Güncelleme Tarihi:
KÜÇÜK bir özel hastane düşünün. Plastik cerrahların ayrı birer odaları bile yok. Çay kahve molası verebilecekleri bir ortak alan; gerisi ameliyathane. Doktorların odaya ihtiyaçları da yok aslında. Burnunu yaptırmak isteyenlerin biri gidiyor, biri geliyor. Bu küçük hastanedeki iki plastik cerrah, her gün 20 ila 25 arası ameliyat yaptıklarını anlatıyorlar. Burunlarını yaptıranlar arasında erkekler de var, ama plastik cerrah Hamid Arif, en yoğun talebin 17-30 yaş arası kadınlardan geldiğini anlatıyor.
‘Burun, tek görünen yerleri’
Arif, Ortadoğu ülkelerinde kemerli ve büyük buruna sık rastlandığını, bu nedenle küçültme ve düzeltme ameliyatlarının bu kadar sık yapıldığını anlatıyor.
Ama aktardığı bir başka detay daha var: “İran’da burunlar şu anda çok önemli. Çünkü kadınlar sokakta sadece yüzlerini gösterebiliyorlar biliyorsunuz. Avrupa ve Amerika’da plastik cerrahi alanında daha çok göğüsler ve kalçalar yaptırılıyor. İran’da ise öncelik, tek görünen yer olan yüzlerde.”
Estetik operasyonlar burada 50 yıl önce başlamış. Ama sayısındaki büyük artış, devrim sonrasına ve İran - Irak savaşı bitimine, yani yaklaşık 25 yıl öncesine denk geliyor.
Bankadan estetik kredisi alıyorlar
Hamid Arif, ayak üstü beni de muayene ediyor. Eğer bir yarım saat bekleyebilirsem, benim burnumu da aradan çıkarıverebileceğini söylüyor. Bu ameliyatlar bu kadar hızlı ve rutin. İran’da bir devlet memuru ya da özel şirkette çalışan orta düzey bir eleman için aylık maaş 500 ila 700 dolar arasında değişiyor. Burun yaptırmanın bedeli ise 1000 dolardan başlıyor, 4 bin dolara kadar çıkıyor. Pek çok kadın, burnunu yaptırmak için bankadan kredi çekiyor.
Ambargolar ameliyatları etkileyecek
İran’da burun estetiği lüks olmaktan çıkıp rutin kabul edilse de, Arif, fiyatları düşürmeye hazırlandıklarını anlatıyor. Plastik cerrahlara göre İran, Birleşmiş Milletler, ABD ve AB’den gelen ambargoların kıskacına girince pek çok İranlı’nın işi bozulacak, çok sayıda kişi işsiz kalacak. Yakın vadede burnunu yaptırmayı planlayan pek çok kadın da operasyondan vazgeçecek. Plastik cerrahi piyasasını yeniden hareketlendirmek için fiyatları kırmak kaçınılmaz olacak.
Kozmetik ürünlerine yılda 2.1 milyar dolar harcıyorlar
VİSTA Bavar, Caprice adında bir kozmetik markasının yaratıcısı. Üretim İtalya ve Fransa’da yapılıyor, İran pazarında satılıyor. Konsepti son derece Batılı. Markanın tanıtımında kullanılan renklerden tutun da, ambalajına kadar her şey... Satış ve pazarlamada yalnızca kadınlar çalışıyor. İran’da çok makyaj yapan kadınlar, ahlak polisi tarafından uyarılabilir, polisin böyle bir yetkisi var. Ne de olsa, sistemin amacı dikkat çekmeyen ve mütevazı kadınlar yaratmak. Buna rağmen Tahran’da makyajsız kadına rastlamak neredeyse imkânsız.
Yılda 2.1 milyar dolar
TBMA adlı özel bir araştırma şirketinin ortaya koyduğu rakamlara göre, İranlı kadınlar kozmetik ürünleri tüketiminde dünya 7’ncisi. Ülkede kozmetik ürünlerine yılda harcanan para 2.1 milyar dolar. Tahminlere göre her yıl 730 milyon dolarlık kozmetik ürün de kaçak yollarla ülkeye giriyor. Bu rakamlar tek başına, İran otoriteleri için rahatsızlık nedeni. Belirginleştirilen dudaklar, sürmeli gözler, Humeynist devrimin idealize ettiği Şii kadından elbette çok uzak. Tam da bu nedenle, İran’da kozmetik ürün pazarlamak nerdeyse imkansız. Devlet, kozmetik ürünlerin İran’a girişine ve kullanılmasına izin veriyor, ama makyaj yapmayan kadın sayısını kontrol altında tutmaya çalışmaya da devam ediyor.
Kadınsız kadın dergisi
“İran pazarında olmak kolay değil. Mesela tamamen kapalı kadınlar kullanmamıza rağmen, katalogları kamusal alanlara koymamıza izin vermiyorlar. En son şehir kulübüne izin alarak koymuştuk, ancak ani bir kararla toplattılar. Şu anda sadece kadın kuaförleri ve kadınlara özel spor salonlarında reklam yapabiliyoruz ” diyor Vista Bavar. Masasının üzerine duran kadın dergilerini gösteriyor. Dergilerde tek bir kadın resmi bile yok. Bazı erkek oyuncularla röportajlar yapılmış. Çocuk bakımı ve yemek yapmak üzerine makaleler yazılmış. Şampuan reklamlarında bile yapay olduğu belli olan saç tutamları kullanılmış.
Yayın Los Angeles üzerinden
İRAN’da reklam ve pazarlama denince akla ilk gelen mecra televizyon. Ama Vista Bavar’ın markasına bu alan da kapalı. “Televizyon ve radyoda kozmetik ürünü reklamına izin yok. Los Angeles’tan Farsça yayın yapan kanallar uydu üzerinden çok yaygın olarak izleniyor. Bu kanallara reklam verirsek, İran’daki otoriteyle aramız bozulur ve ürünümüzü satmamıza izin vermezler. Şu anda elimizdeki imkanlarla en iyisini yapmaya çalışıyoruz” diyor.
Dilenci bile estetikli
SEBATİ Karakurt ile takside beklerken, bir kadıncağız ellerini açarak yaklaşıyor. Para için dileniyor. Ama dikkat çekici olan, burnunun estetikli olması.