İmtiyazlı Ortaklık teklifini neden kaldırdık

Seçim programının adı da ‘2013-2017 hükümet programı’. Yani yeniden hükümeti kurması durumunda CDU/CSU bu programı uygulayacak. İki partinin liderleri Başbakan Merkel (CDU) ve Bavyera Başbakanı Horst Seehofer (CSU) ortak basın toplantısı düzenleyerek, programla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Alman basını, eylülde yapılacak seçimlerden sonra nasıl bir koalisyon oluşabileceği soruları üzerinde durdu.

BEKLEMEDİĞİ SORU

CDU ve CSU’nun 125 sayfalık hükümet programında Türkiye’nin AB üyeliği ile de önemli bir bölüm var. Programda Türkiye’nin AB üyeliği reddediliyor. Bu yeni bir durum değil. Ancak programda iki partinin eskiden Türkiye için önerdiği ‘imtiyazlı ortaklık’ sözü de artık geçmiyor. Basın toplantısında son sözü alarak, Başbakan Merkel ve Bavyera Başbakanı Seehofer’e doğrudan bu soruyu sordum: “Seçim programınızda Türkiye’nin AB üyeliği reddediliyor. Hatta imtiyazlı ortaklıktan bile bahsedilmiyor. Bu, CDU/CSU’nun artık imtiyazlı ortaklık önerisine de veda ettiği anlamına mı geliyor?”

Başbakan Merkel, herhalde böyle bir soru beklemiyordu. Bu nedenle önce “Yer almıyor mu” diye
karşılık verdi ve ardından “Biz imtiyazlı ortaklık gibi iyi bir teklif yaptık. Türkiye bunu sürekli reddetti. Siz bir teklif getiriyorsunuz. Karşı taraf sürekli istemiyorum diyorsa, bu teklifin artık bir anlamı kalmaz” dedi. Bavyera Başbakanı Seehofer ise imtiyazlı ortaklığın yer almadığını, ancak Türkiye’yle ilişkilerin çok yönlü derinleştirilmesinin programda yazılı olduğunu söyledi.

TÜRKİYE BÖLÜMÜ

CDU/CSU’nun seçimleri kazanıp tekrar hükümete gelmesi durumunda izleyecekleri “Almanya için beraberce başarı” başlıklı hükümet programında Türkiye ile ilgili bölüm şöyle: Türkiye’nin Avrupa için stratejik ve ekonomik önemini, aynı zamanda iki ülke arasındaki çok yönlü insan ilişkilerini biliyoruz. Biz bu nedenle AB ile Türkiye arasındaki ilişkileri derinleştirmek istiyoruz. Sıkı ve özel işbirliği hem Avrupa hem de Türk insanının yararına. Bu nedenle AB ile Türkiye arasında oldukça güçlü bir işbirliği dış ve güvenlik politikalarında sıkı bir stratejik ortaklık istiyoruz. Ama Türkiye’nin tam üyeliğini reddediyoruz, çünkü AB üyeliği için şartları yerine getirmiyor. Bunun yanı sıra ülkenin büyüklüğü ve ekonomik yapısı da AB’nin gücünü zorlar.

Celal ÖZCAN

Merkel: Fasıl açılabilir ama...

Türk Alman Ticaret Odasının (TD-İHK) genel kurultayında konuşan Başbakan Merkel, yeni fasıl açılmasından yana olduğunu ancak yaşananların göz ardı edilemeyeceğini söyledi.

Murat TOSUN - Süleyman SELÇUK / BERLİN

TÜRK Alman Ticaret Odası genel kurulunda konuşan Başbakan Angela Merkel Türkiye ile müzakereler konusunda ilginç mesajlar verdi. Konuşması merakla beklenen Merkel yeni faslın açılabileceğini ancak yaşananların göz ardı edilemeyeceğini söyledi. Merkel, “Bir sonraki fasıl için görüşmeler sürüyor ancak benim yürekten ricam şu; Özellikle Ankara protokolü konusunda adım atılması lazım. Bu en inatçı engel. Diğer sorunları zaman içerisinde görüşebiliriz. Zaten dışişleri bakanlarımız birbirleriyle görüşüyor. Biz ahde vefaya bağlıyız, ancak bahsedilen konularda gelişmeler olması gerekir” dedi.

TEHDİT DEĞİL ZENGİNLİK

Türkiye’deki son gelişmelerin Almanya’da çok yakından izlendiğini, çünkü bu ülkede 3 milyon Türk’ün yaşadığını belirten Merkel, “Bu nedenle biz de fikirlerimizi söyleyebilmeliyiz” diye konuştu. Türkiye’de güçlü bir sivil toplumun gelişmesine çok önem verdiğini, bunun bir tehdit değil, zenginlik olarak görülmesi gerektiğini belirten Merkel, bu nedenle Türkiye’den gelen görüntülerin kendisini ürküttüğünü söyledi.

Başbakan Merkel vize kolaylığı konusunda da İçişleri Bakanlığı ile görüşerek, bu konuda daha neler yapılabileceğini araştırılmasını isteyeceğini söyledi.