Güncelleme Tarihi:
?zel Sel?uklu Hastanesi'nde görevli Mevra Çimili, iki ayrı ana öğünden oluşan ramazan günlerinde sahur ve iftar menülerinde son derece titiz olunması gerektiğini anhlattı. Çimili, oru? tutacakların mutlaka sahur yemeğini yemesi gerektiğini belirtirken iftar da 'mideye yüklenmeden' yavaş yavaş uygun besinler tüketilmelmesini önerdi. Sahurun ramazan i?in son derece önemli bir öğün olduğunu belirten Çimili, şöyle dedi:
"Gün boyu a? olunacağından sahur bizi güne hazırlayacak bir öğündür. Sahur sayesinde gün i?inde en az 18 saat a? kalacak olan vücudumuzun gece a? kalmamasını sağlamış oluruz. Sahur öğününde se?ilen besinler yağlı, hamur işi ve ağır gıdalardan oluşmamalıdır. Bunlar sindirimi zor besinlerdir. Enerjileri de yüksek olduğu i?in ?oğumuzun yaptığı gibi sahur ardından uyku süreciyle harcanmayacak ve yağ olarak depolanacaklardır. Bu sebeple sahurdan hemen sonra uyumamalı biraz beklenmelidir. Ağır gıdaların yerine düşük enerjili, ?ok ?eşitli, dengeli olarak dağılmış protein, yağ ve karbonhidrat i?eren öğünler tercih edilmelidir."
Diyetisyen Merva Çimili, bireyin sahurdan sonra hemen uyuması ile, alınan ağır ve yağlı besinlerin reflü, gastrit ve ülser gibi hastalıklara yol a?abileceği uyarısında bulundu. Çimili, şöyle devam etti:
"Şekerli besinler besinler kan şekerini hızla yükseltir, bu da gün i?inde kan şekerinin daha hızlı düşmesine neden olur. Kan şekerini en iyi seviyede tutmak ve tok kalmak i?in sahurda protein i?eriği yüksek, iyi kaliteli protein (süt, yoğurt, yumurta) ve kompleks karbonhidrat (kepekli ekmek) i?eren besinlere yer verilmelidir. Su tüketimi 2 litreden az olmamalıdır. Sahur kadar önemli olan bir başka öğünün de iftardır. Gün i?inde a?lıktan dolayı ?ok düşük seviyelerde olan kan şekeri, doyma eşiğini de yükseltmektedir. Artan iştahla besinler iyi ?iğnenmeden ve ?ok miktarda tüketilebilmektedir. Bu yüzden iftar öğününe hafif ve az yağlı, az şekerli, kü?ük porsiyonlarla, yavaş yavaş, ana yemeklerin önüne yüksek posalı aparatiflerle başlamak yemek sonrası oluşabilecek hazımsızlık, ekşime, mide yanması, kramp şeklinde mide ağrıları, barsak problemleri, gaz sorunları, reflü, gastrit ve ülserler, kusma, bulantı, uyku basması ve bitkinlik gibi sorunlarla karşılaşmamızı önler."
Diyetisyen Çimili, orucun kahvaltı türü besinlerle ya da ?orba ile a?ılabiliceğini, 15 dakikalık ara verilmesi ardından ana yemeklerin yenilmesini, kolalı i?eceklerin yerine ayran, meyve suyu, maden suyu ve bitkisel ?ayların alınmasının sağlıklı olacağını anlattı. Merva Çimili, kolalı i?eceklerin yüksek enerji ve karbonhidrat i?erdiğini, bunun yerine maden suyuyla gün i?inde kaybolan mineral ihtiyacının karşılanabileğini bildirdi. Çimili iftarda ve sonrasında şunları önerdi:
"İftarda proteinli besinlere önem verilmesi, kan şekerinin hızla yükselmesini, alınan fazla enerjinin kısmen de olsa yağ olarak depolanmasını önler. Yemeklerin ardından sofraya gelen hamurlu tatlıların yerini yemekten 1 saat sonra sütlü tatlılar alabilir. İftar menülerinde mutlaka sofrada salata, yoğurt, ayran veya cacık bulunmalıdır. Daha ?ok zeytinyağlı sebze yemekleri tercih edilmelidir, kızartma ve yağlı yemekler tüketilmemelidir. İftardan sonra yapılacak hafif tempoda yürüyüşlerle metabolizma hızlanacak veya yıkımını artıracak ve daha faydalı olacaktır,"
İftar ardından i?ilecek ?ay ve kahvenin su kaybını artırıcı etkisinin de olabileceğini, besinlerin vitamin ve mineral oranını düşüreceğini anlatan Merva Çimili, "Siyah ?ay ve kahve yerine yeşil ve bitkisel ?aylar tüketilebilir. Daha sonra kuruyemiş olarak fındık, badem, ceviz i?i tüketilebilir. Bitkisel ?ayların yanında da kek ve kurabiye gibi besinler yerine diyet bisküviler tercih edilebilir. İftarda 1-2 saat sonra hafif ara öğün tüketilebilir. Bu ara öğünde ise meyve, süt veya yoğurt, diyet bisküvi gibi besinler tercih edilmelidir" dedi.
TO(SK/İD) (FOTOĞRAF)