Güncelleme Tarihi:
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "İlk bilim ataşesini önümüzdeki günlerde Berlin'e atayacağız. Bilim ataşesi aracılığıyla Türk-Alman bilim ilişkilerini daha resmi düzeyde ve daha derinlikli olarak yürüteceğiz" dedi.
Işık, Meyra Palace Otel'de düzenlenen "Türk-Alman Bilim Yılı Kapanış Töreni"nde yaptığı konuşmada, 23 Ocak 2014’te Berlin’de imzalanan Ortak Niyet Beyanı ve "Bilim Halkları Birleştiriyor" sloganıyla başlatılan Türk-Alman Eğitim, Araştırma ve Yenilik Yılı'nı sonlandırdıklarını söyledi.
Türk-Alman bilim ilişkileri açısından yeni bir ufkun başlangıcının yaşandığını belirten Işık, "Dolayısıyla aslında bir faaliyetin sonlandırılması iki ülke arasındaki yeni faaliyetlere verilen ivmenin de aynı zamanda başlangıcı olarak görülmelidir" ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Almanya'nın bölgenin iki önemli ve büyük gücü olduğunu ifade eden Işık, iki ülke arasında ilişkileri stratejik noktaya taşıyan birçok neden bulunduğunu söyledi.
Işık, şöyle devam etti:
"Bunların başında da Almanya'ya çok ciddi katkı sağlayan, Alman toplumuna çok ciddi dinamizm kazandırmış olan, oradaki 3 milyona yakın insanımız yer alıyor. Bu Türkiye ile Almanya arasındaki en temel kök. 3 milyon insanımız Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde gerçekten çok kilit rol oynuyor. Bugün Federal Parlamentoda temsil edilen değerli milletvekillerimiz, yerel eyalet parlamentolarında temsil edilen değerli temsilcilerimiz, Alman sivil toplum örgütlerinde çalışan pek çok Türk kökenli insanımız, Almanya'da özellikle sayıları artan ve Alman ekonomisine çok ciddi katkı sağlayan değerli müteşebbislerimiz aslında Türkiye ile Almanya arasındaki en önemli köprüler. "
Bir diğer köprünün de şirketler olduğuna işaret eden Işık, bugün Almanya'nın pek çok büyük şirketinin Türkiye'de son derece etkin ticari faaliyette bulunduğunu söyledi. Bunun Türkiye ekonomisine çok ciddi katkı sağladığına dikkati çeken Işık, bu şirketlerin Türkiye'deki faaliyetlerinin her geçen gün arttığını dile getirdi.
Işık, "Biz de hükümet olarak bu şirketlerimizin Türkiye'de daha fazla yatırım yapması için, daha fazla üretim yapması için ve daha fazla AR-GE yapması için elimizden gelen tüm desteği veriyoruz" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE'DE YABANCI ŞİRKETLERE ÖNEM VE DESTEK VERİYORUZ"
Türkiye'nin özellikle AR-GE ve inovasyon anlamında geç kalmasına rağmen, devlet destekleri noktasında agresif davrandığını anlatan Işık, "Biraz geç kalmanın bu noktada getirdiği heyecanla Türkiye olarak biz gerek Türk şirketlerine gerek Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı şirketlere çok önemli destekler ve önem veriyoruz. Arzu ediyoruz ki Türkiye açığını kapatsın" şeklinde konuştu.
Türk Alman Bilim Yılının gerek ikili ilişkilerin gelişmesinde gerekse araştırma ve bilim alanında önemli katkılar sağladığını ifade eden Işık, bu yılı iyi ve verimli değerlendirdiklerini söyledi. Bu çerçevede 200'ün üzerinde etkinlik yapıldığını, pek çok bilim insanının Almanya'ya gittiğini ve Türkiye'ye geldiğini, aradaki ilişkilerin güçlendiğini, araştırma merkezleri arasında daha güçlü bir işbirliği kurulduğunu anlatan Işık, üniversiteler arasındaki daha güçlü işbirliğinin oluştuğunu ve farkındalığın arttığını kaydetti. Işık, "Kritik teknolojilerle işbirliği yapma arzu ve isteği bu yıl ortaya koyulan etkinliklerle daha da arttı" dedi.
"EN FAZLA İŞBİRLİĞİ ALMANYA İLE YAPILDI"
Işık, AB 7. Çerçeve Programı süresince desteklenen proje sayısı bakımından Türkiye’nin en fazla işbirliği yaptığı ülkenin 500 proje ile Almanya olduğuna işaret ederek, bilim ve araştırma ortaklıklarının, ülkeler arası ilişkilerin geliştirilmesinde katkı sağlayacağının farkında olarak gerekli adımları attıklarını ve atmaya devam edeceklerini söyledi.
Türkiye tarafından TÜBİTAK'ın ortak projelere ve ortak çalışmalara çok ciddi destek sağladığını anlatan Işık, yaklaşık bin 700 Türk ve Alman araştırmacının bu desteklerle bir araya geldiğini ifade etti.
Işık, bilim yılı içerisinde Türkiye'de Türk-Alman Üniversitesi açıldığını ve eğitime başladığını, Berlin’de de Bahçeşehir Üniversitesine ait bir kampüs kurulduğunu kaydetti.
ALMANYA'YA BİLİM ATAŞESİ
Hükümet olarak 6 ülkeye Bilim Ataşesi atanması kararı aldıklarını hatırlatan Işık, "Bunlardan ilkini inşallah önümüzdeki günlerde Berlin'e atayacağız. Bilim Ataşesi aracılığıyla Türk-Alman bilim ilişkilerini daha formal yapıda, daha resmi düzeyde ve daha derinlikli olarak yürüteceğiz" dedi.
Almanya’nın Ankara Büyükelçiliğinin girişimleriyle ilk yolculuğuna çıkan "Alman Bilim Otobüsü"nün 50 ortaokulu ziyaret ederek, 25 bine yakın öğrenciye ulaştığını belirten Işık, bunun öğrencilerin bilime olan ilgilerini artırmaya yönelik önemli bir çalışma olduğunu söyledi. Işık, Max Planck Bilim Tüneli Sergisini 1857 okuldan 27 bin 548 ilk ve orta öğretim, 10 bin üniversite öğrencisi, çok sayıda öğretmen ve vatandaşın ziyaret ettiğini, sergiyi yarın da Konya'da açacaklarını bildirdi.
"BİLİMSEL İLİŞKİLERİ BİRİNCİ LİGE ÇIKARMAYI İSTİYORUZ"
TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak da Türkiye ile Almanya arasında hem tarihsel hem ekonomik köklü ilişkilerin bulunduğunu belirterek, buna bir bilim boyutunu da eklemek istediklerini söyledi. Altunbaşak, "Var olan bilimsel ilişkileri daha da yukarıya, birinci lige çıkarmayı istiyoruz" dedi.
Türkiye'nin son 10 senede araştırma geliştirme anlamında önemli gelişmeler kaydettiğini ifade eden Altunbaşak, AR-GE harcamalarının sabit fiyatlarla 2003 yılında 4 milyar liradan 15,5 milyar liraya yükseldiğini, GSYH içindeki payının da 0,48'den 0,95'e çıktığını bildirdi. AR-GE personelinin de 2003 yılında 38 bin iken, şu anda 113 bine ulaştığını ifade eden Altunbaşak, patent başvuru sayısının 10 yıl içinde 10 kat arttığını, tescillerde de 7 kat artış olduğunu kaydetti.
Bu alanda uluslararası ilişkilerde ortak çalışmaların önemli bir çarpan etkisi yarattığını anlatan Altunbaşak, TÜBİTAK destekli yurtdışına giden araştırmacıların sayısının da son 3 yılda 3 kat arttığını ifade etti. AB ile çalışmalarda Almanya'nın Türkiye'nin en büyük partneri olduğunu dile getiren Altunbaşak, bu işbirliği sürdürülebilir kılmanın çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.
ALMAN BAKAN WANKA
Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanı Johanna Wanka ise bilim yılına ilginin büyük olduğunu ifade ederek "Bilim yılı kapanışı dememek lazım. Benim umudum, bu, Türkiye-Almanya arasındaki bilim adamlarının arasındaki ilişkilerin daha artmasına, yoğunlaşmasına neden olur" dedi.
Bilim yılı ile bilim, ekonomi araştırma alanında yeni köprülerin kurulduğunu anlatan Wanka, Türk ve Alman bilim adamlarının işbirliğini güçlendirmek, bir üst seviyeye çıkartarak niteliklerini yükseltmek istediklerini kaydetti.
Konuşmaların ardından iki bakan, Türk-Alman Bilim Yılı sergisini gezerek projeler hakkında bilgi aldı.