Güncelleme Tarihi:
İngiltere'nin başkenti Londra'da, düşünce kuruluşu "Cordoba Foundation" tarafından, "İslam ve Demokrasi: Siyasi İslam'ın Stratejilerinin İncelenmesi ve Müslüman Kardeşler'in Katkısı" başlıklı bir konferans düzenlendi.
Konferansa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Londra'daki Kuzey Islington bölgesinin İşçi Partili milletvekili Jeremy Corbyn, Mısır Devrim Konseyi Başkanı Dr Maha Azzam, İngiliz Parlamentosu'nun üst kanadı Lordlar Kamarası'nın ilk kadın Müslüman üyesi Barones Pola Uddin, İngiltere'de Filistin'i destekleyen kampanyalar yürüten "El Aksa'nın Dostları" adlı sivil toplum örgütünün Başkanı İsmail Patel, Britanya Müslüman Birliği Başkanı Dr. Ömer El Hamdun, Filistinli akademisyen ve siyasi aktivist Azzam Tamimi, çeşitli sivil toplum örgütlerinden yetkililer, birçok akademisyen ve davetli katıldı.
Konferans çerçevesinde Anadolu Ajansı muhabirine konuşan Aktay, uzun yıllardır İslam ve demokrasi arasındaki ilişkinin tartışıldığını belirterek, "Son zamanlarda İslam adına düzenlenen terörist saldırılar çok fazla ortaya çıkınca, İslam ve demokrasinin mümkün olup, olmadığına dair bir takım tartışmalar açılmaya başladı" dedi.
Mısır'daki durumu ve Müslüman Kardeşler'i de değerlendiren Aktay, seçim yoluyla iktidara gelmiş Müslüman Kardeşler'in askeri darbeyle devrildiğini anımsattı. Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Askeri darbeciler halka alenen savaş açtılar ve 3 bin insanı bir gün içerisinde katlettiler, insanlık suçu işlediler. Ama hiç kimse, İslam dünyasında, İslam'dan referans almayan insanların terörizminden bahsetmiyor. Bugün karşılaştığımız problem, İslam ve demokrasi ilişkisinden kaynaklanan terörizmden ziyade, İslam dışı veya İslam'dan referans almayan hareketlerin ürettiği terörizmdir, ürettiği şiddettir."
"Arap Baharı sürecinde, İslam'ın bir demokrasi talebi, motivasyonu haline geldiğini" dile getiren Aktay, "Yani 'ekmek, özgürlük ve onur' şeklinde üçlü bir talep troykası vardı buradaki toplumların. Bu da yine referansını İslam'dan alıyor. Burada halklar, bu tarz taleplerinin de referansını İslam'dan alıyorlardı. Demokrasi talebi de pekala referansını İslam'dan alabiliyor" diye konuştu.
"MAHKEMELER SİSİ'NİN GÜDÜMÜNDE"
Yasin Aktay, İhvan üyelerinin Mısır'da yargılanmalarına ilişkin ise, Mısır'daki mahkemelerin "son derece göstermelik ve tamamen oradaki diktatörün, Sisi'nin güdümünde" olduğunu kaydetti.
Aktay, Mısır mahkemelerinin Sisi'nin "siparişlerini yerine getirmeye çalıştığını" söyleyerek, "Bir saati bırakın, 20 dakika içerisinde yüzlerce insanın idamına hükmeden bir mahkemeden bahsediyoruz. Normalde bir insanın bile idamı, aylarca, yıllarca süren birtakım yargılamaların neticesinde deliller göz önünde bulundurularak ortaya konuluyor. Oysa orada, çok garip, komik bir mahkeme sürecinin cereyan ettiğini görüyoruz. Bu mahkemelerin Mısır'daki işlerin ne kadar kötü olduğunu göstermesi açısından da olumlu bir tarafı olduğunu düşüyorum" ifadelerini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Kahire'ye yaptığı ziyareti de değerlendiren Aktay, Ukrayna krizi sebebiyle Putin'in uluslararası camiada "ciddi bir meşruiyet sorunu yaşadığını", Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin de "Suudi Arabistan'ın desteğini kaybetmesiyle her geçen gün daha da yalnızlaştığını" belirtti. Aktay Putin'in Kahire ziyaretini, "Bu da iki yalnız adamın birbirlerine sarılışları olarak görülebilir" ifadesiyle değerlendirdi.
"KENDİ İÇERİSİNDE İRONİ"
Konferansta yöneltilen "Türkiye'nin otoriterleşip, otoriterleşmediğine" ilişkin bir soruya karşılık Aktay, "Gülen hareketinin basında oldukça güçlü olduğunu, birçok televizyon kanalı ve gazetesinin bulunduğunu" dile getirdi. Bu basın organlarının sürekli "Türkiye'de otoriterleşme olduğunu" bildirdiğini kaydeden Aktay, "Bu kendi içerisinde bir ironidir. Otoriter bir devlette, otoriter bir devlet olduğundan nasıl bahsedebilirsiniz? Örneğin Mısır'da bunu konuşabilir misiniz? Bu gerçekten saçma" dedi.
Konferans kapsamında konuşan Mısır Devrim Konseyi Başkanı Dr Maha Azzam da, Ortadoğu'da artan otoriter rejimlerin baskısına tepki olarak Müslüman Kardeşler gibi teşkilatların ortaya çıktığını belirterek, "Müslüman Kardeşler, Mısır'daki demokratik süreçte siyasi bir parti kurarak yer aldı. Özgür ve adil seçimlere katıldılar. Mısır halkının kararını özgürce verdiği seçimlerde tüm diğer partileri geride bırakarak, halk tarafından seçildiler. Oyunu kurallarına göre oynayarak seçildiler" diye konuştu.
Konferansta "Siyasi İslam ve İngiltere" konulu bir konuşma yapan Filistinli akademisyen ve siyasi aktivist Azzam Tamimi de, İngiltere'deki Müslümanların çoğunun bu ülkeye işçi olarak geldiğini, bazılarının eğitim için öğrenci olarak bazılarının ise siyasi sığınmacı olarak geldiğini anlattı.
Tamimi, "Buraya geldik ve topluluklar oluşturduk. Ben aynada kendime baktığımda sadece basit bir Müslüman görüyorum. Ancak Azzam Tamimi, siyasi İslam'ın üyesi olmakla ve bu kategorideki insanlara yakınlığıyla biliniyor. Biz adalete inanıyoruz. Bize ne etiket verirlerse versinler, ne diye çağırılarsa çağırsınlar, eğer bu tür siyasi İslam bu ülkede birilerine sorun oluyorsa o zaman IŞİD ile onlara bol şans dilerim" ifadelerini kullandı.