeta bir ‘linç kampanyası’ sürdürdüler.
Alman Futbol Federasyonu, Mesut Özil ile İlkay Gündoğan’a sahip çıkmadı.
Farklı kesimlerden gelen haksız ve yoğun eleştiriler nedeniyle Mesut Özil, “Irkçılığa ve saygısızlığa maruz kalmış hissederken, artık Almanya’yı uluslararası düzeyde temsil edemem” diyerek bir daha Alman Milli Takımı’nda forma giyemeyeceğini ilan etti.
*
İşte bugünlerde Mesut Özil yine Almanya’da hedef tahtası oldu.
İngiltere Premier Lig takımı Arsenal’de forma giyen Mesut’un ‘tek suçu!’, nişanlısı Amina Gülşe ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’la havaalanında buluşup düğün davetiyesi vermeleri ve nikâh şahidi olmasını istemeleri.
Haber duyulur duyulmaz, Mesut Özil Almanya’da sosyal medyada topa tutuldu.
Sağ popülist Alman politikacılar da verdi veriştirdi.
Alman medyasının çoğu da öyle.
“Bu, demokratların suratına şamardır” yorumu yapanlar oldu.
“Bu, Mesut Özil’e idol gözüyle bakan genç futbolcuların suratına şamardır” yorumu yapanlar oldu.
Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığıyla neden düğüne davet ettiklerini sorguladılar.
Başbakan Angela Merkel’in yıllarca genel başkanlığını yaptığı Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) Genel Sekreteri Paul Ziemiak, “O (Mesut Özil), Almanya’da milyonlarca genç insanın idolüdür. Bu tutumu tam bir sorumsuzluktur” diyerek Özil’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’la buluşmasını ve düğünlerine davet etmesini eleştirdi.
*
Bazı Alman politikacıların ve Alman medyasının çoğunun Mesut Özil’e dönük yaklaşımı tam bir iki yüzlülüktür.
Atalarının geldiği ülke olan Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’la buluştukları gerekçesiyle Türkiye kökenli Mesut Özil ve İlkay Gündoğan’ı topa tutanlar, Almanya’nın eski milli futbolcularından Lothar Matthaeus’un geçen yıl
Dünya Kupası sırasında Rusya Devlet Başkanı Wladimir Putin ile bir araya gelip, “Bu benim son 40 yılda gördüğüm en iyi Dünya Kupası’ndan biriydi. Sayın Başkan, bunun için size teşekkür ediyorum” diye övgüler yağdırmasına seyirci kaldılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a düğün davetiyesi veren Mesut Özil’i topa tutanlar, 18.08.2018’de Avusturya’nın Steiermark kentinde enerji alanında faaliyet gösteren iş insanı Wolfgang Meilinger ile dünyaevine giren Avusturya Dışişleri Bakanı Karin Kneissl’in nikâhına Rusya Devlet Başkanı Putin’in ‘onur konuğu’ olarak katılmasına hiç ses çıkarmadılar.
Kırım’ı ilhak eden, yüzbinlerce insanını öldürten ve milyonlarcasının ülkeyi terk etmesine yol açan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a tam destek veren Putin ile dans ettikten sonra yerlere kadar eğilip ‘önünde diz çöken’ Bakan Karin Kneissl’in bu davranışına seyirci kaldılar.
*
Almanya’da farklı partilerden politikacıların, Alman medyasının ‘otokrat’ olarak niteledikleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AB, ‘Sığınmacı Sözleşmesi’ imzaladı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de bu sözleşmenin mimarlarındandı.
Hedef Türkiye’ye, Avrupa’ya geçiş kapılarını kapattırmaktı.
Nitekim öyle de oldu.
Türkiye sözünde durdu ve Avrupa’ya sığınmacı akınına geçiş vermedi.
Türkiye sığınmacıları kendi toprakları içinde barındırdı.
Evet, şu ‘bizim Avrupalılar’ı da ‘bizim Almanlar’ı da anlamak kolay değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, işlerine gelince partner hem de sağlam partner, gelmeyince de otokrat.