Irkçıya karşı ceviz diktiler

Trave Nehri kenarındaki Kanalstrasse üzerinde bulunan ve 19 yıl önce, 1993’de Mölln vahşetinin birinci yılı anısına vahşette üç yakınını kaybeden Arslan Ailesi’ne atfen Türkiye’den getirilen fındık ağacı ekilen Baobap Parkı’na şimdi de Rostock ve Mölln saldırılarının 20’nci yılı nedeniyle bir ceviz ağacı fidanı ekildi.

19 yıl içinde dev bir ağaç olan fındık ağacının hemen yakınına ırkçılığa karşı bir sembol olarak ekilen ceviz ağacını, Lübeck Valisi Gabriele Schopenhauer, Kültürler Evi müdürü İlhan İşözen, Fin kökenli Solveig Scholz, Togo kökenli Maurice Agbola ve İran kökenli Jachan Murtezai beraber ektiler. Irkçılığa karşı eylemin fikir sahibi İlhan İşözen, 19 yıl içinde parkın ırkçılığa karşı verdiği mesajın çoktan Lübeck ve Almanya sınırlarını aştığını belirterek,

“Tüm dünyadan kente gelen turist kafileleri de parkı ziyaret edip, anı plaketlerini okuyor. Farklı ülkelerden getirilip dikilen ağaç fidanları 19 yılda burada büyüdü ve her hoşgörülü insanın isteği olan, şair Nazım Hikmet’in unutmaz dizelerinde dile getirdiği gibi, ‘Bir ağaç kadar tek ve hür ve bir orman kadar kardeşçesine yaşama’ özleminin simgesi oldular” dedi.

Hiç yaşanmasın

Vali Schopenhauer, Almanya’da en çok iz bırakan ırkçı vahşetlerden birinin eyalet sınırlarındaki Mölln’de yaşandığını belirterek, herkesin el birliğiyle ırkçılığa karşı cephe almasının gerektiğini söyledi. Vali, “Yaşanan ırkçı saldırılar ve cinayetlerin anısını yaşatmak, kurbanları anmak en asgari görevimizdir. Ancak her fırsatta, her yöntemle katledilenlerin anısını yaşatarak, ırkçılığa karşı şiddetle ihtiyaç duyduğumuz bilinci yaratabiliriz” dedi. Kültür Evi yönetim kurulu üyesi Hans-Jürgen Riekhof’un da konuşmasının ardından ceviz ağacı fidanı ekildi.