Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da ana muhalefet partisi CDU’nun ‘Temel İlkeler Programı’ndaki yer alan Müslümanlar ve İslam’la ilgili ifadeler tepki çekmeye devam ediyor. CDU, tepki çeken “Bizim değerlerimizi paylaşan Müslümanlar Almanya’ya aittir” ifadelerini çıkarmış, yerine “Müslümanlar Almanya’nın ve toplumumuzun dini çeşitliliğinin bir parçasıdır. Değerlerimizi paylaşmayan ve liberal toplumumuzu reddeden bir İslam Almanya’ya ait değildir” ifadelerini kullanmıştı. Ancak bu değişiklikle Müslümanlar hedeften çıkarılmış, yerine İslam konulmuştu. CDU’nun gelecekte parti içi siyasete yön verecek ‘Temel İlkeler Programı’ndaki bu ifadeler, Almanya’da Türk toplumunun ve Müslümanların tepkisini çekmişti. Almanya İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici “Bu ifade çok sorunludur. Müslümanların damgalanmasına yol açacaktır. Tartışmalar daha da sertleşecek ve Müslümanlara yönelik düşmanlık artacaktır. CDU’nun tutumları toplumu bölüyor ve Müslümanları ötekileştiriyor. CDU belli bir dinin ya da dini görüşün Almanya’ya ait olmadığını söyleme hakkını nereden alıyor?” derken, Almanya Türk Toplumu Eş Başkanı Gökay Sofuoğlu ise şunları söylemişti: “CDU, Müslümanlarla ilgili aklı başında bir görüş oluşturamadı. Müslümanlara karşı ön yargıyla hareket ediyor. CDU‚ ‘Değerlerimizi paylaşmayan İslam Almanya’ya ait değildir’ derken neleri kastediyor. Müslümanların değerleri yok mu? CDU bu ayrıştırıcı dili bir kenara bırakmalı.”
‘ELİMİZDEKİ METİN TASLAK’
CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, gelen tepkiler üzerine Alman Haber Ajansı’na bir açıklama yaptı. ‘Temel İlkeler Programı’ndaki İslam’la ilgili ifadelerin taslak metinde yer aldığını, bu konudaki tartışmaların henüz bitmediğini belirten Merz, CDU’da Müslümanlarla ilgili bakış açısına yönelik iç tartışmanın devam ettiğini söyledi: “Şu anda kurultay için bir taslak metin var. Bu konuda orada daha fazla tartışma yapacağımızı varsayıyorum, ancak bu iyi ve doğru. Çünkü bu konuyu açıklığa kavuşturmamız gerekiyor, çünkü Almanya’da siyasi İslam ve radikallerle ilgili ciddi sorunlarımız var. Bu inkâr edilemez. Almanya’da devlet ve din arasında net bir ayrım var. Ancak bazı Müslümanlar bunu kabul etmek istemiyor. Onlar için şeriat yasaları anayasadan daha öncelikli. Bir yandan buradaki Müslümanların büyük çoğunluğu Almanya’da toplumumuzun bir parçası olarak sorunsuz bir şekilde yaşarken, bazıları üçüncü ve dördüncü nesilde olduğu için net ve olumlu bir açıklama yapmak bizim için önemli. Ancak Müslümanlar da dahil olmak üzere Almanya’daki herkesin anayasamızın ve toplumumuzun değerlerine bağlı kalmasını beklediğimizi vurgulamak da bir o kadar önemli. Bu tartışmaları İsrail ile dayanışmanın bir parçası olarak da gördüğünü görüyorum. ‘Yahudi yaşamı’ Almanya’ya ait ve bu her zamankinden daha fazla korunmalı. Müslüman olan pek çok kişinin İsrail’in var olma hakkına karşı çıktığını biliyoruz. ‘İslami yaşam’ da Almanya’nın bir parçası. Buna şüphe yok. Ancak kurallar dini cemaatler tarafından değil devlet tarafından belirlenir.”
CDU’nun ‘Temel İlkeler Programı’ mayıs ayı başında Berlin’de yapılacak kurultayında kabul edilecek.