‘İlk fırsatta İzmir’e bekliyorum’

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkanı Peter Feldmann’ın davetlisi olarak geldiği Almanya’da bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Soyer, Frankfurt Belediyesi’nin ‘İmparatorlar Salonu’nda bulunan şehrin ‘Altın Defter’ini imzalarken, beraberindeki heyet de belediye, Frankfurt Sanayi ve Ticaret Odası, Frankfurt Zanaakârlar Odası, Frankfurt Ekonomi Destek Dairesi yetkilileriyle görüştü. İmza törenine Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer, Frankfurt Belediye Meclisi Başkanı Hilime Arslaner ile Hessen Bilim ve Sanat Bakanlığı Müsteşarı Ayşe Asar ile İzmir Dünya Kenti Derneği (Dider) Frankfurt Başkanı Arif Arslaner de katıldı.

Tunç Soyer, ‘Altın Defter’e, “İlk kez geldiğim Frankfurt’ta zenginlik ve güzelliğinden etkilendim. Bu zenginlik ve güzelliği yapan aynı doğayı güzel yapan biyoçeşitlilik gibi çok kültürlülükten ve çok kültürlülüğe verilen değer ve saygıdan kaynaklandığını anladım. İzmir gibi bir liman kenti olarak özellikleri ve büyük benzerlikleri gördüğüm Frankfurt’ta çok güçlü iş birliği kurma potansiyelini taşıdığının farkında olarak ortak geleceğimize büyük bir heyecan duyuyorum. Sayın Başkan, gösterdiğiniz sıcak ev sahipliği ve ilham veren dostluğunuz için çok teşekkür ediyor, ilk fırsatta İzmir’e bekliyorum” ifadelerini yazdı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Peter Feldmann

‘YAKINLAŞMA BAŞLADI’
Büyükşehir Belediye Başkanı Peter Feldmann, Frankfurt’un 23 Nisan 2013’ten beri Eskişehir’in kardeş kenti olduğuna dikkati çekerek, kentlerin, geleceğin belirleyicisi ve sorunları çözmesi gereken adresler olduğunu söyledi. Feldmann, kardeş kent olmanın yeni yakınlaşmalara engel teşkil etmediğini de vurguladı. Frankfurt’un yalnızca Almanya’nın en büyük gökdelenlerinin, Avrupa ve Almanya Merkez Bankası’nın bulunduğu kent olmadığını kaydeden Feldmann, şunları söyledi: “Burada 200 dil konuşuluyor, 180 ülkeden insan yer alıyor. Bir çeşit Birleşmiş Milletler olmasının en güzel sonucu toplumsal barıştır. Bizi yansıtansa belediye başkanının korumasız dolaşabilmesi, diplomatlarımızın özel korumalı mahallelerde yaşamamalarıdır. Frankfurt’ta Türklerin evleri, Faslıların evleri, mahalleleri yok. Bu da bizi New York, Paris, Londra gibi dünyanın diğer büyük kentlerinden ayıran bir özellik. Ancak bu bizim yönetimimizin veya belediye başkanının başarısı değil, öteden beri böyleydi. Frankfurt’ta muhafazakâr olmak kentin uluslararası özelliğini korumaktır. Umarım bir gün bir meydanımıza da İzmir adını veririz. Benim büro şefim orada doğdu, ailesi halen orada. Bu da Frankfurt’un bir gerçeği. İzmir’in, önemli bir liman kenti, farklı siyasi atmosferi olduğunun bilincindeyiz. Umarım heyetinizin görüşmeleri olumlu geçmiştir. İki kent arasında ekonomik iş birliği, yakınlaşma başladı.”