İngiltere seçimlerini yakından takip etmek gerek

Güncelleme Tarihi:

İngiltere seçimlerini yakından takip etmek gerek
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2015 09:23

İNGİLTERE’de genel seçimlere sadece bir kaç ay kaldı ve siyasiler seçim kampanyalarına çoktan başladı.

Haberin Devamı

Tüm partiler devlet yardımı politikalarından eğitim sisteminde yapmayı planladıkları reformlara, uyuşturucu ile ilgili yasalardan sağlık harcamalarına kadar binbir konuda nasıl fark yaratacaklarını, projeleri ile ülkeyi nasıl daha yaşanası bir yer haline getireceklerini anlatıp duruyor gece gündüz.

Onlar konuşadursun, basın da her geçen gün yeni bir skandalı ortaya çıkartıyor, beğenmedikleri partilerin seçim manifestolarına tüm güçleri ile saldırıyor, adayların hayatlarını didik didik ediyor.

Yani anlayacağınız klasik bir seçim dönemi olaylı ama aslında sıradan bir biçimde devam ediyor.

* * *

Açıkçası İngiltere’de genel seçimlerde oy kullanmaya hakkım olmadığı için şimdiye dek olan bitenleri sadece işim gereği takip ediyor, adayların söylediklerine öyle çok da kafa yormuyordum.

Ve galiba gizliden gizliye Mayıs ayındaki seçimleri kim kazanırsa kazansın İngiltere’de çok da çarpıcı bir değişiklik olmayacağını düşünüyordum.

Ama sonra şans eseri UKIP Lideri Nigel Farage’ın bir açıklamasına denk geldim. Ve olur da bu seçimde UKIP kayda değer bir çoğunlukla parlamentoya girmeyi başarırsa, sadece İngiltere’nin değil, belki de tüm Avrupa’nın zamanda geriye gideceğini ve benim gibi göçmenlerin hayatının cehenneme döneceğini fark ettim.

Aşırı sağcı, göç ve AB karşıtı Farage, Channel 4 için verdiği bir röportajda İngiltere’deki ırk ayrımcılığı karşıtı yasaların yürürlükten kaldırılması gerektiğini söyledi ve “İşverenlerin bir kişinin uyruğuna bakarak ayrımcılık yapmaya hakkı
olmalı” dedi.

Farage, “Şu anda bir işveren bir Polonyalı yerine İngiltere doğumlu bir insanı işe almayı tercih etme hakkına sahip değil. Bence bu tam bir saçmalık. Bu yasalar değişmeli. Bana göre bir işveren İngiltere doğumlu bir kişiye iş vermek isterse uyruğa bağlı ayrımcılık yapma hakkına sahip olmalı” dedi.

Zaten İngiltere’de İngiltere ya da AB vatandaşı olmadan iş bulmak, çalışma izni almak hiç de kolay değil. UKIP’in istediği şey işverenlere kökenini hatta tipini beğenmediği kişileri işe almama hakkını tanımak!

* * *

Sosyal medya bu konuda Farage’ı destekleyenlerin sayısının hiç de azımsanacak düzeyde olmadığını gösterdi. Ve elbette Farage verdiği örnekte Polonyalıları kullanmış olsa da İngiliz Müslümanlar bir anda tartışmanın
merkezine yerleşti.

Yüzlerce kişi düşman olarak gördükleri İngiliz Müslümanlara iş vermeyi reddetmenin tüm İngiliz işverenlerin hakkı olması gerektiğini söylemeye başladı.

Elbette İngiltere’de ırk ayrımcılığı yasalarının iptal edilmesi çok da olasılık dahilinde değil, UKIP sadece AB’ye, göçmenlere ve genel olarak kendisinden farklı olan her şeye kızgın olan aşırı muhafazakar seçmeni büyülemeye çalışıyor sadece.

Ancak yine de böyle bir fikrin 21. Yüzyıl Avrupa’sında açıkça dile getiriliyor ve bu görüşü savunan bir partinin üyelerinin sayısının her geçen gün hızla artıyor olması alarma geçmek
için yeterli.

Artık ben seçim sürecini endişeyle ve yakından takip ediyorum. Çünkü aşırı sağın hızla güç kazandığı, bu günlerde Avrupa’da yaşayan bir göçmen olarak UKIP’in iktidarda olduğu bir İngiltere’de bana yer olmayacağını biliyorum.

Tabii elbette Farage’a bu ırk ayrımcılığı yasalarını iptal etme projesi ile ilgili bir soru sormak gerekiyor aslında.

Eğer bu yasalar iptal edilirse, ülkedeki binlerce Türk, Pakistanlı, Polonyalı, Hintli, Bangladeşli ve Çinli işveren de İngiltere doğumlu has be has İngilizleri işe almayı reddedip sadece hemşerilerine iş verme hakkını elde etmiş olacak.

UKIP’in milliyetçi destekçileri acaba projenin bu ufak yan etkisini nasıl yorumlayacak?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!