Huzur'a kavuştular

ALMANYA'da gelecek yıl, Türkiye'den Almanya'ya 1961 yılında başlayan işçi göçünün 50.yılı çeşitli etkinliklerle anılacak. Almanya'da 1960'lı ve 70'li yıllarda zor şartlarda çalışan birinci neslin bir çoğu bugün emekli. Ancak, birinci neslin özellikle de kadınların ortak sorunu yaşlılık döneminde karşılaştıkları hastalık ve yalnızlıkları. Yaşlılık dönemlerinde arkadaşlarıyla beraber vakit geçirebilecekleri ve sosyal faaliyetlere katılabilecekleri mekanların azlığı ise en büyük sıkıntılarını oluşturuyor. Bireysel girişimlerle gönüllü çalışanların başlattıkları projelerin dışında bazı belediyeler de birinci nesil göçmenlerin biraraya gelebilecekleri mekanlar sunuyor.

Türkiye'den işçi olarak gelen birinci nesil Türk kadınlarına yönelik projelerden biri de Berlin'de Tempelhof-Schönberg belediyesi desteğinde çalışmalarını yürüten Huzur projesi. Gülşen Aktaş ve Özlem Topuz yönetimindeki Huzur projesi 2005 yılında çalışmalarına başladı. Ortalama 50'ye yakın Türk kadınının düzenli bir şekilde ziyaret ettiği Huzur projesi, önceki gün belediyenin kendilerine tahsis ettiği 400 metrekarelik yeni yerine taşındı. Huzur'un yeni mekana taşınması nedeniyle düzenlenen eğlencede ise duygulu anlar yaşandı. Bugün 3.nesil temsilcileri sayılan Nauen İlkokulunun Türk öğrencilerinden oluşan “Mavi Filler” grubu büyükanneleri için mini bir konser verdi.

Huzur projesi faaliyetleri çerçevesinde birinci nesil kadınlara yönelik yüzme kursları, geziler, dikiş kursları, Almanca kursları sunuyor. Birinci nesil göçmenlere yönelik bu tür projelerin yetersiz olduğunu belirten Huzur projesi yöneticisi Gülşen Aktaş, “Bu tür çalışmaların en önemli hizmeti, benzer kaderi paylaşmış bu kadınları aynı çatı altında toplamaktır. Türkiye'den işçi olarak gelerek yıllarını burada geçiren bu kadınların yaşlılık dönemindeki sorunları aynı. Hepsinin kader birliği, yalnızlık ve hastalık. Özellikle çocukları olmayan veya çocuklarından uzak olan bu insanlar arasında kimsesiz bir şekilde hastaneye düşenler bile bulunuyor” dedi.

Almanya'da doğup büyümüş 3.neslin işsizlik, eğitim gibi sorunları tartışılırken, yaşlı göçmenlerin sorunlarının ihmal edildiğini belirten Gülşen Aktaş, “Umarım gelecek yıl 50.yıl nedeniyle yapılacak anma törenleri bu insanlara daha fazla hizmet verilmesi için bir vesile olur. Bu tür projeler insani ilişkileri teşvik etmesi açısından önemli. Bu yaştaki insanlarımızın bir çoğu bu dünyadan elini ayağını çekmiş, öbür dünyaya hazırlık yapan bir görüntü içerisinde. Bunun nedeni ise yalnızlık. Bu tür projeler sayesinde onlar ikinci baharını yaşıyor. Ayrıca toplumun kadınlara bakış açısı da kadınları yalnızlaştırıyor. Bu tür çalışmalar birinci nesil kadınlara cesaret veriyor” dedi.