Güncelleme Tarihi:
WISSING SPD, Yeşiller ve FDP’nin Meclis Grup Başkanları’na gönderdiği mektupta şunları söyledi: “Federal İklim Koruma Yasası’nın değiştirilmesine yönelik kabine kararı 9 aydan fazla bir süre önce alınmıştır ve KSG 22 Eylül 2023’teki ilk okumadan bu yana parlamento sürecindedir. Değişikliğin hâlâ yürürlüğe girmemiş olması, iklime ve federal hükümetin itibarına hizmet eden önemli yasal ve fiili belirsizliklere yol açmaktadır.” Wissing’in mektubunda ciddi uyarıda bulunarak, yasanın 15 Temmuz 2024’ten önce yürürlüğe girmemesi durumunda bakanlığının 2030 yılına kadar ‘ulaştırma sektörünün yıllık emisyon seviyeleri’ne uyumu sağlamak için ‘acil bir program’ hazırlamakla yükümlü olduğunu ifade etti. Wissing, “Trafik hacminde buna karşılık gelen bir azalma ancak cumartesi ve pazar günleri kapsamlı ve süresiz araç kullanma yasakları gibi halka anlatılması zor kısıtlayıcı tedbirlerle mümkün olacaktır” dedi.
DRAMATİK SONUÇLARI OLUR
Mektupta hafta sonları araç kullanımının yasaklanmasının Almanya için dramatik sonuçlar doğuracağı belirtildi. Bu durumdan sadece vatandaşlar değil aynı zamanda tedarik zincirlerinin de kalıcı olarak sekteye uğrayabileceği ve dolayıyla ekonominin de ciddi hasar alacağı kaydedildi. Wissing, böyle bir önlemin turizm üzerinde de önemli bir olumsuz etkisi olacağına dikkat çekerken, “Genel olarak iklim koruma hedeflerimize ulaşıyor olsak bile, insanlara haftanın sadece beş günü arabalarını kullanmalarına izin verileceğini açıklamak zor olacaktır” dedi Ancak Wissing’in mektubuna Yeşiller Partisi’nden tepki geldi. Parlamento Grup Başkan Yardımcısı Julia Verlinden yaptığı açıklamada “Bu iddia tek kelimeyle yanlış. Bir bakan iyi bir neden olmadan insanların endişelerini kışkırtmamalı” diye konuştu.
YÜKSEK MAHKEME HUKUKA AYKIRI BULDU
Geçen kasım ayında Berlin-Brandenburg Yüksek İdare Mahkemesi, Alman hükümetinin iklim koruma politikasının çeşitli yönlerini hukuka aykırı bulmuştu. Buna göre koalisyon hükümeti acil programlar sunmakla yükümlü kılındı. Mahkeme kararında çevre dernekleri BUND ve Alman Çevre Yardım Kuruluşu (DUH) tarafından yapılan şikâyetleri haklı bulmuştu. Bu nedenle hükümet, Almanya’yı 2024-2030 yılları arasında yasal gerekliliklere uygun hale getirmek için mevcut İklim Koruma Yasası uyarınca ulaşım ve bina sektörlerine yönelik programlar sunmakla yükümlü kılındı.