Güncelleme Tarihi:
Komisyon "Türkiye’nin AB’ye Katılımında Adalet ve İçişleri Alanı için Çıkarımlar" başlıklı raporunda, "Türkiye’nin AB’ye üyeliği durumunda, sınırlar İran, Irak ve Suriye gibi ülkelere uzanacağı için, birliğin sınır güvenliği konusunda ciddi endişeler olduğu" kaydedildi.
Raporda, "Türkiye’nin, üyeliğinden önce, AB sınır yönetimi tarafından hazırlanan kesin kriteri ’açık ve nesnel’ olarak karşıladığını göstermesi gerektiği" ifade edildi.Türkiye ile Yunanistan arasındaki kara sınırının, "AB’ye düzensiz göçün en temel kaynaklarından biri" olduğu kaydedilen raporda, "binlerce göçmenin her ay Türkiye üzerinden AB’ye girdiği, birçoğunun da İngiltere’ye ulaşmak istediği" bildirildi.
AB sınır ajansı Frontex’ten bir ekibin, kasım 2010’dan bu yana Türkiye-Yunanistan sınırında bulunduğuna ve "düzensiz geçişlerin" sayısında azalma yaşandığına işaret edilen raporda, "Ancak Frontex, göçmenleri geri çeviremiyor. İçişleri Komisyonu, Frontex’in Türk sınır ajanslarıyla birlikte çalışmasının daha etkili olabileceğini öneriyor" denildi.
Komisyon, sınır ajanslarının işbirliğinin yanı sıra yasa dışı göçün önlenmesinde ülkeler arası istihbarat paylaşımının geliştirilmesinin önemini de vurguladı. Raporda ayrıca, "Komisyon AB’yi, Türkiye’nin tam üyeliğinden önce, organize uyuşturucu ve yasa dışı göç konularıyla daha etkili mücadele etmek için özel düzenlemeler yapmaya çağırıyor" denildi.
"İnsan kaçakçılığının yanı sıra Afganistan’dan Batı ve Orta Avrupa’ya yapılan eroin kaçakçılığının yüzde 75-80’inin Türkiye üzerinden gerçekleştiği ve Türkiye’de Avrupa’ya giden eroine el koyma ve yakalama olaylarının arttığı" belirtildi. Komisyon, İngiliz ile Türk yetkililer arasındaki yakın ve başarılı çalışmalar ile işbirliğine değinerek, bunun Europol gibi AB ajansları tarafından da yapılması gerektiğini bildirdi.
"TÜRKİYE’DEN KAÇ GÖÇMEN GELİR?"
İngiltere İçişleri Bakanlığından, Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin ardından, bu ülkeden İngiltere’ye yasal göçün tahmini sayısını ortaya koyacak bir değerlendirme yapmasını isteyen komisyon, AB geneli için bu sayının 2030’a kadar 500 bin ile 4 milyon 400 bin kişi arasında değişebileceği yönünde tahminlerde bulunulduğu kaydedildi.
Türk vatandaşlarının AB’ye göçünde düşüş olduğunun, bu sayının yıllık 50 binin altına indiğinin belirtildiği raporda, "Ancak nüfustaki artış eğilimi ve yaşam standartları, Türk vatandaşları için cazip bir seçenek olan AB içinde göçü kolaylaştırabilir" denildi. Komisyon, 2004 yılındaki genişlemenin ardından İngiltere’nin yaşadıklarını dikkate alarak, şu ifadelere yer verdi:
"2004 yılından sonra beklenenden binlerce daha fazla göçmenin geldiği dikkate alınırsa, komisyon Türk vatandaşlarının tam hareket edebilme özgürlüğü konusunda ihtiyatlı davranıyor ve hükümetin tüm yeni üyeler için ’etkili geçiş kontrolleri’ uygulamasını destekliyor."
Raporda İçişleri Komisyonu Başkanı, muhalefetteki İşçi Parti milletvekili Keith Vaz’ın şu sözleri de aktarıldı:
"Türkiye ve Yunanistan’a yaptığımız ziyaretlerde, AB’ye yasa dışı göç sorunuyla mücadelede yetkililerin istekliliğine rağmen, daha fazla şeyin yapılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Yunanistan, Türkiye, Avrupa ve uluslararası güvenlik yetkililerinden istihbarat paylaşıp, birlikte çalışarak her ay AB’ye binlerce göçmenin gelmesinden sorumlu olan suç çetelerinin önünü kesmelerini istiyoruz. Eğer şimdi bir şey yapılmazsa, Afganistan, İran gibi ülkelerden göçmenlerin, Türkiye üye olduktan sonra AB’ye girmelerinin daha kolay olacağından endişe duyuyorum. İngiliz hükümeti ve AB ortakları, Türkiye’ye sınır kontrollerini sıkılaştırması için her türlü desteği vermelidir."