Güncelleme Tarihi:
Nobel Barış Ödülü sahibi İranlı Dr. Shirin Ebadi, Almanya’nın Frankfurt kentinde 2005 yılından bu yana verilen İbn-i Sina Ödülü’nün (Avicenna- Preis) sahibi oldu.
Özgürlük ve insan onuru için yaptığı mücadeleden dolayı dün 50 bin Euro’luk ödülü alan Dr. Shirin Ebadi “Terörizme, adaletsizliğe ve fanatizme karşı hep birlikte karşı çıkalım” çağrısında bulunarak davetlilerden büyük alkış aldı. Frankfurt’taki tarihi Paulskirche’de Hessen Eyaleti Başbakanı Volker Bouffier’in himayesinde yapılan törene çok sayıda tanınmış sima katıldı.
Türk Alman Sağlık Vakfı Başkanı Dr. Yaşar Bilgin’in ev sahipliği yaptığı etkinliği aralarında Wiesbaden Anakent Belediye Başkanı Helmut Müller, eski Türkiye Turizm Bakanı Dr. Ahmet Tan, eski Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam, Frankfurt Başkonsolosu İlhan Saygılı, Yeşiller Hessen Milletvekili Mürvet Öztürk ve Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Yalçın Bayer’in de bulunduğu davetli topluluğu takip etti.
Sınırlar artık yok
Ödül töreninde yapılan konuşmalarda Dr. Ebadi’nin haksızlığa karşı verdiği mücadeleden övgüyle bahsedildi. İran’da gördüğü baskı nedeniyle Londra’da sürgünde yaşayan Dr. Shirin Ebadi’nin cesur bir avukat olduğunu söyleyen Frankfurt Belediye Meclisi Encümeni ve Kültürlerarası Daire Başkanı Dr. Nargess Eskandari-Grünberg açılış konuşmasında şunları söyledi:
“Şu an içinde bulunduğumuz kilise, demokrasinin yeri. Sizin için ülkesinden kaçan birisi için anlamlı bir yer. İran’da demokrasi olacağını umuyoruz. Bizler de sizin isteğinizi destekliyoruz” dedi. Ödülün mimarı Dr. Yaşar Bilgin, artık doğu ile batı arasında bir sınır kalmadığını belirtirken “Doğu artık burada. Bu ödül, farklılıklardan daha çok benzerliklerimizin olduğunu göstermeyi amaçlıyor. Birbirimizden çok şey öğrenebiliriz.”
İnsan hakları için mücadele ediyor
Eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un “İslam Almanya’nın parçasıdır” sözlerini bir kez daha hatırlatan SPD’li politikacı Dr. Gerd Anders, şunları söyledi: “200 yıl önce Göthe, ‘Doğu ile Batı artık ayrılmaz’ demiş. Bugün yaşadığımız ülkelerde özgürce seçimler yapılabiliyorsa bu bizi mutlu etmeli. Çünkü bazı ülkelerde bu imkan hala yok. Karşımızda insan hakları ve demokrasi için mücadele veren bir kadın var.”
Cesur insanlara ihtiyaç var
Dr. Yaşar Bilgin’e teşekkür ederek konuşmasına başlayan Hessen Eyalet Başbakanı Volker Bouffier, Dr. Shirin Ebadi’in örnek bir insan olduğunu söyledi.
Bouffier şöyle konuştu: “Hessen’de iki yıl önce yapılan bir araştırmaya göre göçmenlerin yüzde 61’i burada huzurlu olduklarını söylediler. Bu bize doğru yolda olduğumuzu ve çalışmalarımızı sürdürmemiz gerektiğini gösteriyor. Konuşarak birbirimizi daha iyi anlarız. Konuşmak önyargılara alternatiftir. Gözlerimizi kapatıp insan hakları ihlallerini görmezden gelemeyiz. Bini aşkın yıllık tarihi olan İran’ı aramızda görmek istiyoruz. Cesur insanlara ihtiyaç var. Dr. Ebadi özgürlük köprüsü kuran bir kişi.”
Avusturya Eğitim, Sanat ve Kültür Bakanı Claudia Schmied ise Dr. Ebadi’nin özellikle kadın ve çocuk hakları konusunda örnek çalışmalarda bulunduğunu, mağdurlara ücretsiz yardım eli uzattığını söyledi. Schmied, “Bizlere de mücadele gücü veriyorsunuz. Haksızlığa karşı birlikte mücadele verelim” dedi.
Nükleer program kadar insan hakları da önemli
Bu ödüle layık görüldüğü için büyük onur duyduğunu söyleyen ve İbn-i Sina ile aynı kentten olduğunu hatırlatan Dr. Shirin Ebadi ise şöyle konuştu: “Bu ödül sadece bana değil, özgürlük ve demokrasi adına mücadele veren herkesin. Ne yazık ki bu insanların çoğu şu an cezaevinde. İran’da baskı gören insanlara sizler kucak açtınız. Aralarında Almanya’nın da bulunduğu batılı güçler, İranla nükleer çalışmalar konusunda görüşmeler yürütüyor. Bunun ilki İstanbul’da yapıldı. Haziran ayında Bağdat’ta ikincisi yapılacak. Bu görüşmeler sonunda İran atom enerjisi konusunda boyun eğerse ona dost eli mi uzatacaksınız? Terörist eylemlerde bulunup insanları hapse atan bu ülkede yıllardır insan hakları ihlalinde bulunulması sizin için önemsiz mi?”
Adaletsizliğe karşı çıkalım
İranlılar’ın demokrasiyi özlediğini de belirten Dr. Shirin Ebadi, “Demokrasi olmayan İran hükümetine güvenilmez. Ancak bu ülkeye demokrasinin gelmesi uluslar arası barışı sağlar. Terörden uzak, barış içinde yaşayan bir toplum istiyoruz. Bu, birbirimizi din lersek olur. Terörün kökeni adaletsizliktir. Terörizme, adaletsizliğe ve fanatizme karşı hep birlekte karşı çıkalım” diye konuştu.
Londra’da sürgünde yaşıyor
Dr. Shirin Ebadi, 1969 yılında İran’ın ilk kadın yargıcı olarak 1975-1979 arasında Tahran Yerel Mahkemesi’ne başkanlık yapmıştı. Ebadi 1979’da İslam Devrimi sonrasında mesleğine son vermek zorunda kalmış ve erken emekliliğe ayrılmıştı. Ancak 1992’de avukatlık lisansı almasına izin verilen Ebadi, mahkemelerde muhalifleri temsil etmişti.
Üstlendiği davalar ve savunduğu demokratik rejim nedeni ile devlet kurumları ile sorun yaşayan hukukçu, 2000 yılında hapse atılmış ve akabinde meslekten ihraç edilmişti. 2003 yılında ‘Nobel Barış Ödülünü’ alan Ebadi günümüzde Londra’da yaşıyor. İbn-i Sina Ödülü (Avicenna-Preis) Şark ile Garp arasındaki etkileşimi teşvik etmek amacı ile 2005 yılından bu yana farklı kültürel kökene sahip insanların barışçıl ve hoşgörülü birlikteliğini savunan kişi ve kurumlara veriliyor. Bu kişi ve kurumları adaylar arasından belirleyen jüride şu kişiler yer alıyor: Eski Lübnan Maliye Bakanı Georges Corm, eski Federal Meclis Başkanı Prof. Dr. Rita Süssmuth, İsviçre Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın eski danışmanı Dr. Jeno Staehelin, İranlı yazar Said ve eski Türkiye Turizm Bakanı Dr. Ahmet Tan.
İlk ödül Erdoğan’a
Ödül, ilk kez 2005 yılında Türkiye ve İspanya başbakanları tarafından, Birleşmiş Milletler’in himayesinde kurulan ‘Medeniyetler İttifakı’na (AoC) verildi. AoC’nin girişimcileri, BM eski Genel Sekreteri Kofi Annan, İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapetero ve Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, bu ödülle onurlandırıldı.