Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE-Almanya yarı final maçı bir çok bakımdan tarihi bir maç oldu. Merkel bunu ülkenin uyum politikasında bir 'dönüm noktası' olarak niteledi. Onbinlerce Türk kökenli genç doğdukları Almanya topraklarında Alman ve Türk bayraklarıyla iki ülkenin maçını dostluk ve kardeşlik duygularıyla desteklediler. Almanya’nın galibiyet kutlamasına Berlin ve diğer kentlerde Türk bayrakları eşliğinde katılan gençler ülkede o kadar çok konuşulan 'uyum'un en güzel ve en çarpıcı örneğiydi. Maç öncesi Hürriyet ve Bild'in yürüttüğü 'Dostluk kazansın' ve 'Dostluk her şeyin üstündedir' şeklindeki ortak yayının bu tabloya yaptığı katkıyı da bir çok kişi dile getirdi. Bu nedenle Bild Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann ve Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün iki ülke arasındaki yeni bir dostluk ve iletişim köprüsü kurduğunu vurgulamak gerekiyor. İkisine de kucak dolusu teşekkürler. *** Bu maç öncesi Hürriyet Avrupa yayın yöneticisi arkadaşımız Halit Çelikbudak, Frankfurter Rundschau Gazetesi'nde yayımlanan 'Bir göğüste iki kalp' başlıklı yazısında bu ülkede doğan gençlerin iki ülke için yüreklerinde taşıdığı sevgiyi dile getirmişti. Bu 'iki kalp' benzetmesi pek çok yayın kuruluşu tarafından tekrarlandı. Maçtan sonra Berlin Yeşiller Eyalet milletvekili Özcan Mutlu, bu güzel uyum tablosuna vurgu yaparak, 18 yaşına gelen gençlerin 5 yıl içinde iki ülke vatandaşlığından birini seçmeye zorlanmamasını istedi ve hepsine çifte pasaport hakkı verilmesini istedi. "Gençler bu ülkeye bağlılığını göstermiştir" diyen Mutlu, Merkel'i bu yasayı değiştirmeye çağırdı. Mutlu haklıdır. Bu ülkede doğan Türk kökenli gençler zaten Avrupa ve Alman vatandaşlığına hak kazanmıştır. Uzun vadede Türkiye'nin Avrupa Birliği’ne üyeliği gerçekleşince zaten sorun kalmayacaktır. Hepsi Türk veya Alman vatandaşı olarak 'AB vatandaşı' statüsü kazanacaktır. Bir göğüse iki kalp sığdırabilen insanlar, göğüs cebine çifte pasaportu haydi haydi sığdırır... *** Burada asıl sorun Almanya'da CDU içindeki tutucu çevrelerin, tıpkı Fransa'da Sarkozy gibi Türkiye'yi Avrupa dışına atma, Avrupa dışında tutma çabasıdır. Türk halkı, Son Euro 2008'de gerek takımıyla, gerek ülke kültürüyle, gerek Avrupa'nın tümünde dalgalanan Türk bayraklarıyla umarız bunun mümkün olmadığını herkese göstermiştir. Beyler, kendinize gelin! Türkiye’yi Avrupa'dan atamazsınız! Bırakın bu dar görüşlü, ufuksuz kasaba politikasını!... Türkiye, Avrupa'nın doğal bir parçasıdır ve ergeç Avrupa'ya tam üye olacaktır.