Güncelleme Tarihi:
1979-1983 yılları arasında Türkiye’nin Stuttgart Başkonsolosluğu’na bağlı olarak Heilbronn’daki, 1985 yılından emekli olduğu 2009’a kadar da Hessen eyaleti Kültür Bakanlığı’na bağlı olarak Bad Homburg ve Oberursel’deki okullarda Türkçe öğretmenliği yapan, aradaki dönemi de (1983-1985) önce gazetecilik, sonra da market işletmeciliği yaparak geçiren Turan Akpınar’ın kitabı, bütün bu dönemlere ilişkin anıları ve değerlendirmeleri kapsıyor. Akpınar’ın iki yıl önce çıkan ilk kitabı ‘Ak Yakalı Kara Önlükler’ de onun Çorum İlköğretmen Okulu’ndaki öğrencilik, Hakkari’nin bir dağ köyü ile İstanbul’daki öğretmenlik yıllarına ilişkin anılarını ve o dönemlerden şiirlerini içeriyordu. Halkevi’ndeki toplantıda bir bölümü meslektaşlarından oluşan dinleyicilerini kitaplarının içeriği hakkında bilgilendiren Akpınar hem kendi iki kitabının hem de üyesi olduğu ATYG’nin (Avrupa Türkiyeli Yazarlar Grubu) çıkardığı kitapların satışından elde edilen gelirlerin Türkiye’deki depremzedelere destek çalışmalarında değerlendirilmek üzere AHBAP Derneği’ne gönderileceğini açıkladı.
Kendi kuşağını öğretmenliğe, köy enstitülerinde yetişen öğretmenlerin hazırladığını belirten Akpınar hem Türkiye’deki hem de Almanya’daki meslek hayatı boyunca Türkiye’deki eğitim sürecinde aşılanan meslek, öğrenci ve yurt sevgisinin, sorumluluk duygusunun kendisine eşlik ettiğini, karşılaştığı zorluklar ve haksızlara da bu sayede katlandığını kaydetti.
ÖNEMLİ KATKILARI OLDU
Akpınar, hakkındaki siyasi soruşturmalar nedeniyle 1983 yılında görev süresi dolmadan Türkiye’ye geri çağrıldı. Bu arada kendisi gibi öğretmen olan eşi Yüksel Akpınar da Almanya’ya gelmişti. İstifa edip, Almanya’da kalmaya karar verdiler. Bir süre Heilbronn ve çevresi için çıkan yerel gazete ‘Günümüz’ü yayına hazırlayan ekibin başında yer alan Akpınar, daha sonra da Wetzlar’da eşiyle birlikte bir market işletti. Bu arada Almanya’daki okullarda Türkçe öğretmeni olarak çalışmak üzere çeşitli eyaletlerin kültür bakanlıklarına başvurularını sürdürüyordu. 1985 yılından itibaren Hessen Kültür Bakanlığı bünyesinde Türkçe ana dil dersi öğretmeni olarak yeniden asıl mesleğini yürütme fırsatı buldu. Bir süre sonra eşi de aynı bölgede öğretmenlik yapmaya başladı. Akpınar çifti, 2009 yılında emekli olana kadar Frankfurt yakınlarındaki Taunus bölgesinde yüzlerce öğrenciye Türkçe öğrettiler, çalıştıkları okullardaki Türk öğrencilerin ve ailelerinin sorunlarının çözümü için okul yönetimlerine, öğretmenlere destek verdiler.
Bu arada Türkiye ve Türk kültürüne ilişkin bilgileri yetersiz olan yüzlerce Alman meslektaşlarını da heyetler halinde Türkiye’ye götürdüler, onların Türkiye’deki eğitim sistemi, okullar ve genel olarak ülkenin kültürel özellikleri konusunda doğrudan bilgilenmelerini sağlayarak, ön yargıların giderilmesi konusunda önemli katkılarda bulundular.
FEDAKÂR, ÇALIŞKAN, VEFALI...
Birincisinde olduğu gibi Akpınar’ın ikinci kitabının sunuş yazısını kaleme alan ATYG’nin Eş Başkanı, eğitimci ve araştırmacı yazar Kemal Yalçın, meslektaşı ve kalem arkadaşını şöyle tanıtıyor: “Turan Akpınar, Almanya’da Türkçenin bir kültür dili olarak yaşaması, gelişmesi, yaygınlaşması için çok emek vermiş olan fedakâr, çalışkan, vefalı, vicdanlı, dürüst emekli öğretmenlerden biridir. Onun öğretmenlik hayatı Almanya’da çalışmış ve çalışmakta olan Türk öğretmenlerinin özetidir.”
Şimdilerde ‘Malamat Parkı’ adıyla üçüncü kitabını kaleme alan Turan Akpınar, ‘Frankfurt Felsefe Grubu’nun 29 Mart Çarşamba günü de ‘Haziran Kültür Evi’nde gerçekleştireceği toplantıda UNESCO’nun 2023 Anma Programı kapsamında ‘Aşık Veysel ve Yaşam Felsefesi’ konulu bir konferans verecek.