Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2015 00:00
Türkiye’deki çalışmalarım kayıtlarda niye gözükmüyor
M. Genç – Almanya
TÜRKİYE’de 1969 yılında sigortaya tabi sigortalı çalışmanızın SGK kayıtlarında görünmemesi tabii ki üzücü bir durum. Bunun iki nedeni olabilir. Birincisi; çalıştığınız sürede adınıza prim yatmamış olabilir. İkincisi, bu sürelerde adınıza prim yatmıştır ancak henüz bilgisayar ortamına işlenmemiş olabilir. Bunu en sağlıklı bir şekilde öğrenmek için bağlı olduğunuz SGK İl Müdürlüğü’ne dilekçeyle başvurup hizmetlerinizin tespitini talep edebilirsiniz. Eğer gerçekten adınıza prim yatırılmadıysa, sigortalı sürelerinizi, maaş bordrosu, iş sözleşmesi gibi evraklarla kanıtlayıp dava yoluyla tespit ettirmeniz uzun ve zahmetli bir süreç olacaktır. Bu sürece girmenize hiç gerek yok.
3 BİN 600 GÜN YETERLİ
Çünkü sizin Almanya’daki sigortalı işe başlamanız 1976 yılından önce olduğu ve bunun da SGK tarafından sigorta başlangıcınız olarak kabul edildiği için şu an itibariyle tabi olduğunuz emeklilik kademesi ile 1969 yılındaki çalışmanızdan ötürü tabi olmaya hak kazanmış olacağınız emeklilik kademesi ve şartları hemen hemen aynı olacak. Dolayısıyla 1969 yılındaki sigortalı süreleriniz tespit edilmiş olsa bile, çok fazla bir kaybınız yok. Almanya’daki sigortalı işe başlama tarihiniz itibariyle 3 bin 600 gün şartına tabisiniz. Tabii bunun için yurtdışı borçlanması yapmadan önce bizzat Türkiye’ye gidip 7-10 gün arasında 4/a sigorta koluna tabi bir işyerinde sigortalı çalışmanız gerekiyor ki, Türkiye’de son defa tabi olarak çalıştığınız sigorta kurumu, eski adıyla SSK olsun. Aksi takdirde, yurtdışındaki süreleriniz yine eski adıyla Bağ-Kur’a gider ki, o zaman bambaşka ve daha ağır emeklilik koşullarına tabi olursunuz.
Haziran sonuna kadar başvurmanız halinde 46 bin 152 TL ödemek suretiyle hemen aylık talebinde bulunabilirsiniz.
2000’den önceki sürelerinizi dikkate alınmasını talep edin
Melek İpek
MAALESEF sizin başınıza gelen son dönemlerde birçok başka sigortalının da başına geliyor. Borçlanma talep formunda borçlanmak istediğiniz günler için tercih ettiğiniz tarih aralığı dikkate alınmamış. Bunun yerine SGK, kendi kafasına göre bir tarih aralığını (bunun da genellikle 2000 yılından sonrası dikkate alınması ilginç bir tesadüf!) seçmiş. Bu da sizin için önemli sonuçları da berberinde getiriyor elbette.
Aslında SGK, sadece borçlanma talep formunda borçlanılacak süre için bir tarih aralığı belirtmeyen başvuru sahiplerinin işlemlerini yaparken, ibraz edilen hizmet cetvelinde sigorta primi ödenen son tarihten itibaren borçlanılacak süre kadar geri giderek, borçlanılacak sürelerin tarih aralığını tespit ediyor. Oysa siz bu
tarih aralığını başvurunuzda belirttiğiniz halde, bu isteğiniz dikkate alınmamış. Bunun üzerine telefon açıp, 1987 sigorta başlangıcınızın dikkate alındığını ancak 1992 ile 1997 yılları arasında süreyi borçlanmak istemiş olmanıza rağmen bu tarih aralığının SGK tarafından gözardı edilerek, bunun yerine borçlandığınız süre 2007’ye kadar sarktırılmış. Bunun nedenini sorduğunuzda, size SGK tarafından verilen yanıtın kısmen doğru, kısmen de yanlış olduğunu söyleyebilirim. Doğru olan kısım; sigortalılık süresi, yaş ve prim ödeme gün sayısı gibi emeklilik şartlarının belirlenmesinde sigorta başlangıcının önemli olmasıdır.
AYLIK BAĞLAMA ORANI
Yanlış olan kısım; aylık miktarının tespitinde sadece sigorta başlangıcı değil, primlerin ödendiği günlerin hangi döneme ait olması asıl belirleyici unsurdur. 2000 yılından önceki sürelere uygulanan aylık bağlama oranı, 2000-2008 ve 2008’den sonraki sürelerle kıyaslandığından daha yüksektir. Dolaysıyla daha yüksekten aylık bağlatmak için, mümkün olduğu kadar (varsa tabii) 2000 yılından önceki sigortalı süreleri borçlanmakta fayda var.
Sizin durumunuzda, 2000 yılından önceki süreler borçlanmaya yeterli olmasına rağmen, SGK kendi kafasına göre 2000 ile 2007 yılları arasındaki süreyi dikkate alarak, kendince daha düşük aylık bağlamaya çalışıyor. Eğer işlemleriniz sonuçlanıp aylık henüz bağlanmadıysa, size gönderilen borç tahakkuk cetveline itirap edip, borçlanma talep formunda borçlanmak istediğiniz süreler için tercih ettiğiniz 2000 yılından önceki sürelerinizin dikkate alınmasını talep edin.
Türk olarak çalıştığım sürelerim yeterli mi
Ahmet Demirci – Almanya
ALMANYA’da Türk vatandaşı olarak çalıştığınız 18 yıl, borçlanarak emekli olmanıza fazlasıyla yetiyor. Hatta 18 yılın tamamını borçlanmanıza bile gerek yok. Kaç gün borçlanmanız gerektiği, tabi olduğunuz emeklilik kademesine göre tespit edebiliriz. Bunun için sigorta başlangıç tarihiniz önemli. Türkiye’de 1988 yılında 88 gün sigortaya tabi çalışmışlığınız olduğunu belirtiyorsunuz. Tabii burada çalıştığınız yılın yanı sıra, ay ve gün de önemli. Eğer 23 Mayıs 1988 tarihinden önce işe girdiyseniz, 50 yaş ve 5 bin 375 gün, bu tarihten sonra sigortalı çalışmaya başladıysanız, 51 yaş ve 5 bin 450 gün şartlarına tabi olursunuz. Bu da yaklaşık 14 ile 15 yıl arasında bir süreyi borçlanmanız gerektiği anlamına geliyor. Zaten Almanya’da 18 yıl sigortalı çalışmışlığınız olduğu için, mevcut süreleriniz emekli olmanıza gani gani yeter.
Ödemeniz gereken miktarı da, yukardaki sigorta başlangıç tarihine göre tabi olduğunuz prim ödeme gün sayısını, 12.82 TL ile çarpmak suretiyle bulabilirsiniz.
Emekli olmak için en az 3 bin 600 güne ihtiyacınız var
Rumuz: Deniz 55
HOLLANDA’da 18 yaşından sonra aralıklarla da olsa çalıştığınız yaklaşık 7 yılı, en az bir yıla kadar işsizlik sürenizi de dahil olmak üzere Türkiye’ye borçlanabilirsiniz.
Zaten 2012 yılında Türkiye’de 120 sigortaya tabi çalıştığınıza göre, yurtdışı süreleriniz de eski adıyla SSK tarafından dikkate alınacaktır. Ancak SSK’dan emekli olmak için en az 3 bin 600 güne, yani 10 yıl sigortalı çalışma sürenize ihtiyacınız var.
Göründüğü kadarıyla borçlanabileceğiniz toplam süre sekiz yıl olduğuna göre, iki yılınız eksik kalacak. Bu eksiğinizi tamamlamak için ya ilerde Türkiye’de bu süre kadar çalışmalısınız, veya kesin dönüş yaptıktan sonra iki yıl boyunca isteğe bağlı prim yatırmanız gerekecek.