İsimsiz mektuptaki iddialar

Bazı insanlar vardır, verdikleri mücadele ve elde ettikleri başarılarla ‘rol model’ olarak seçilmişlerdir. Rol model olarak seçilen bir insanın sorumluğu da çoktur. Attığı her adım, söylediği her söylem ve yaptığı her eylem büyük önem taşır. Çünkü o toplumun diğer fertleri için önemli bir örnektir.

Hollanda’da önemli bir konuma gelmişseniz, bu kolay olmamıştır, bunu herkes bilir. Tüm bunları Türk kökenli biri olarak 24 yaşında Hollanda’da profesyonel hakemliğine iki yıl önce adım atan Serdar Gözübüyük için söylüyorum. Son günlerde onun hakkında bir çok şey yazıp çiziliyor. Yazılanların en iyisi, profesyonel hakemler arasındaki not sıralamasında ilk sırada bulunması. En kötüsü ise, isminin profesyonel futbolcularla poker gecelerinde anılması oldu.

Başarılı olan her insan eleştirilir. Hani bir söz vardır ‘Eğer eleştirilmiyorsanız demek ki başarılı değilsinizdir’. Şimdi Hollanda’da Serdar Gözübüyük konuşuluyor. Konuşuluyor çünkü kısa süre içerisinde uluslararası futbol arenasında yer alacak. Hakkında, profesyonel futbolcularla birlikte poker gecelerine katıldığı iddia ediliyor. İddianın sahibi belli değil. Çünkü Hollanda Kraliyet Futbol Federasyonu’na (KNVB) gönderilen mektupta isim belirtilmemiş. Genç hakem iddiaları yalanlıyor ‘Karalama Politikası’dır diyor. Haksız da değil! Evet, Serdar Gözübüyük’ün gözü çok büyük. Onun gözü yükseklerde. Uluslararası futbol arenasında isminin anılmasını istiyor. Ama bu tür iddialarla değil, başarılarıyla.

Serdar Gözübüyük’ü acaba kimler karalamak istiyor? Böyle bir iddiayı kim ortaya atabilir ve neden böyle bir iddiada bulunsun? İşte şimdi bu sorular cevabını bekliyor. Çok ciddi kaynaklardan edindiğim bilgiye göre üç kişiden şüphe ediliyor. Bunlardan birincisi Türkleri hiç sevmeyen hakem olarak tanınan 1.Lig hakemi Richard Liesveld! İkincisi yıllardır Serdar’a kafayı takmış olan gözlemci Rutger Bekebrede ve sonuncu olarak FİFA kokartı için Serdar ile yarışan Jeroen Sanders!

İsimsiz bir mektup olsa bile iddialar mide bulandırıcı. KNVB bu konuda araştırma yaptı bile. İddiaların asılsız olduğu açıklandı. Bu iddia öyle veya böyle Serdar’ın hakemlik kariyerinde hep karşısına çıkacak.

Asıl önemli olan Serdar’ın bu iddialardan asılsız olsa bile bir ders çıkarmasıdır. Attığı her adıma, söylediği her söze ve yaptığı her eyleme dikkat etmelidir. Aksi taktirde onu harcarlar ve çok ta yazık olur.