Güncelleme Tarihi:
İngiltere'de yayın yapan "Muslim News"in editörü Ahmed Versi yaptığı açıklamada, İngiliz vatandaşlarının DAEŞ için savaşmaya gitmelerinin ardında çeşitli nedenler bulunduğunu anlattı.
Esed rejiminin Suriye halkını öldürdüğünü gösteren fotoğraf ve görsellerin bu kişilerin kararlarında etkili olduğunu ifade eden Versi, Suriye krizinin başlangıcında Esed rejimine karşı savaşmak için bu ülkeye gitmenin yasa dışı olmadığına, İngiliz hükümetinin muhalifleri desteklediğine belirtti.
"Gidenler, basının DAEŞ'i yansıtma şeklinin doğru olmadığına inanıyor ve basına güvenmiyor. Buna karşın, sosyal medyaya güvenin daha fazla olduğunu görüyoruz" diyen Versi, İngiliz hükümetinin dış politikasının da bu kişilerin Suriye'ye gitmelerinde etkili olduğunu kaydetti.
Ahmed Versi, özellikle İsrail'in geçen yaz Gazze bombardımanında gençlerin İngiliz hükümetinin Müslümanların öldürülmesine sessiz kaldığını düşündüğünü ve hükümeti aktif bir dış politika yürütmemekle eleştirdiğini ifade etti. Müslümanların İngiltere'de ayrımcılık, ötekileştirme gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirten Versi, şöyle konuştu:
"İngiliz hükümeti Müslümanların kendisine bağlılığını sürekli ölçüyor. 'Bu kişiler yeteri kadar İngiliz mi? İngiliz değerlerini paylaşıyor mu?' sorularını sıklıkla gündeme taşıyor. Dolayısıyla bu kişiler de kendilerini İngiliz toplumunun bir parçası olarak hissetmiyorlar. Bu ülkenin sistemindeki Müslümanlar bile ötekileştiriliyor. Ne kadar entegre olmak isterlerse istesinler, Müslüman oldukları ve geçmişleri dolayısıyla eleştiriye maruz kalabiliyorlar. Bu da zaman içinde birçok Müslümanın sisteme dahil olmak istememesine yol açıyor ve yol açmaya da devam edecektir. Müslümanlar toplumun bir parçası olarak görülmelidir, Müslümanlara güvenlik ve terör çerçevesinden bakılmamalıdır."
"Genç bir Müslüman olsaydım ben de radikalleşebilirdim"
İngiltere'nin İşçi Partili eski Başbakan Yardımcısı John Prescott haftasonu İngiliz Mirror gazetesi için kaleme aldığı makalesinde, İngiltere'den Suriye'ye DAEŞ'e katılmaya giden İngilizlerle ilgili gerçeklerle yüzleşme zamanı geldiğini belirterek, "Bu gençlerin radikalleşmesine biz de neden oluyoruz. İngiltere'nin Irak ve Afganistan'da oynadığı rollerin, İngiltere'deki genç Müslümanların radikalleşmesine yol açtığını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Bazı İngiliz siyasetçilerin, İngiltere'deki din adamlarının genç Müslümanları radikalleştirdiklerini ve İngiltere'den ayrılarak DAEŞ'e katılmaya teşvik ettiklerini iddia ettiğini kaydeden Prescott, makalesinde şunları yazdı:
"600'den fazla İngilizin Suriye'de DAEŞ'le birlikte savaştığına inanılıyor. Bu kişilerin İngiltere'den ayrılmalarını istemelerinde ve binlerce kilometre uzaklıktaki yabancı bir ülkeye giderek silah kuşanmalarında büyük rolümüz olduğu gerçeğiyle yüzleşme zamanımız gelmedi mi? İsrail'in bombalamaları sonucu 2 bin kişinin Gazze'de öldüğünü, Suriye'de milyonlarca kişinin yerlerinden edildiğini, terör şüphelilerini hedef aldığını iddia eden ABD'nin füzelerle masum aileleri öldürdüğünü izleyen genç bir Müslüman olsaydım, eminim ben de radikalleşebilirdim."
DAEŞ'e katılmak için Türkiye üzerinden Suriye'ye gitmek isteyen, daha sonra yakalanarak İngiltere'ye iade edilen üç İngiliz genç erkek konusuna da değinen Prescott, makalesinde, "Bu kişileri suçlamak ya da yargılamak yerine, onlara neden Suriye'ye gitmek istediklerini sormalı, nedenlerini, motivasyonlarını öğrenmeye çalışmalıyız. 'Neden güvenli bir ülkeyi terkederek, Ortadoğu'nun tehlikeli bir bölgesine gitmek istediniz?' diye sormalıyız" ifadelerine yer verdi.
600 İngiliz vatandaşı Suriye ve Irak'ta
Birleşik Krallık'ta yaklaşık 3 milyon Müslüman yaşıyor, bu sayı nüfusun yaklaşık yüzde 5'ini oluşturuyor. İngiltere'den Suriye ve Irak'a yaklaşık 600 İngiliz vatandaşının DAEŞ saflarında savaşmak için gittiği tahmin ediliyor. Gidenler arasında genç kızlar ve kadınlar da bulunuyor.
İngiltere'de geçen ay kabul edilen terör yasasından sonra, birçok genç kızın ve erkeğin Türkiye üzerinden Suriye'ye gittikleri ya da gitmeye çalıştıkları yönünde haberlerin sayısının artması ve bu haberlerin gündemi uzun süre meşgul etmesi dikkati çekiyor.
İngiliz hükümeti geçen ay yürürlüğe giren yeni terör yasasıyla, havaalanlarında ve sınır noktalarında önlemlerin artırılacağını, sınır polisinin şüpheli gördüğü kişilerin pasaportlarına el koyabileceğini açıklamıştı. Yasayla ayrıca, yurt dışında terör eylemlerinde bulunduğundan şüphelenilen ve ülkesine dönmek isteyen İngiliz vatandaşlarına geçici olarak ülkeye giriş yasağı getirileceği kaydedilmişti.
Son olarak, İngiliz doktor ve tıp öğrencilerinden oluşan bir grubun, Suriye'de terör örgütü DAEŞ'in kontrolündeki bölgelere çalışmak için Türkiye üzerinden gittiği iddia edilmişti.