Güncelleme Tarihi:
Bütçeden Sorumlu AB Komiseri Jacek Dominik, basına yaptığı açıklamada, İngiltere'nin yeni faturayı şaşkınlıkla karşılamaması gerektiğini çünkü AB Komisyonu'nun, üye ülkelerin belirlediği kriterlere göre hesaplama yaptığını ve bu kapsamdaki ön toplantılarda İngiliz diplomatlardan hiçbir itirazın gelmediğini söyledi.
Dominik, "(Cameron tarafından gösterilen) tepki beni şaşırttı çünkü bu rakamla ilgili bir sorunları olduğunun sinyalini vermemişlerdi" dedi.
Bütçe Komiseri Dominik, soruna siyasi bir çözüm bulunabileceğini sanmadığını çünkü AB bütçesine üye ülkelerin yapacakları katkıyı hesaplama kriterlerini değiştirmenin yeni yasal düzenleme gerektireceğini ve pandoranın kutusunun açılması anlamına geleceğini kaydetti. Dominik, İngiltere'nin ödemeyi geciktirmesi durumunda "AB Komisyonu'nun vadesi dolan miktarın üzerine ceza uygulamaya başlayacağı zamanın geleceği" uyarısında da bulundu.
AB Komisyonu, üye ülkelerin ortak bütçeye yapacakları katkıyı geçen hafta yeni ekonomik verilerle farklı bir sistemle yeniden hesaplamış ve İngiltere'den 1 Aralık'a kadar 2,1 milyar Euro ödemesini talep etmişti.
İngiltere Başbakanı David Cameron, 23-24 Ekim'deki AB Zirvesi'nin ardından Brüksel'de düzenlediği basın toplantısında, "Faturayı 1 Aralık'ta ödemeyeceğim" ifadesini kullanmıştı.
Cameron, "Derhal çek defterini alıp 2 milyar Euro yazmayacağız, bu olmayacak" diyerek AB Komisyonu'ndan bu faturayı izah etmesini isteyeceklerini ve bunu engellemek için Brüksel'in ilave fatura gönderdiği Hollanda, İtalya ve Yunanistan gibi diğer üye ülkelerle hareket edeceklerini belirtmişti.
ALMANYA KARLI İNGİLTERE ZARARLI ÇIKTI
AB'nin üye ülkelerin milli gelirlerini hesaplama yöntemini değiştirerek kayıt dışı ekonomiyi ve Ar-Ge yatırımlarını daha fazla dikkate alması nedeniyle İngiltere ve Hollanda ağır faturalarla karşılaşırken Almanya, Fransa, Danimarka, Polonya ve Avusturya bundan karlı çıkan üye ülkeler arasında yer almıştı.
AB kurallarına göre 1 Aralık'a kadar ödenmesi gereken, üye ülkelerin ortak bütçeye katkıları güncelleyen faturadan İngiltere'nin payına 2 milyar 125,3 milyon Euro ve Hollanda'nın payına 642,7 milyon Euro düşmüştü.
Komisyon ayrıca İtalya'dan 340,1 milyon Euro, Yunanistan'dan 89,4 milyon Euro, Kıbrıs Rum kesiminden 42,4 milyon Euro, Malta'dan 13,1 milyon Euro, Bulgaristan'dan 7 milyon Euro, İrlanda'dan 6,5 milyon Euro ve Letonya'dan 6,5 milyon Euro talep etmişti.
AB Komisyonu buna karşılık ortak bütçeden Fransa'ya 1 milyar 16,3 milyon Euro ve Almanya'ya 779,2 milyon Euro geri ödeme yapacağını açıklamıştı.
Komisyonun hesaplamalarına göre ortak bütçeden iade alacak diğer üye ülkeler arasında 321,4 milyon Euroyla Danimarka, 316,7 milyon Euroyla Polonya, 294,3 milyon Euroyla Avusturya, 180,5 milyon Euroyla Finlandiya, 170,5 milyon Euroyla Belçika, 168,9 milyon Euroyla İspanya, 132,8 milyon Euroyla İsveç, 90,9 milyon Euroyla Lüksemburg, 60,2 milyon Euroyla Slovakya, 32,5 milyon Euroyla Hırvatistan, 32,4 milyon Euroyla Macaristan, 31,4 milyon Euroyla Romanya, 21,6 milyon Euroyla Çek Cumhuriyeti, 18,2 milyon Euroyla Litvanya, 17,9 milyon Euroyla Slovenya, 6,4 milyon Euroyla Estonya ve 0,5 milyon Euroyla Portekiz bulunuyor.
İNGİLTERE'NİN ÖNÜDE İKİ SEÇENEK VAR
AB faturasını ödememek için İngiltere'nin önünde iki yol bulunuyor.
AB'nin ilave fatura yolladığı 9 üye ülke birlikte hareket ederek ek bütçenin onaylanmasını kilitleyebilir. AB Konseyi'nde kararları bloke etmek için 93 oy gerekiyor. İngiltere, İtalya, Hollanda, Yunanistan ve Bulgaristan'ın birlikte hareket etmesi bunun için yeterli fakat diğer ülkeler İngiltere'yi yanlız bırakabilir.
İngiltere AB içinde gerekli desteği sağlayamasa da ödemeye itiraz edip süreci uzatabilir. Bu durumda AB Komisyonu, İngiltere'ye yıllık yaklaşık 200 milyon Euro ceza yazabilir ve ödenmeyen miktara aylık yüzde 2,5'tan başlayıp artan faiz oranları uygulayabilir. Bu şekilde hızla kabaracak faturanın geleceği Lüksemburg'daki Avrupa Adalet Divanı kararına kalabilir ya da siyasi çözüm arayışları hızlanabilir.