Güncelleme Tarihi:
DAHA ziyade gençlerin, aktivistlerin ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının (STK) şikâyetlerini değerlendiren Federal Anayasa Mahkemesi, başta sera gazı olmak üzere 2030 yılından itibaren emisyonların nasıl ve hangi oranda düşürülmesinin yer almadığı yasanın 2022 yılı sonuna kadar değiştirilmesine karar verdi. Mahkeme yargıçları, İklim Koruma Yasası’nın Alman Anayasası’nın 20’nci maddesi a bendinde yer alan “Gelecek kuşaklara karşı da sorumlu olan devlet, doğal yaşam kaynaklarını anayasal düzen çerçevesinde yasamayla yasalara ve hukuka uygun olarak yürütme ve yargı organları aracılığı ile korur” ilkesiyle kısmen bağdaşmadığına hükmetti. Yasada, Paris İklim Anlaşması’nda küresel ısınmanın 2 derecenin altına, mümkün mertebe 1.5’e düşürülmesi hedefine nasıl ulaşılacağının yer almamasının bir eksiklik olduğuna da dikkat çekildi. Şu andaki gelişmeler ışığında 2031 yılından itibaren küresel ısınmanın azaltılması için acil ve katı önlemler alınmasının şart olacağına işaret edilirken, bundan yaşamın her alanın, özellikle de gelecek nesillerin olumsuz etkileneceğinin de altı çizildi. Mahkeme 2050 yılına kadar alınması gereken somut önlemleri ve hedefleri içeren değişiklikleri içeren yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesine hükmetti.
AfD: POLİTİK BİR KARAR
Almanya’da 41 yıl önce doğa korunması ve nükleer silah karşıtı politikayla sahneye çıkan ve 26 Eylül’de yapılacak genel seçimlere ‘iklim korunması’ sloganıyla iktidara doğru yürüyen Yeşiller, Federal Anayasa Mahkemesi’nin kararına tam destek verdi. Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) ise “Bu politik bir karardır” diyerek tepki gösterdi. FDP ile SPD, kendilerinin politik taleplerinin zaten bu yönde olduğunu açıkladılar. CDU’lu Federal Ekonomi Bakanı Peter Altmaier de kararın arkasında olduklarını söyledi. Federal Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı üzerine partilerin harekete geçip değişiklikleri içeren yeni bir yasa tasarısı hazırlanması için çalışma başlatacakları açıklandı. Ancak bu yasama döneminde böyle bir tasarının yasalaşmasının beklenmediği de belirtildi. Öte yandan genel seçimler öncesi sürdürülecek seçim kampanyasında iklim korunmasının önemli bir rol oynayacağına da dikkat çekildi.