İslam Almanya’ya ait mi?

Güncelleme Tarihi:

İslam Almanya’ya ait mi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2021 10:59

Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) Genel Başkanı olmak isteyen Başbakanlık Dairesi Başkanı Helge Braun, adaylığını resmen ilan etmek için hafta başında başkent Berlin’deki ‘Basın Evi’nde bir basın toplantısı düzenledi. Yanında Türkiye kökenli Federal Meclis milletvekilli Serap Güler ile Meclis Grup Başkan Yardımcısı Nadine Schön de vardı.

Haberin Devamı

İslam Almanya’ya ait mi
HELGE Braun, genel başkan seçilmesi halinde Serap Güler’i CDU Genel Sekreteri adayı göstereceğini açıkladı.
Kısa bir açıklamadan sonra sorular bölümüne geçildi.
Alman meslektaşlardan biri Helge Braun’a “İslam Almanya’ya mı aittir?” diye sordu.
Belli ki, Müslüman kadın politikacı Serap Güler’in yeteneği değil, dini ilgilendiriyordu onu.
Braun, Almanya gibi farklı kültürden, farklı dilden, farklı dinden ve farklı milliyetten insanların birlikte yaşadığı bir ülkede, bu ve benzer sorulara artık yer olmaması gerektiği yanıtını verdi.
Ama Alman meslektaş ısrarlıydı.
“Soruma yanıt vermediniz. İslam Almanya’ya mı aittir?” şeklindeki sorusunu yineledi.
Evet...
Alman Anayasası’nın 4’üncü maddesinde, “Din ve vicdan özgürlüğü ile din ve dünyevi inanç özgürlüğüne dokunulamaz. Dinin rahatsız edilmeden uygulanması güvence altındadır” denilmektedir.
Helge Braun da bunu hatırlatmakla yetindi.

Haberin Devamı

WULFF SÖYLEYİNCE ATEŞ PÜSKÜRDÜLER
Aslında Almanya’da bu sorunun yanıtını Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff ile dönemin Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble yıllar önce verdiler.
Daha sonraları Başbakan Angela Merkel de.
26 Eylül 2006 tarihinde düzenlenen 1’inci Almanya İslam Konferansı’nın açılışında Bakan Schaeuble, “İslam Almanya’nın bir parçasıdır, Avrupa’nın parçasıdır. İslam günümüzün bir parçasıdır, geleceğimizin parçasıdır” dedi.
Yani İslam’ın hem Almanya’ya hem de Avrupa’ya ait olduğunu söyledi.
Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff, iki Almanya’nın birleşmesinin 20’nci yıl dönümü vesilesiyle Bremen’de 3 Ekim 2010 tarihinde düzenlenen devlet töreninde yaptığı konuşmasında, “Şüphesiz Hıristiyanlık Almanya’ya aittir. Şüphesiz Musevilik Almanya’ya aittir. Bu bizim Hıristiyan-Musevi tarihimizdir. Ama artık İslam da Almanya’ya aittir” diyerek toplumsal barışın korunması açısından önemli bir sinyal verdi.
Wolfgang Schaeuble’nin aynı anlama gelen benzer içerikli söylemine ses çıkarmayanlar, birden küplere binip Wulff’a ateş püskürmeye başladılar.
Alman medyasının önemli bir bölümü de Wulff’un ‘açıklarını’ bulmak için adeta seferber oldu.

Haberin Devamı

MERKEL DE SONRADAN KABULLENDİ
Tanıdık bir iş insanından aldığı düşük faizli krediyi, başkalarıyla birlikte yedikleri yemeğin parasının bir rejisör tarafından ödenmesini bile ‘yolsuzluk’ olarak niteleyip üstüne üstüne gittiler.
Bu ‘saldırılara’ daha fazla dayanamayan Christian Wulff, 1 Temmuz 2010’da üstlendiği Cumhurbaşkanlığından görev süresinin dolmasına daha yaklaşık 3.5 yıl olduğu halde 17 Şubat 2012’de istifa etti.
Her ne kadar başlangıçta o dönemler CDU Genel Başkanı da olan Başbakan Angela Merkel, Wulff’un söylemine çok sıcak bakmasa da daha sonraki yıllarda kabullendi.
Nitekim dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun 12 Ocak 2015’te Almanya’ya yaptığı resmi ziyaret sırasında düzenlenen basın toplantısında, bir soru üzerine Merkel, “Şunu söylemek isterim ki, eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, ‘İslam Almanya’ya aittir’ dedi. Öyle. Ben de aynı düşüncedeyim” açıklamasında bulundu.

Haberin Devamı

BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK
83.2 milyon nüfuslu Almanya’da resmi verilere göre 5.3-5.6 milyon Müslüman yaşamaktadır.
Yani bu insanlar ‘buralıdır’ ve onların dini İslam da Almanya’nın bir parçasıdır.
Yani bu insanlar Almanya’ya ait olduklarına göre İslam da Almanya’ya aittir.
Ama böyle olduğu halde Almanların yüzde 67’si İslam’ın Batı dünyası ile bağdaşmadığını düşünüyor.
Almanların yüzde 57’si “İslam tehdittir”, yüzde 40’ı “Müslümanlar yüzünden kendimi ülkemde yabancı hissediyorum” diyor.
“Müslümanlar yüzünden yaşam biçimimizi değiştirmek mecburiyetindeyiz” diyenlerin oranı yüzde 49’u buluyor.
Oysa ki, yine Alman kurumlar tarafından yapılan araştırmalara göre, Müslümanların yüzde 90’a yakını Almanya’da her alanda özgürlükleri içeren demokratik sisteme tam destek verirken, bu oran ‘yerli Almanlarda’ yüzde 70’te kalıyor.
Müslümanlar bu ülkede toplumun her kesimiyle barış içinde yaşamak istiyor.
Hem de din özgürlüğünü de garanti eden Alman Anayasası’na saygılı bir biçimde.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!