Güncelleme Tarihi:
İngiltere’de 6 Mayıs’ta yapılacak seçimlerin en önemli adaylarının stratejileri belli oldu. İnternette anneler arasında çok popüler olan bir sosyal paylaşım sitesi Mumsnet (Anneler ağı) üzerinden canlı sohbetlere katılıp kadınların sorularına cevap verdiler; Cosmopolitan, Glamour gibi kadın dergileriyle uzun röportajlar yaptılar.
İngiltere’nin başbakanlık adayları, bebek bezi değiştiren, plajda çocuklarıyla top oynayan, bebek arabası iten, doğum iznine destek veren, akşam yemeği hazırlayan aile babası imajlarını kuvvetlendirmek için sık sık eşlerini devreye soktular.
Yorumcular 6 Mayıs seçimlerini, hem siyasetçilerin uğrak yeri haline gelen internet sitesine referansla hem de seçimlerdeki farkı kadınların oylarının belirleyeceğini anlatmak adına “Mumsnet seçimi” olarak adlandırıyor. Anketler pek çok kadın seçmenin hala kararsız olduğunu gösterirken, partiler bu seçmenleri yanına çekmeye çalışıyor.
Özellikle Muhafazakar Parti bu konuda dikkat çekiyor. Geçmişte Muhafazakarlar, erkek politikacıların kalesi konumundaydı. Margaret Thatcher’ın kocası Denis dahil “eşler” akşam yemeklerinde ayrı yerde oturur ve kendi aralarında sosyalleşirlerdi.
CAMERON’IN “GİZLİ SİLAHI”
Ancak David Cameron’un “modern Muhafazakar Parti”si için durum farklı. Kendisini çok kültürlü, duyarlı, evliliğe adanmış bir adam olarak tanımlayan 43 yaşındaki Cameron, doğum izinlerinin artırılmasını ve kadınlara daha fazla ödeme yapılmasını savunuyor.
Cameron’ın “gizli silahı” olarak nitelendirdiği eşi Samantha kampanyada artan rolüyle gerçekten gizli silah olduğunu gösteriyor. Nispeten genç ve fotojenik bir kadın olan Samantha’nın karşısında Gordon Brown’ın eşi Sarah var.
Sarah Brown, suratsız, kafası karışık ve beceriksiz bir adam olarak görülen eşinin kariyerinde aktif rol oynuyor. 1.1 milyon takipçisiyle Twitter’ı sürekli olarak kullanan Sarah Brown, Mumsnet’in de üyesi. İlk ortaya çıktığında annelerin sanal buluşma mekanı olarak ortaya çıkan site 850 bin üyesiyle potansiyel bir siyasi güç olarak görülüyor.
Brown için anketler düzenleyen Deborah Mattinson, İngiliz Times gazetesine, “Mumsnet, önümüzdeki seçimlerde yarışın anahtarı olacak modern annelerin sembolü haline geldi” dedi. Mumsnet’in geçen ay Google’ın Londra’daki ofisinde düzenlenen 10’uncu kuruluş yıldönümü partisine şahsen katılan Brown, sitenin “İngiltere’nin yaşam biçimini değiştiren sosyal devrim”in bir parçası olduğunu söyledi. Sarah Brown da kendi konuşmasında Mumsnet’in “hem üzerimize titreyen bir anne, hem saçmalamayan bir kayınvalide hem de süper bir dadı” olduğunu söyledi.
MECLİSTE KURABİYE TARTIŞMASI
Mumsnet siyasete o kadar karıştı ki, Brown’un internet üzerinden verdiği röportajda vergiler ve nükleer silahları tartıştıktan sonra sorulan en sevdiği kurabiyeyle ilgili sorular rakiplerinin eline koz vermiş oldu. Aslında yaşananlar Brown’un suçu da değildi; soruyu görmemişti çünkü (ki sonradan “içinde çikolata olan her şeyi severim” diye cevap da verdi). Ama Başbakan’ın yaşadığı kafa karışıklığı Daily Mail gazetesinin “Brown’un siyaseten doğru cevabın ne olduğuna bir türlü karar veremediği” yorumunu yapmasına ve Cameron’ın kendisini Meclis’te eleştirmesine neden oldu.
Cameron, “Önümüzdeki altı ayı net bir cevap veremeyen, kendi yasasını kabul ettiremeyen, kendi sığınağında yaşayan, ne tür kurabiye sevdiğini bile bilmeyen bir başbakanla mı geçireceğiz?” dedi. Ancak Cameron da Ulusal Sağlık Hizmetlerinin özürlü çocuklar için ücretsiz bebek bezi dağıtmasıyla ilgili soruda takılınca Mumsnet kaynaklı utançlardan payını almış oldu.
İnternetteki anneler, Cameron’ın “Bu konuyu düşüneceğim” cevabından memnun olmadı. Anneler kendisi de geçen yıl hayatını kaybeden özürlü bir çocuk sahibi olan Cameron’ın bu konuda biraz daha bilgi sahibi olmasını bekliyordu. Bir pot kırdığını fark eden Cameron bunun üzerine Bristol’a gidip kendisine bebek bezi sorusunu soran anne Riven Vincent’la çay içti. Vincent, Cameron’ın kendisine şöyle dediğini söyledi: “Sam bana, ‘Tanrı aşkına David, Ivan’ın bezini günde dört kere değiştiriyorduk’dedi.”
Liberal Demokrat Parti’nin lideri Nick Clegg dahil diğer politikacılar ve bir çok bakan da Mumsnet kullanıcıları tarafından sorguya çekildi. İşçi Partisi’nin ve Muhafazakarların liderleri sitenin kurucularının yardımını bile istedi.
“MAÇOLARIMIZI İSTERİZ”
Ancak “Kadınlar ne ister?” sorusunun sorulmasına karşı çıkan kadınlar da var. Bütün kadınların tek bir sesle konuştuğu fikrine karşı çıkan ve adayların kadınların desteğini almak için kendileriyle flört etmesine karşı çıkan kadınlar da var.
Daily Telegraph’taki köşesinde Cristina Odone, “Politikacılar zamanında güvenilir, verimli ve otorite sahibi olduklarını kanıtlamak zorundaydı. Bugün belli ki seçmenlerine hitap etmek için duygusal bir politika izlemeleri gerekiyor” dedi.
Siyasetin kadınsılaşmasından nefret ettiğini söyleyen Odone, “Bu Dave’in annesini, Gordon’un teyzesini, Nick’in ninesini tanımamız gerektiği anlamına geliyor. Ben maço siyaseti istiyorum” dedi.