İngiltere 'O' kriterlerini değiştiriyor

İngiltere İçişleri Bakanı Theresa May, iktidardaki Muhafazakar Parti'nin Manchester şehrindeki yıllık kongresinde yaptığı konuşmada, Suriye'deki iç savaşla bağlantılı olarak Avrupa'nın bu yaz karşı karşıya kaldığı sığınmacı krizine değindi.

Fransa'dan binlerce kişinin bu yaz İngiltere'ye ulaşmaya çalıştığını kaydeden May, "Bu kişilerin daha iyi bir yaşam istekleri anlaşılır bir şey. Yoksul ülkelerde bulunan ve İngiltere'de yaşamak isteyen milyonlarca insan var ancak bir ülkenin göç konusunda bir limiti olmalıdır. Bir yandan çaresiz insanlara yardım etmemiz gerekirken, diğer yandan ülkemize gelenleri kontrol edebileceğimiz bir göç sistemimiz olması lazım. Çünkü göç çok yüksek olduğunda ve hızla arttığında uyumlu bir toplum oluşturmak imkansızlaşır" diye konuştu.

Fazla göçün, konut, okul ve sağlık gibi konularda sorunlar yarattığını söyleyen May, "Toplu göçün sonuçlarıyla baş edebiliriz ancak İngiltere'de yıllık göçün yüz binlere ulaşmasını istemiyoruz" dedi.

"Öğrencilere 'evet' ancak fazladan kalanlara 'hayır'"

Ülkedeki yüksek göç rakamlarının nedenlerinden birinin öğrenci vizeleri olduğunu belirten Theresa May, şöyle konuştu:

"Öğrencilerin buraya gelerek öğrenim görmelerini memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak birçoğu vizeleri bitince ülkelerine dönmüyor. Eğer mezun olduktan sonra bir iş buldularsa sorun yok. Ancak bulamadılarsa ülkelerine dönmeliler. Öğrencilere 'evet' ancak fazladan kalanlara 'hayır' diyoruz."

Ülkedeki iltica sisteminin suistimal edildiğini savunan İngiltere İçişleri Bakanı May, yeni bir sisteme ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Halihazırda İngiltere'de yaşayan ve iltica talebinde bulunan kişilerden ziyade dünya genelinde kriz ve savaşlardan etkilenmiş kişilere iltica hakkı vereceklerini belirten May, "İngiltere'de yapılan iltica taleplerini azaltmak ve kriz bölgelerinde yaşayan insanlara daha fazla yardım etmek istiyoruz" dedi.

May, güvenli geri dönüşlerle ilgili başlatacakları yeni bir gözden geçirme programıyla daha önce İngiltere'ye siyasi ilticada bulunmuş bir kişinin, ülkesindeki durum düzeldiyse ve ülkesi güvenli hale geldiyse dönmesinin isteneceğini vurguladı. "Bir mültecinin ülkesindeki güvenlik durumunda düzelme varsa bu kişinin dönmesini isteyeceğiz" diyen Theresa May, böylece gerçekten ihtiyacı olanlara yardım edileceğini dile getirdi.

"Esed, endüstriyel ölçekte savaş suçu işledi"

Theresa May, konuşmasında, Suriye'deki krize de değinerek 11 milyon kişinin yerinden edildiğini, 4 milyondan fazlasının sığınmacı olduğunu, yaklaşık 250 bin kişinin hayatını kaybettiğini anımsattı. May, Birleşmiş Milletler'in bu yılın sonunda 1,7 milyon Suriyelinin daha Türkiye'ye sığınacağını tahmin ettiğinin altını çizdi.

Beşşar Esed güçlerinin "endüstriyel ölçekte savaş suçu işlediğine" ve kasten sivilleri hedef aldığına işaret eden May, "DAİŞ de etnik temizlik, sistematik tecavüz ve cinsel şiddet, cinayet ve kaçırma suçları işliyor" dedi.

Suriye'deki iç savaşın sona ermesinin kolay olmadığını söyleyen May, "Ancak bu İngiltere bir şey yapmamalı anlamına gelmiyor. Dost ülkeleri ve ılımlı unsurları desteklemeliyiz. İngiltere'nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturan bu krizle ilgili, sadece Irak'ta değil, Suriye'de de DAİŞ'e karşı harekete geçmeliyiz" ifadesini kullandı.

May, Suriye'deki iç savaşın başlangıcından bu yana 5 binden fazla Suriyelinin iltica başvurusunun kabul edildiğini vurgulayarak gelecek 5 yılda 20 bin Suriyeli sığınmacıyı ülkeye alacaklarını belirtti. Sığınmacılara en iyi yardımın İngiltere'ye getirerek değil, bölgedeki yardımı artırarak sağlanabileceğini dile getiren May, "Bu çerçevede İngiltere çok sayıda sığınmacının bulunduğu Lübnan, Ürdün ve Türkiye'deki hükümetlere 1 milyar sterlinlik yardımda bulunuyor" dedi.

İngiltere İçişleri Bakanı May'ın açıklamalarının, bugün Muhafazakar Parti'nin yıllık kongresinin yapıldığı Manchester şehrinde protesto edilmesi bekleniyor.