Güncelleme Tarihi:
Günümüzde bir kişi hakkında bilgi toplamak, bazı verilere ulaşmak son derece kolay. Örneğin kim olduğu, nerede olduğu, en son kimle konuşup ne satın aldığını bilmek istediğinizde, "yasni.de" adlı kişi arama motoruna ismini yazarak pek çok kişi hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Bu nedenle internette bilgi verirken çok dikkatli olmak gerekiyor. Almanya’da son aylarda pek çok şirkette ortaya çıkan veri skandalları da yetkilileri harekete geçirdi.
Veri koruma, Almanya'da son zamanlarda çok sık dile getirilen bir kavram. Adından da anlaşılacağı üzere, veri koruma birine ait kişisel bilgilerin başkaları tarafından kötüye kullanılmasını önlemek anlamına geliyor. Kişisel verilerin korunması ile ilgili kuralları, Almanya’da federal veri koruma yasası belirliyor. Almanya'da, yasanın izin verdiği durumlar dışında kişisel verilerin toplanması ya da kullanılmasının yasak olduğu belirtiliyor.
“Yeni yasa şart”
Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Peter SchaarAlmanya hükümetinin özel bilgilerin korunmasından sorumlu görevlisi Peter Schaar, veri koruma yasasının mümkün olan en kısa sürede revize edilmesini istiyor. 1970’li yıllardan kalma yasada, teknolojik değişimler göz ardı ediliyor. Berlin'de düzenlenen iki günlük Veri Koruma Konferansı’nda söz konusu yasada yapılması planlanan değişikliklerle ilgili taslağın tartışılması bekleniyor.
Gündemin en önemli maddesini çalışanların verilerinin korunması ile ilgili yasa oluşturuyor. Çünkü 2008 yılının başından bu yana, Almanya’da skandallar birbirini izliyor. Bazı market zincirlerinde çalışanlar kamerayla izlenirken, Telekom ve Alman Devlet Demiryolları gibi büyük işletmelerde de çalışanların kişisel verileri inceleme altına alınmıştı.
Almanya Federal Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Başkanı Hans-Jürgen Papier hafta sonunda verdiği bir röportajda, “veri korumada süper açık” sözlerini kullandı. Papier, bu sözleri ilk kez dile getirmiyor. Daha altı ay kadar önce, marketler zinciri Lidl ve Telekom şirketleri ile demiryollarındaki skandallar açığa çıktığında da, federal ve eyaletler düzeyindeki veri koruma görevlilerinin katıldığı toplantıda aynı uyarıları dile getirmişti. Yetkililer, veri korumanın kilometre taşı sayılan, Anayasaya Mahkemesi'nin 1983’teki nüfus sayımı ile ilgili aldığı kararın 25’nci yıldönümü nedeniyle Karlsruhe’deki bir konferansta bir araya gelmişlerdi.
Tehlikenin boyutları büyük
Hans-Jürgen Papier, konuşmasında, modern veri dünyası ile ilgili bir bakıma tehdit edici senaryoları da dile getirme fırsatı buldu. Papier, özel internet kullanıcılarının verilerini tehlikeye attıklarını vurguladı:
"İnternet üzerinden saniyelik bir hızla ulaşan mektuplar yazabilir, kitap ve tren bileti satın alıp, bankacılık işlemlerimizi halledebiliriz. Ayrıca üzerinde çok fazla düşünmeden en samimi duygu ve düşüncelerimizi ya da resimlerimizi, internette hiçbir şekilde tanımadığımız bir kitleye açıyoruz. Bütün bunlar, hakkımızda kaydedilmiş bütün bilgiler dünyada herhangi bir yerde bir araya getirilseydi, o zaman her birimizin kişisel profili çok kolay belirlenebilirdi. Böylelikle, nüfus sayımı kanununda yasak addedilen "Veri korumada süper açık" ortaya çıkmış olacak. Bireyler de buna bizzat aracılık edecekler."
Anayasa Mahkemesi Başkanı, o zamanki konuşmasında özellikle vatandaşlara hitap etmiş, büyük özel işletmeleri de uyarmıştı:
"Federal Hükümet tarafından planlanan veri ticaretinde rıza ilkesi ile şüphesiz, isteğe bağlı kalite damgası ve veri koruma-denetleme süreci gerekli görünüyor. Bilgilerin korunması temel hakkını özel sektöre de kabul ettirmek için bu mutlaka yapılmalı.”
Veriler ne zaman kontrol edilebiliyor?
Peki, çalışanların kontrol edilmesine ne gibi durumlarda izin veriliyor? Gözetleme, sadece somut bir şüphe söz konusu olduğunda ve başka bir şekilde açığa çıkarılamadığında yasal sayılıyor. Kamera gibi teknik aletlerin kullanılması işçi temsilciliğinin onayı ile mümkün olabiliyor. Eğer sözleşmede çalışanın interneti özel amaçlar için kullanamayacağı belirtilmişse, bunun denetlenmesi de kurallara uygun. Şirket e-mailleri genel olarak kontrol edilebiliyor. Özel e-maillerin kontrol edilebilmesi için ise çalışanın onayının alınması şart.
Almanya’da öne çıkan konulardan biri de verilerin kaydedilmesiydi. Telekomünikasyon firmaları altı ay boyunca kimin kimle ne kadar süre konuştuğunu kaydediyor. Bu herkes için geçerli. Ancak kimse hangi özel verilerinin ticari amaçla kullanıldığını bilmiyor. Özel şirketler hala müşterilerinin verilerini reklam ya da piyasa araştırma şirketlerine aktarabiliyor.