Hükümetin geleceği Maassen’a bağlı

ALMANYA'da 6 ay süren zorlu görüşmelerden sonra zorlukla kurulabilen dördüncü Merkel hükümeti, 6 ay içinde üçüncü krizin içine yuvarlandı. Mülteci krizinin ardından hükümetin geleceği şimdi de görevinden alınan Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans Georg Maassen'in geleceğine bağlı. Chemnitz kentinde aşırı sağcıların sokakta yabancı avına çıktığı görüntülerini sahte diye niteleyen iç istihbarat teşkilatı başkanı Maassen uzun tartışmalardan sonra görevinden alındı. Ama koalisyonun küçük ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) lideri ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer, istihbarat başkanı Maassen'i feda etmek istemedi. Koalisyonun üç lideri Merkel, Seehofer ve SPD Genel Başkanı Nahles geçen hafta istihbarat başkanı Maassen'in görevden alınması ve İçişleri Bakanlığı'nda müsteşar olarak yeni bir göreve atanmasında uzlaşmaya vardı. Ancak hükümet ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD)aşırı sağcıların yabancılara saldırdığını tartışmalı gösteren istihbarat başkanının müsteşarlıkla mükafatlandırılmasına isyan etti.

YENİDEN PAZARLIK
SPD, lideri Nahles'i böyle bir uzlaşmaya evet dediği için topa tuttu. Pazartesi günü SPD yönetimi ve grubu ayrı ayrı toplanarak, Nahles'e güvenoyunu tartışacak. Merkel'in Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) içinde de uzlaşmanın adil olmadığı tartışmaları başladı. SPD lideri Nahles partisi ve kamuoyundan yükselen baskılar üzerine istihbarat başkanı Maassen olayını yeniden görüşmek için ortakları toplantıya çağırdı. Başbakan Merkel ve İçişleri Bakanı pazar günü yeniden görüşme masasına oturmayı kabul etti. SPD, istihbarat başkanının müsteşar koltuğuna oturmasına karşı çıkıyor. Müsteşar koltuğu yerine bölüm başkanlığında uzlaşmak istiyor. Ancak İçişleri Bakanı Horst Seehofer, daha görüşme öncesi Maassen'i görevden almayı tartışma konusu yapmayacağını açıkladı. Seehofer, Bild am Sonntag Gazetesine “Ben aynı zamanda çalışanlarımı da korumakla görevliyim. Siyasi ve kamuoyundaki hava ona karşı diye onu görevden almam. Onun sağ ağırlıklı ya da aşırı sağcı görüşlere sahip olduğu suçlamalarını tümüyle reddediyorum” dedi. İçişleri Bakanlığında müsteşarlığa getirilmek istenen Maassen, aşırı sağcı AfD yanlısı olmakla suçlanıyor.

ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI
Maassen olayıyla ilgili tartışmalar kamuoyunda hükümete güveni de sarstı. Kamuoyu yoklamalarına göre seçmenlerin yüzde 67'si koalisyon ortakları birbiriyle güven içinde çalışmıyor diyor. Liderlerin güven içinde çalıştıklarını düşünenlerin oranı sadece yüzde 27. Koalisyonun büyük ortağı CDU Genel Sekreteri ve Merkel'in yerine başbakanlık koltuğuna adı geçen Annegret Kramp Karrenbauer, CDU üyelerine gönderdiği mailde, üç liderin buluşmasının koalisyonun devamı için büyük öneme sahip olduğunu, hükümetin arkasında olup olmadıklarının da görüşüleceğini belirtti. SPD lideri Andrea Nahles, bir kişi yüzünden hükümeti bozma niyetinde olmadıklarını belirtti ama aynı zamanda „Bizim işbirliğimiz karşılıklı bir güven temeline de dayanmalı“ dedi. Nahles, İçişleri Bakanı Seehofer'i koalisyonu sürekli sınavdan geçirmekle eleştirdi. Muhalefet partileri Hür Demokratlar (FDP) ve Sol Parti ilk kez erken seçimi dillendirmeye başladı. FDP Genel Başkan Yardımcısı Kubicki seçmene söz verme zamanı geldiğini söyledi. Parlamento Başkanı Schaeuble, Almanya'da artık azınlık hükümetleri dönemine hazırlıklı olmak gerektiğini kaydetti.