Güncelleme Tarihi:
Memorial Ataşehir Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Prof. Dr. Birsel Kavaklı, Temmuz ve Ağustos sıcaklarıyla birleşen oruç günlerinde dikkat edilmesi gereken konular hakkında bilgi verdi.
KAN ŞEKERİNİZİN DÜŞMESİ HALSİZLİK YAPABİLİR
Temmuz-Ağustos sıcakları ile uzun günlerin birleşimi, oruç tutacak olan kişilerin Ramazan boyunca daha dikkatli olmasını gerektirir. Çünkü uzun süren açlık ile kandaki trigliseridler artar ve kan şekeri düşer. Dikkat azalır, kan basıncı düşer ya da yükselir, atletik performans azalır, halsizlik sebebi ile iş verimi azalır. Bu etkenler ile uzun süren açlık süreçleri sonucunda sağlıklı bir kişinin bile sağlığı bozulabilir.
YAPILAN EN BÜYÜK HATA BOŞ MİDEYE YÜKLENMEK
Ramazan ruhunu yaşatmak için sahur, normal kahvaltıdan; iftar ise akşam yemeğinden daha zengin hazırlanır. Bu nedenle de beslenme alışkanlıklarında büyük değişiklikler olur. Oysaki; Ramazan ayında da amaç, yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayabilmek olmalıdır. İftar sofrasında gün boyu süren açlığın etkisiyle boş mideye birden yüklenmek oldukça sakıncalıdır.
SAHURDAN SONRA YATARKEN BAŞINIZ YÜKSEKTE OLSUN
Sahurdan sonra genelde birçok insan uykuya yattığı için hafif gıdalar tüketilmelidir. Tuzlu ve yağlı yiyeceklerden sakınılmalı; lifli gıdalar ve sıvı alımına özen gösterilmelidir. Sahur sonrası yatıldığında mutlaka baş yüksekte olmalıdır. Bu durum özellikle reflü rahatsızlığı olan kişilerin dikkat etmesi gereken bir durumdur. Mümkünse başta reflü hastalığı gibi sorunları olan kişiler sahur sonrası yatmamalıdırlar.
İFTARDAN HEMEN SONRA UYUMAYIN
İftarda önce hafif bir çorba ile oruç açılmalıdır. Daha sonra namaz kılınacaksa kılınıp sonrasında iftar yemeğine devam edilmelidir. İftar yapıldıktan sonra tokluğun hissiyle oluşabilecek uyku en az yemekten 2 saat sonra olmalıdır. Oruç tutarken acıkmamak için tamamen hareketsiz kalmak da doğru değildir. Hafif egzersizler ya da ayaklara yürüme egzersizi yaptırılarak kan dolaşımını kolaylaştırabilmek doğru olacaktır.
TAŞI OLAN İFTARDAN SAHURA BOL SU İÇMELİ
Taş hastalığına yatkın olan kişilerde, böbrek taşı oluşma riskinin artması gibi sağlık problemleri oruç tuttuğu dönemlerde olabilmektedir. Bu nedenle taş hastalığına yatkın olan kişilerin, iftardan sahura kadar bol sıvı alımına dikkat etmesi gerekmektedir.
İLAÇ SAATLERİNİZİ İSTEĞİNİZE GÖRE DEĞİŞTİRMEYİN
Genelde sık ve az yemek yemeği gerektiren ya da düzenli ilaç kullanımın söz konusu olduğu bazı durumlarda oruç tutmak sakıncalıdır. Örneğin; hipertansiyon, diyabet, kalp, karaciğer ve böbrek hastalığı olanların ya da epilepsi, migren, mide, duodenum ülseri, kanser gibi kronik hastalığı olanlar gibi. Eğer oruç tutmakta ısrarcı iseniz doktorunuzun kontrolünde onun onayı ile gerçekleştirin. Gün içerisinde ilaç kullanım saatlerinde kendi isteğinize bağlı olarak değişiklikler yapmayınız.
KAN ŞEKERİ DÜŞMESİNİ ENGELLEMEK İÇİN
Oruç tutulan günlerde kişilerde gün içerisinde “uyuma isteği” oluşması da doğaldır. Açlığın hissiyle kan şekeri düştüğünden kişide uyuklama halleri yaşanabilmektedir. Kan şekerinin düşmesi ile kişide halsizlik, hatta sinirlilik görülebilir. Kan şekerinin düşmesini engelleyebilmek için sahurda lifli gıdalara yer verilmesi bir önlem olabilir. Kan şekerinin düşmesinin engellenmesi ile gün içerisinde uyuklama hallerinin de önüne geçilmiş olunacaktır. Sahur ve iftarda tükettiği ağır, yağlı, acılı ve baharatlı yemekler de uykuyu kaçırabileceğinden dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Mümkünse kısa sürelerle vücudunuzu ve zihninizi kısa öğle uykusuyla dinlendirmek gerekir.
UYKU KALİTESİ RAMAZAN SONRASI NORMALE DÖNECEKTİR
Ramazan’da sahura kalkmak başta çalışanlar açısından uyku sürelerinin kısalmasına ve uyku düzeninin değişmesine sebep olacaktır. Uyku düzeninin değişmesi kişilerde, bazı hormonların ritminin (CTH ve Melatonin gibi) bozulmasına sebep olur. Uyku problemlerinin oluşması ve uyku problemlerinin etkisiyle günlük yaşantılarında uyum konularında sorun yaşamaları kaçınılmaz olmaktadır. Oruç tutan kişiler 24 saat içindeki toplam uyku sürelerini Ramazan öncesinde olduğu gibi tutmaya çalışması uyku sürelerini dengelemek için alınabilecek bir önlemdir. Ancak uyku açısından yaşanan bu tür problemler kalıcı bir bozukluk oluşturmadığından; uyku kalitesi oruç bittikten bir süre sonra normale döner.
ÖNLEMİNİZİ ALIN SIKINTI YAŞAMAYIN
Oruçlu iken zaten sıvı alımı yapılamayacağı için sıcak ortamlarda bulunmak, terlemeyi artırarak vücutta var olan suyun da kaybedilmesine ve buna bağlı olarak susuzluk hissedilmesine sebep olacaktır. Bunun sonucu olarak kanın akışkanlığı azalıp risk grubunda olanlarda damar tıkanıklığı yaşanabilmektedir. Aşırı güneşli ve sıcak havalarda sağlıklı kişilerin bile mümkün olduğunca dışarı çıkmaması gerekir. Ancak açık havada çalışmak zorunda kalanlar olacağından. Bu kişilerin açık renkli, bol, pamuklu giysiler giymesi, geniş kenarlı şapka kullanması, baş ve yüzlerini sık sık soğuk suyla yıkaması ve imkânı olanların gün içinde duşa girmesi alabilecekleri birkaç önlem olabilir.