Güncelleme Tarihi:
YER: Münih.
TARİH: 20 Aralık 2007.
OLAY: Yaşlı bir Alman öğretmen, birlikte yolculuk eden iki genci sigara içmemeleri için uyarır.
Sonradan isimlerinin Serkan A. olduğu belirlenen ve o tarihte 20 yaşında olan bir Türk genci ile 17 yaşında olan Spyridon L. adlı Yunanlı genç, metrodan indikten sonra kendilerini uyaran yaşlı Alman'ı acımasızca dövüp hastanelik eder.
Kesinlikle kimsenin tasvip edemeyeceği bu çirkin saldırıdan sonra Almanya'da özellikle muhafazakar kanadın tam “Türk aleyhtarlığı” içeren bir kampanya başlattığına tanık olduk.
Hıristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Bavyera Eyalet İçişleri bakanı Joachim Herrmann, “Avrupa Birliği'ne (AB) üye Yunanistan'dan geldiği için Spyridon L.'yi sınır dışı edemeyiz. Ama Serkan A. derhal sınır dışı edilmelidir” diye açıklamalarda bulundu.
Belli ki, Joachim Herrmman, Almanya'da doğup büyüyen Serkan A.'yı bu ülkede topluma “iyi bir insan” olarak kazandırmanın yollarını aramak yerine, onu buralardan uzaklaştırıp “sorunu kökten çözmeyi” hedefliyordu.
Çünkü Türkiye'ye sınır dışı edilmesi hem Serkan A. için “ciddi bir ceza” olacak hem de Bavyera'nın başı ağrımayacaktı.
Aynı yönteme Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Hessen Eyalet Başbakanı Roland Koch da başvurdu.
Koch, yabancı gençler tarafından girişilen “şiddet”i ön plana çıkararak seçim kampanyası sürdürdü.
Hedef, yabancıların sırtından iktidar koltuğunu korumakta.
Ama seçmenler Koch'un oyununa gelmedi...
Ya Alman medyası?
Alman yazılı basını haftalarca Serkan A.'yı manşetlerinden düşürmedi.
Alman medyası, tıpkı Serkan A. bu çirkin olayı yalnız gerçekleştirmiş bir tutum sergiledi ve Yunanlı genç Spyridon'u adeta görmezden geldi.
Almanya'daki elektronik medya da günlerce Türk genci Serkan A.'yı “tek suçlu” gibi göstermeyi yeğledi.
Serkan A. 12, Spyridon L. de 8.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Geçen hafta da benzer şeyler yaşandı.
YER: Münih.
TARİH: 30 Haziran 2009.
OlAY: İsviçreli bir öğrenci grubundan 15-17 yaşları arasında 3 genç, aralarında yürüme engelli birinin de bulunduğu 3 Makedonyalı'yı bir parkta evire çevire dövdü.
Aynı gençler kısa bir süre sonra, hızlarını alamamış olacaklar ki, 46 yaşında bir Alman işadamına sokak ortasında meydan dayağı çekti.
Kafasından ağır yaraladıkları işadamını baygın şekilde bırakıp olay yerinden uzaklaşan İsviçreli gençler, yolda giden bir üniversite öğrencisini de dövdü.
Ama nedense Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Joachim Herrmann ve arkadaşlarının sesi bu kez hiç çıkmadı.
Hepsi de adeta sessizliğe gömüldü...
Ya Alman medyası?
Türk Serkan'ın ve Yunanlı Spyridon'un “Metroda çirkin dayağı”nı haftalarca manşetlerden indirmeyen Alman yazılı basını da, günlerce gündemlerinden düşürmeyen elektronik medya da İsviçreli öğrencilerin saldırısını “görmemeye” nedense büyük özen gösterdi.
Evet, işte iki çirkin olay, iki ayrı çirkin yaklaşım...