Güncelleme Tarihi:
1440 yılında Kral VI. Henry tarafından kurulan bu okul Başbakan David Cameron’dan Londra Belediye Başkanı Boris Johnson’a, Canterbury Başpiskoposu Justin Welby’den veliaht prens William’a kadar şu anda İngiltere’de güç sahibi olan erkeklerin önemli bir kısmının Alma Mater’i.
Erkeklerin diyorum çünkü Eton yatılı bir erkek okulu.
13-18 yaş arası yaklaşık 1300 erkek çocuğu her yıl Berkshire’daki lisenin büyüleyici kampüsüne gidiyor ve kimi zaman aylar boyunca yaşıtları bir kızla karşı karşıya gelmeden eğitim görüyor.
İngiltere’de Eton ve benzeri kaliteli bazı liselerin karma eğitime geçmeyi reddetmesi sık sık tartışılan bir konu.
Ve geçen hafta bu ünlü Eton Lisesi’nin müdürü Tony Little, karma okulların çocukların masumiyetlerini erken yaşta kaybetmesine neden olduğunu söyleyerek bu tartışmaları bir kez daha alevlendirdi.
Tarihi lisenin müdürü karma okullarda okuyan çocukların çok erken yaşta oldukça grafik cinsellik eğitimi derslerine girmek zorunda kaldığını ancak bu ihtiyacın erkek ya da kız okullarında yaşanmadığına dikkat çekti.
Little, ergenlik çağında karşı cinsle sürekli bir arada olmayan çocukların kendilerini bulmak, kendileri olmak için daha çok zamana sahip olduğunu ve bu durumun hem kişisel hem de akademik gelişimlerini hızlandırdığını belirtti.
Dubai’da bir eğitim konferansında konuşan Little’ın bu sözleri bir çok farklı nedenle karma eğitime karşı çıkan eğitmen, akademisyen ve din adamlarının da seslerinin bir kez daha duyulmasına neden oldu.
* * *
Karma eğitim karşıtları, “Kız öğrencilerin erkeklerin bulunmadığı okullarda daha fazla akademik başarı gösterdiğini, daha çok spor yaptığını ve fen, matematik gibi normalde erkeklerin domine ettiği alanlara daha çok ilgi gösterdiğini” söyledi.
Little’a hak veren bazı uzmanlar da karma okullarda okuyan erkeklerin bale ve sanat gibi feminen olarak algılanan alanlarda çalışmaktan utandığını, erkek liselerinde ise çocukların ilgi duydukları her alanda sosyal baskı hissetmeden yoğunlaşabildiğini iddia etti.
Peter Pan’in azılı düşmanı Kaptan Kanca ve belki de dünyanın en ünlü ajanı olan James Bond’un da okulu olan Eton’a temsil ettiği elitizmden hiç hoşlanmasam da her zaman bir sempati duymuşumdur. (Belki de bu okul bana Harry Potter’ın ‘büyülü’ okulu Hogwartz’ı hatırlattığından...)
Ama her zaman olur da bir oğlum olursa, onu asla Eton’a göndermeyeceğimi söyler dururum ve Little’ın sözlerinin ardından başlayan tartışmaları dinledikçe bu kararımdan bir kez daha emin oldum.
Bunun nedeni (asla o okulun aşırı derecede yüksek ücretlerini karşılayacak kadar çok para kazanamayacak olmam bir yana) 13 yaşında bir erkek çocuğunu yüzlerce hemcinsiyle bir şatoya kapatıp kadınlarla ilişkisini ortadan kaldırmanın çocuk istismarı olduğunu düşünmem.
* * *
Aynı şey kız okulları için de geçerli tabii.
Belki o araştırmaların hepsi doğru söylüyordur, belki gerçekten de çocuklar karma eğitimde akademik potansiyellerine tam olarak ulaşamıyor ve cinsellikle görece daha erken yaşta tanışıyor.
Ama..
Bence karma eğitim çocuklara hiç bir şeyle değişilemeyecek bir değer, karşı cinsi bir hayal ya da fantazi değil insan olarak görme yetisini kazandırıyor.
Karma okullara giden çocuklar karşı cinsle normal bir sosyal etkileşim içinde olmayı onlarla arkadaş olmayı, sevgili olmayı hatta düşman olmayı öğreniyor. Onlar yetişkinliğe karşı cins ile ilgili saplantı yanılgı ve hayallerle değil gerçeklerle donanmış olarak adım atıyor.
Ben çocuklarımın kapalı bir kutuda gerçek dünyadan ve karşı cinsin hayata kattığı güzelliklerden uzak büyümesindense onların bir kaç sene daha erken cinsel eğitim dersine girmek zorunda kalmasını kesinlikle tercih ederim.
Siz ne dersiniz?