Irkçı olmamak yetmez
Güncelleme Tarihi:
Omid Nouripour.İran’da doğmuş. 13 yaşındayken ailesiyle birlikte 1980’li yıllarda Almanya’ya göç etmiş. Orta ve yüksek öğrenimini Almanya’da yapmış. 2006 yılından beri Yeşiller Federal Meclis milletvekili.Partisinin Federal Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü. Ama kendisine hâlâ ‘yabancı’ gözüyle bakılıyor. En çok da, “Nereden (hangi ülkeden) geliyorsun?” sorusuyla. Tabii hakaret içeren mailler, mektuplar da alıyor. “Pislik (B..) Arap, Türkiye’ye geri git” içerikli mail bile almış.Sosyal Demokrat Partili (SPD) Federal Meclis eski milletvekili Lale Akgün de milletvekili arkadaşlarının bile kendisine Türkiye’yi kastederek, “Sizin oralarda havalar nasıldır?” diye sorduklarını anlatırdı. Hatta, “Sizin Başbakan (Erdoğan) ne yapmak istiyor?” diye sorduklarını da.Oysa ki Lale Akgün’ün de memleketi Almanya, Başbakanı Willy Brandt, Helmut Schmidt, Helmut Kohl, Gerhard Schröder ve Angela Merkel’di.
Hamburg’da doğmuş.
İlk, orta ve yüksek öğrenimini Almanya’da tamamlamış.
2001-2008 yılları arasında Hamburg Eyalet Parlamentosu milletvekili olarak görev yapmış.
2009 yılından beri SPD Federal Meclis milletvekili.
2013-2017 yasama döneminde federal hükümetin Göç, Sığınmacılar ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı idi.
O dönemde, “Dilin ötesinde, spesifik bir Alman kültürünü kolayca tanımlayamazsınız” demişti.
Sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) o dönemdeki Eş Başkanı Alexander Gauland, Aydan Özoğuz’a adeta kin kustu.
Gauland, Eichsfeld’de katıldığı bir seçim kampanyasında, “Bunu Türkiye kökenli bir Alman söylüyor. Onu Eichsfeld’e davet edin ve ona spesifik Alman kültürünün ne olduğunu anlatın. O zaman bir daha hiç buraya gelemez ve biz de onu, Tanrı’ya şükür, Anadolu’da imha ederiz” demişti.
Yani hem hakaret hem tehdit etmişti.
Hem de apaçık ırkçı bir tutum sergilemişti.
*
Tabii Almanya’da bu ırkçı yaklaşım sadece hakaret ve dışlamayla kalmıyor.
Yıllarca Yeşiller’in eş başkanlığını yapan Federal Meclis milletvekili Cem Özdemir’e, ‘Almanya Atomlu Silahlar Tümeni’ (AWD) imzalı, “Ölüm listesinde ilk sıradasın” yazılı tehdit maili gönderildi.
Yeşiller Berlin Eyalet Parlamentosu ve Federal Meclis eski milletvekili Özcan Mutlu da aşırı sağcı Almanya Nasyonal Demokrat Parti (NPD) yandaşlarından ölüm tehdidi içeren mektup ve Mailler aldı.
Sol Parti Berlin Eyalet Parlamentosu milletvekili Hakan Taş da öyle.
Türkiye ve göçmen kökenli daha başka milletvekilleri ve politikacılar da.
Sudan kökenli siyahi SPD Federal Meclis milletvekili Karamba Diaby’nin Halle kentindeki seçim bölgesi bürosu kurşunlandı.
Yalnız Almanya’da değil, diğer Avrupa ülkelerinde de öyle.
İsveç’te, Danimarka’da, Belçika’da, Fransa’da, Hollanda’da, Avusturya’da, İsviçre’de Türkiye kökenli politikacılara ve milletvekillerine sosyal medya üzerinden hakaret ve tehditler yağdı, hâlâ yağıyor da.
Bunların hepsi de yaşadıkları ülkelerin vatandaşları.
Çoğu yaşadıkları ülkelerde doğmuş.
Tüm sosyalizasyonlarını doğup büyüdükleri bu ülkelerde almışlar.
Yani çoktan veya hep ‘buralı’ olmuşlar.
Ama hâlâ da bu ‘ırkçılık belası’ndan bir türlü kurtulamadılar.
*
İşte Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) beyaz bir polisin siyahi bir vatandaşı öldürmesiyle son günlerde ırkçılık tartışmaları yeniden yoğunlaşırken, Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Almanları ırkçılığa karşı mücadeleye çağırdı.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Kendi ülkemizdeki ırkçılık karşısında sessiz kalırken George Floyd’un ölümünden yakınamayız. Almanya her zaman ve her yerde bir hoşgörü yuvası değil. Burada da insanlar, koyu tenli olduklarından, kipa taktıklarından, camide namaz kıldıklarından veya farklı görünümlerinden dolayı ayrımcılığa ve saldırıya uğruyor, tehdit ediliyorlar. Irkçılıkla mücadele ona karşı taraf olmayı, konuşmayı, eylemi, eleştiriyi ve belki de en zor şey olan öz eleşiriyi ve öz değerlendirmeyi gerektirir” diyor.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Irkçı olmamak yetmez. Bizler anti ırkçılar -ırkçı karşıtları- olmalıyız” diyor.