Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da 1 Eylül’de Saksonya ve Thüringen’de, 22 Eylül’de de Brandenburg’da eyalet meclisi seçimleri yapılacak. Seçimler öncesinde yapılan anketlere göre bu eyaletlerde aşırı sağcı AfD birinci sırada yer alıyor. İş dünyası AfD’nin oylarını artırması, yatırımcıların ülkeden uzaklaşması, acil ihtiyaç duyulan yabancı kalifiye elamanların Almanya’ya gelmemesi veya ülkeden kaçacağı endişesini taşıyor. 40 fazla köklü aile şirketi, yabancı düşmanlığına karşı ‘Made in Germany-Made by Vielfalt’ ismini taşıyan bir kampanya başlattı. Şirketler, gazetelere verilen ilanlarda ve sosyal medyada popülizme ve yabancı düşmanlığına karşı bir duruş sergileyerek ekonomi açısından ‘çeşitliliğin bir başarı faktörü’ olduğuna dikkati çekti. ‘Made in Germany’nin uluslararası rekabette ülkenin kalite etiketi olduğu belirtilen ilanlarda, “Ülkemizin refahı için bir temeldir. Ve biz, bunu, kökenleri ne olursa olsun şirketlerimizde çalışan tüm insanlarla birlikte oluşturduk. Alman aile şirketlerinin ekonomik başarısını belirleyen şeyin tam da bu çeşitlilik olduğunu biliyoruz” ifadesi kullanıldı. Aşırı sağcı AfD’nin anketlerde Thüringen, Saksonya ve Brandenburg eyaletlerinde yüksek oy oranlarına ulaşması ve kampanyanın bu eyaletlerde yapılacak seçimler öncesi başlatılmasından dolayı şirketlerin bu eylemi ‘Anti-AfD kampanyası’ olarak nitelendiriliyor.
‘ÇEŞİTLİLİK REFAHIN TEMELİ’
Kampanyayı başlatan Vorwerk Grubu Danışma Kurulu Üyesi Timm Mittelsten Scheid, ‘Made in Germany’ etiketinin onlarca yıldır uluslararası rekabette kaliteyi temsil ettiğini söyledi: “Şirketlerimizde ve ülkemizde çeşitlilik olmazsa, istihdam oluşturamayız veya istihdamı dolduramayız. Bu da ekonomik sistemimizin temelini ve istihdamı tehlikeye atar. Çeşitlilik Almanya’daki refahın temeli. İnsanlar, kökenleri ne olursa olsun, şirketlerimiz için her gün ellerinden gelenin en iyisini yapıyor. Kampanyanın amacı da bunu vurgulamak: Hepimiz ‘Made in Germany-Made by Diversity’nin bir parçasıyız. Ülkede özellikle aile şirketlerine güven duyuluyor ve bu şirketler toplumun parçası. Biz net bir duruş sergilemeliyiz. Çeşitliliğin teşvik edilmesinin ve fırsat eşitliğinin sağlanmasının ekonomik başarının ve dolayısıyla küreselleşmiş ve birbirine bağlı bir dünyada refahımızın temeli olduğunu açıkça ifade etmeliyiz.”
‘EKONOMİK FELAKET YAŞABİLİR’
Alman Aile Şirketleri Birliği Başkanı Marie-Christine Ostermann, pazar günü ülkenin doğusunda yapılacak seçimleri aşırı sağın kazanması halinde ‘ekonomik felaket’ yaşanacağı uyarısında bulunarak, “Açık konuşmak gerekirse, bu seçimlerle birlikte Thüringen ve Saksonya ekonomik bir felaketin eşiğinde duruyor” yorumunu yaptı. Alman iş dünyası uzun zamandır etnik milliyetçi AfD’nin Almanya’nın ekonomik modeline getirdiği tehlikeler konusunda rahatsız olurken, Ostermann, Handelsblatt gazetesine verdiği röportajda, Doğu Almanya ekonomisini tehdit eden olumsuz demografik eğilimlere dikkati çekerek, Thüringen’in gelecek 10 yıl içinde 1 milyonluk iş gücünün 385 binini kaybedeceğini belirtti. Osterman, “Tehlike şu ki, her dört iş gücünden biri artık doldurulamıyor. Göç kontrol altına alınmazsa, Thüringen ve Saksonya yakında ışıkları kapatabilir. Göçmenler olmadan, bakım evleri, hastaneler ve restoranlar faaliyetlerini halihazırda yaptıklarından daha da fazla kısıtlamak zorunda kalacaklar” diye konuştu.
TURİZMCİLERDEN AÇIKALAMA
Alman Turizmciler Birliği (DTV) ile Alman Seyahat Acentaları Birliği (DRV) de yabancılar için daha fazla misafirperverlik gösterilmesi çağrısında bulundu. DTV ile DRV, Weimar’daki Alman Kentleri Forumu kapsamında yaptıkları açıklamada, “Sadece kozmopolit bir Almanya cazip bir seyahat destinasyonudur” ifadesini kullandı. Artan ırkçılığın Alman turizminin varlığını tehlikeye attığına işaret edilen açıklamada, “Ülkemizde ve şehirlerimizde güvensizlik, korku ve nefret ortamını körükleyen demokrasi karşıtı güçlere müsamaha gösteremeyiz. Yurt dışında nasıl hoş karşılanmak istiyorsak, yurt dışından gelen misafirlerimiz de burada hoş karşılanmalıdır” denildi. Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis) verilerine göre, 2023’te Almanya’daki otel, tatil köyü ve kamp alanlarında 487.2 milyon geceleme yapılırken bu gecelemelerin 80.9 milyonu yabancı misafirler tarafından gerçekleştirildi.
AfD DALGA GEÇTİ
AfD Thüringen Teşkilat Başkanı Björn Höcke ise konuşmalarıyla Alman iş dünyasının endişelerini artırmaya devam ediyor. Thüringen’de düzenlenen bir mitingde konuşan Höcke, kampanyayla dalga geçti. Höcke, “Alman şirketler konu siyaset olduğunda çenelerini kapatmaları gerekir. Umarım bu şirketler çok ciddi ekonomik zorluklarla karşılaşırlar” dedi. Alman iş dünyasının kampanyasını ‘tamamen iki yüzlülük’ olarak nitelendiren Höcke, söz konusu şirketlerin hiçbirinin Thüringen’de faaliyet göstermediğini ve birçoğunun Avrupa’nın başka ülkelerinde fabrikaları olduğunu hatırlattı.
YABANCI İŞÇİNİN ROLÜ
Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) tarafından yapılan araştırmaya göre, 2023’te Almanya’nın doğusundaki beş eyalette Alman pasaportu olmayan çalışanların sayısı 2018 ile 2023 yılları arasında 173 bin kişi artarak yaklaşık 403 bine ulaştı. Aynı dönemde Alman çalışan sayısının 116 bin azalması dikkati çekti. IW’ye göre, yeni gelen yabancılar olmasaydı, Doğu Almanya ekonomisi gözle görülür bir şekilde gerileyecekti, aksine büyüdü. Doğu Alman ekonomisini ayakta tutanın yabancı çalışanlar olduğunu değerlendiren IW, bu çalışanların ekonomiye katkısını ise yıllık 24.6 milyar Euro olarak hesapladı. Bu da Doğu Almanya’daki brüt katma değerin yüzde 5.8’ine denk geliyor. Yabancıların ekonomiye katkısı Saksonya’da 7.9 milyar Euro, Brandenburg’da 6.8 milyar Euro, Thüringen’de ise 3.9 milyar Euro olarak hesaplandı.