İş dünyasının İzmir Limanı beklentisi

Güncelleme Tarihi:

İş dünyasının İzmir Limanı beklentisi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 21, 2008 07:31

Başta ihracat?ılar olmak üzere, iş dünyası İzmir Limanı'nda yaşanan sıkışıklığın faturasının ekonomiye yansıdığını, sorunların giderilmesi i?in limanın özelleştirme sürecinin bir an evvel tamamlanması gerektiğini belirtti.

Haberin Devamı

Türkiye İhracat?ılar Meclisi (TİM) Genel Sekreteri Servet Eröcal, İzmir Limanının Türkiye'nin en büyük konteyner ihracat limanı olduğunu, ancak rasyonel ?alıştırılmadığını belirterek, şunları söyledi:
"2004 yılı eylülünden bu yana ihracat?ılar sıkışıklık zammı ödemek durumunda kalıyorlar. Limanın özelleştirilmesi, daha verimli kullanmak ve kapasitesinin büyütülmesi a?ılarından ?ok önemliydi. ?zelleştirme kararı verildi, formaliteler yargı aşaması dışında tamamlandı. Bu süre?te her hangi bir yatırım yapılmıyor. Limandaki sıkıntılar artarak devam ediyor.
Sıkışıklık zammının ötesinde gemiler gelmek de istemiyor. Tabii gelmezler. Çünkü gemilerin seferleri zincirleme olarak birbirine bağlıdır. Sıkışıklık zammı almaları zararlarını karşılamaz. Zincirleme olumsuzluk yaşıyoruz. Buradaki sorunun ihracata olumsuz etkisi oluyor. Türkiye ihracatla kalkınma stratejisini benimsemiş bir ülke. Bütün Türk ekonomisine olumsuz etkisi oluyor. İzmir de en önemli ihracat limanımız olduğu i?in, etkisi ?ok fazla."

Eröcal, hukuki sürece saygılı olduklarını, ancak sürecin en kısa zamanda tamamlanmasını beklediklerini anlattı.
İhracat?ılar olarak özelleştirme konsorsiyumunda yer aldıklarını hatırlatan Eröcal, "Gerekli yatırımların yapılması, özelleştirme şartnamesinde yer alan koşullardan biri. Liman büyüdüğünde demir-kara-hava yolu bağlantılarıyla İzmir lojistik bir gü? haline gelecek" dedi.

Dünyada artık kombine taşımacılığa yönelindiğini anlatan TİM Genel Sekreteri, şöyle devam etti:
"Yani demir-deniz-hava-kara yolunu entegre eden bir taşımacılığa yöneliyor. Türkiye'nin konteyner elle?leme kapasitesi toplamı, dünyanın bir büyük limanının 5'te ya da 6'da biri. Bu, Türkiye i?in utanılacak bir durum. Aynı şekilde dünyanın en büyük liman işletmecisi şirketinin kapasitesinin 15'te biri. Türkiye'nin ihracatının gelişmesi i?in limanların mutlaka gelişmesi lazım.

Demir-kara-hava yolu bağlantıları, depolama imkanı, lojistik köyleri, serbest bölgeleriyle bir bütün olarak en iyi şekilde ger?ekleşeceği bir kent İzmir. ?zelleştirmeyle kapasitenin ?ok ciddi öl?üde artmasını sağlayacak yatırımlar yapılacak. Yatırımlar, ana kalemler itibariyle büyük gemilerin yanaşabilmesi i?in derinliğin artırılması, rıhtımların uzatılması, konteyner yükleme alanlarının oluşturulması gibi belirtilmiştir."

Servet Eröcal, Aliağa'nın dökme bakımından ?ok önemli bir liman olmasına rağmen konteyner taşımacılığı i?in İzmir Limanının alternatifi ya da tamamlayıcısı olmayacağını belirterek, "Çandarlı'da Kuzey Ege limanı planlanmış durumdadır. Hem ihracatın gerekleri, hem de Türkiye'nin transit ticaret merkezi olması i?in yeni limanlara her zaman ihtiya? olacaktır. Ama Kuzey Ege Limanı rüzgar durumu nedeniyle İzmir kadar verimli olmayacaktır" diye konuştu.

"İZMİR LİMANININ RAKİBİ YİNE KENDİDİR"

Ege İhracat?ı Birlikleri (EİB) Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu ise özelleştirme sürecinin başlamasıyla yaklaşık ü? senedir limana yeni yatırım yapılmadığını kaydederek, "Ama aynı süre i?inde ithalat ve ihracatımız her yıl yaklaşık yüzde 20-30 arttı. Bu artışa paralel olarak limanın verimli ?alışması i?in gerekli yatırımın ve iyileştirmesinin yapılması gerekiyordu. Ge? kaldık?a sıkışıklık, tahliyede problem, gemilerin güzergahının değişmesi, artık buraya gelmek istememeleri sonucunu doğuruyor. Bu da ihracat ve ithalat?ının navlun ve tahliye masraflarını artırıyor" şeklinde konuştu.

?zelleştirme ya da başka şekilde limanın sahipliğinin bir an evvel belirlenmesi, böylece yatırımların devam etmesi gerektiğine işaret eden Türkmenoğlu, başka bir limana ihtiya? olup olmadığına ilişkin soruya, "İzmir Limanı'nın rakibi yine kendidir. Bu limanı işletme sistemiyle ilgili sorun var. Kapasitesi ?ok rahatlıkla büyütülebilir. ?ncelikle buranın verimli olarak kullanılması lazım" karşılığını verdi.

"GEMİLER BEKLEDİKÇE, O LİMANA ARTIK UĞRAMAZ OLUYORLAR"

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın da, Türkiye'nin 2020 yılında 500 milyar dolar ihracata ulaşma hedefi olduğunu hatırlatarak, "500 de ithalat desek, 1 trilyon dolarlık bir iş hacmini karşılayacak limanları, kara yollarını bugünden tayin etmek lazım. İzmir Limanımızın Türkiye'nin bu artan iş hacmini karşılamayacağı, bugün karşılamamasından belli" dedi.

İzmir Limanı'nın özelleşmesinin sonu?lanması durumunda geciken yatırımların ger?ekleşeceğine ve insanların daha verimli ?alıştırılacağına inandığını aktaran Taşkın, "O bakımdan bizim beklentimiz özelleştirmenin bir an evvel ?özülmesi. İzmir Limanında gemilerin beklediğini gördüğümüzde sadece 'ithalat?ı, ihracat?ı 50-100 dolar fark verdi' diye algılanmamalı. Çünkü gemiler bekledikleri müddet?e artık o limanlara uğramaz oluyorlar. Uğramadıkları müddet?e de o şehirden ithalat-ihracat yapmak zorlaşıyor. Yani olay sadece fark ödeme değil" diye konuştu.

"DENİZCİLER DURAN GEMİLERİ DEĞİL GİDEN GEMİLERİ SEVER"

Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Başkanı Geza Delogh ise İzmir Limanı'nın şu an tam kapasite ?alıştığını dile getirerek, "Limanın makine parkı ?ok yaşlı. Değiştirilmesi gerekiyor. ?zelleştirme süreci tamamlandığında bu sorun ?özülecektir. Devletin işletmesinde olmasıyla ilgili sıkışıklık da yaşanıyor. Gelen gemiler i?in sıkışıklık zammı uygulanıyor. Bütün bunlar da dış ticarete olumsuz olarak yansıyor. Mayıs 2007'de ger?ekleştirilen ihale sonucunun uygulanmasıyla bu sorunlar ?özülecektir" dedi.

Delogh, körfezde bekleyen gemilere ilişkin, "Biz denizciler, gemileri ?ok severiz ama duran gemileri değil, giden gemileri ?ok severiz. Hi? kimse gemisini bekletmek istemez. Her bir geminin beklemesi günde 30 bin dolar demektir" değerlendirmesinde bulundu.

"ACENTELER İZMİR'DEN AYRILIYOR"

İzmir Gümrük Müşavirleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sefa Bingöl, yaşanan sıkışıklık nedeniyle limana gelen gemilerin 48 saatlik bekleme yaptığını belirterek, şöyle konuştu:
"Sırf bu yüzden bir-iki gemi acentesi İzmir'den ayrıldı. Avrupa'daki ihracat?ılar da İzmir'e mal göndermek i?in gemi acentesi bulamıyor. Acenteler İstanbul, Mersin ve Tire limanlarına yöneldi. Bir an önce boş konteyner işinin halledilmesi gerekiyor. Bu konteynerlerin liman dışına ?ıkarılması lazım.

Gemi acenteleri İzmir'e gelmediği zaman ihracatta gecikme demek. İhracat?ı malını yetiştirmeye ?alışıyor ama siz burada gemiyi 48 saatten fazla a?ıkta bekletiyorsunuz. Bu, rekabet gücünü düşürüyor."

Senede 1 milyon konteynerin elle?lendiği limandaki işleyişin, giriş-?ıkışların, boşaltma-yükleme işlerinin bir sisteme oturtulması gerektiğinin altını ?izen Bingöl, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
"Eskiden gemi boyları 70-100 metreyken şimdi 200 metre uzunluğunda gemiler var. Böyle bir gemi yanaştığında bir iskeleyi kapatmış oluyor. Dolayısıyla iskelelerin düzenlenmesi gerekiyor. ?zelleştirme sürecinin uzaması, hem İzmir hem de Türkiye ekonomisine darbe vuruyor. Dava Mersin'deki gibi 3 sene mi sürecek? Bu kadar süre beklemektense hükümetin burada bir şeyler yapması gerekiyor. ?zelleştirme kapsamına girdiği i?in devlet yatırım da yapmıyor. 750 personel varken, liman şimdi 550 personelle ?alışıyor. 300'den fazla personel a?ığı var."

Bingöl, yeni bir limana ihtiya? olup olmadığı konusunda ise "Çandarlı liman projesi zaman alacak. Aslında İzmir Limanında yeterli yer var. Burada 13 kilo metrelik bir derinleşme yapılabilir, Narlıdere a?ıklarına kadar. Buradaki sorun özelleştirme ile ?özülebilecek bir sorun. Çandarlı'ya taşındığı zaman buradaki sanayicinin maliyetleri artar. Avrupa'ya baktığınızda, bütün limanlar şehirlerin i?inde" değerlendirmesi yaptı.

"İKİNCİ BİR LİMAN ŞART"

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş ise limana gelen gemilerin aldığı gecikme zammını hatırlatarak, şunları söyledi:
"İstanbul'a gelen gemi 100 avroya geliyorsa bize 120 avroya geliyor. Çünkü diyor ki, 'ben İzmir Limanına gittiğim zaman benim gemim bekler, hemen boşaltamam'. Bu, iki türlü sıkıntı. Siz malınızı yükleyemiyorsunuz, ham madde ihtiyacınız var, mal geliyor, boşaltamıyorsunuz. Bütün bunlara ilaveten daha fazla navlun parası ödüyorsunuz, sıkışıklık zammı adına. ?zelleştiremiyorsanız kendiniz yatırım yapın, ama yapın. Her gün İzmir Limanı'nda 10-15 tane gemi bekliyor. Bunun bedelini biz sanayiciler, ihracat?ılar ödüyoruz. Yılan hikayesine döndü özelleştirme süreci. Oradan vin? getir, buradan başka ?are ara."

İzmir'in yeni bir limana ihtiyacı olduğunu dile getiren Uğurtaş, "İzmir Limanının konumuna baktığınız zaman artık genişleme şansı kalmamış. İzmir hinterlandı daha da büyüyecek. Çok sayıda organize sanayi bölgesi var ve bunlar mutlaka gelişecek. Onlara da liman lazım. Büyüyen iş hacmine liman lazım. Mutlaka ikinci bir liman yapılması gerekiyor. Ama bazılarının dediği gibi Bostanlı'ya filan değil, şehrin dışında olması lazım. Bu a?ıdan Aliağa iyi bir se?enek" şeklinde konuştu.

?ZELLEŞTİRME S?RECİ

3 Mayıs 2007 tarihinde ger?ekleştirilen özelleştirme ihalesinde limanın 49 yıllığına işletme hakkını 1 milyar 275 milyon dolarla Global-Hutchison-EİB ortak girişim grubu kazanmıştı.

Liman-İş Sendikası ve Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Vakfının ihale kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle a?tığı davayı görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, yürütmeyi durdurma kararı vermişti.
?zelleştirme İdaresi Başkanlığı, limanın işletme hakkını devretmek i?in Danıştay'ın nihai kararını bekliyor.
DTO verilerine göre, limanda gemi trafiğinden kaynaklanan sıkışıklık zammının 2004 yılından bu yana sadece denizcilik sektörüne maliyeti 350 milyon doları aştı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!