İSLAM VE MEDYA

Güncelleme Tarihi:

İSLAM VE MEDYA
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2015 09:54

ALMANYA’da hükümet ortağı Sosyal Demokrat Parti’ye (SPD) yakın Friedrich Ebert Vakfı’nda önceki akşam Alman Medyasında İslam Fotoğrafı adı altında bir etkinlik düzenlendi.

Haberin Devamı

Etkinliğe çok sayıda Alman medya mensubu katıldı.Humbold Üniversitesi Ampirik Göç Araştırması Berlin Enstitüsü’nden Dr. Naika Foroutan, Almanya’daki Müslümanlar ve Alman toplumunun Müslümanlar ile İslam’a yaklaşımları hakkında detaylı bilgiler verdi.

Son dönemlerde yapılan araştırmalardan örnekler aktardı.

81 milyon nüfuslu Almanya’da 4 milyon civarında Müslüman’ın yaşadığına ve bu rakamın da toplam nüfus içinde yüzde 5’i ancak bulduğuna dikkat çekti.

Yapılan tüm araştırmaların 2030 yılına kadar ülkede yaşayan Müslümanların sayısının en fazla 5.2 milyona ulaşacağının, yani yüzde 7 civarında olacağını gösterdiğinin de altını çizdi.

Ama böyle olduğu halde Almanların çok büyük bir bölümünün ülkede yaşayan her 5 kişiden birinin Müslüman olduğundan hareket ettiğini de hatırlattı.

Almanya’da yaşayan her 20 kişiden sadece biri Müslüman olduğu halde, insanlar acaba nasıl ve neden böyle bir algıya varmaktadır?

Acaba PEGIDA kısa adıyla bilinen Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar neden benzer yalanları istismar etmekte ve sokaklara dökülmektedir?

Acaba Almanların yüzde 60’ı İslam’ı neden bir tehdit olarak görmektedir?

Acaba Almanların yüzde 63’ü neden İslam’ın Batılı değerlerle uyuşmadığı görüşündedir?

Hem de Almanların yüzde 77’si İslam hakkında yeterli bilgi sahibi olmadıklarını itiraf ettikleri halde neden ve nasıl böyle bir sonuca varabilmektedir?

* * *

Dr. Foroutan, Alman medyasının insanların kafasında İslam fotoğrafı oluşmasındaki rolü hakkında bir değerlendirmede bulunmadı.

Daha doğrusu bulunmak istemedi.

Somut verileri aktarmakla yetindi.

Katılımcılardan bazıları Alman medyasında Selefilerle ilgili yayınların Almanya’da olumsuz bir İslam fotoğrafı oluşmasında etkili olduğunu söylediler.

Aynı şekilde başörtüsü yasağı ile ilgili mahkeme kararlarının taraflı yansıtılmasının da.

Tabii Alman meslektaşlar bu yöndeki yaklaşımlara hemen itiraz ettiler.

Alman medyasının çok büyük bir bölümünün PEGIDA’ya karşı düzenlenen gösterilere daha geniş yer verdiğini savundular.

Medyanın görevinin kamuoyunu gelişmelerle ilgili olarak hiçbir boyutunu gizlemeden detaylı bir biçimde bilgilendirmek olduğunu söylediler. Zaten doğru olanı da budur.

Buna kimsenin itirazı yoktur.

Olmamalıdır da.

Ancak Wuppertal’da kendileriniŞeriat Polisi (Scharia Polizei) olarak niteleyen birkaç aşırı Selefi’nin hem yazılı basında hem de Alman televizyonlarında Almanya’ya Şeriat geliyormuş gibi yansıtılmasını da anlamak mümkün değildir.

* * *

Aslında olumsuz İslam fotoğrafı yalnız Almanya için geçerli değildir.

Bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yapılan kamuoyu yoklamalarına bakıyorum.

Örneğin, Polonya’da ve Macaristan’da İslam’ı, Müslümanları bir tehdit ve tehlike olarak görenlerin oranın daha yüksek olduğunu görüyorum.

Polonya’da kaç Müslüman yaşamaktadır bilmiyorum.

Bunu zaten Polonyalılar da bilmezler.

Her ne kadar resmi veriler bulunmasa da, 38.5 milyon nüfuslu Polonya’da yaşayan Müslüman sayısı birkaç bini geçmez.

Aynı durum 9.8 milyon nüfuslu Macaristan için de geçerlidir.

Ama buna rağmen Polonyalıların yüzde 47.1’i ülkede çok Müslüman olduğundan yakınmaktadır.

Hatta bu oran Macaristan’da yüzde 60.7’ye ulamaktadır.

İşte bunu anlamak mümkün değildir.

Bu tamamen önyargılardan kaynaklanmaktadır.

Aynı önyargılar diğer AB ülkelerinin çoğu için de geçerlidir.

Ve önyargıların oluşmasında da pekiştirilmesinde de medya önemli bir rol oynamaktadır.

İstemeyerek bile olsa...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!