Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’nın Bavyera ve Hessen eyaletlerinde 8 Ekim’de yapılacak seçimler öncesinde partilerde karşılıklı suçlamalar da yoğunlaştı. Bavyera Başbakanı Markus Söder, Münih’te yapılan kurultayda 669 delegenin 646’sının (yüzde 96.56) yeniden CSU Genel Başkanı seçildi. 2019’da yüzde 87.4 ve 2021’de yüzde 87.6’yla CSU lideri seçilen Söder eyalet seçimleri öncesi bir rekor kırdı. Avrupa Parlamentosu milletvekili Angelika Niebler, Avrupa Parlamentosu Avrupa Halk Partileri (EVP) Grup Başkanı Manfred Weber, Neu Ulm Anakent Belediye Başkanı Katrin Albsteiger, Bavyera Avrupa Bakanı Melanie Huml ve Federal Meclis milletvekili Dorothee Baer de Genel Başkan Yardımcısı seçildiler. Kurultayda yaklaşık 1.5 saat süren konuşmasında, SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümetine ağır suçlamalarda bulunan Söder, “Mevcut hükümet, Almanya’nın şimdiye kadar gelmiş geçmiş en kötü hükümeti. Scholz hükümeti, hataların dışında bir şey yapmıyor. Şansölye Scholz suskunluğun ustası” dedi.
KONTROLLER ARTIRILMALI
Hükümeti, özellikle düzensiz göç ve sığınmacılar konusunda iç sürtüşmeler yüzünden Almanya’yı da Avrupa’yı da çıkmaza sürüklemekle suçlayan Söder, “Bu alanda bir şeyler değişmeli. Bu böyle gitmez. Ülkemizin silkinmeye ihtiyacı var” diye konuştu. Söder, bu yıl sığınmacı sayısının 400 bini aşmasının beklendiğine dikkat çekerken, bu konuda bir ‘üst sınır’ belirlenmesinin kaçınılmaz olduğunu yineledi. Aynı zamanda Bavyera’da olduğu gibi Polonya ve Çek Cumhuriyeti sınırlarında kontrollere yeniden başlanmasını ve suç işleyenler ile başvuruları kabul edilmeyen sığınmacıların daha hızlı sınır dışı edilmeleri için bazı ülkelerle sözleşmeler imzalanmasını da istedi. ‘Güvenli ülke’ kategorisine giren ülke sayısının artırılması önerisinde de bulunan Söder, Yeşiller’in ısrarı ile Scholz hükümetinin ‘Kalorifer Yasası’ olarak bilinen ‘Bina Enerji Yasası’nı hayata geçirmesine tamamen karşı olduklarını da yineledi. “Bu yasayı, 2025 yılında iktidara geldiğimizde değiştireceğiz. Bu böyle biline” dedi. Söder, Scholz hükümetinin Almanya’da faaliyetteki son 3 nükleer santralı kapatmasının da çok büyük bir hata olduğunu söyledi.
AfD’LİLER KREMLİN’İN UŞAĞI
Çeşitli çevreler tarafından eleştirilere hedef olduğu halde Markus Söder, Bavyera’da Özgür Seçmenler (FW) ile ortaklığı sürdüreceklerini de yineledi. “Siyah-Yeşil koalisyon yok” diyen Söder, Yeşiller’le ortaklık etmeyeceklerini belirtirken, aşırı sağcı Almanya için Alternatif’le (AfD) de kesinlikle işbirliği yapmayacaklarını vurguladı. Diğer partilere kızıp AfD’ye destek veren seçmenlere seslenen Söder, “Demokrasi düşmanı, ırkçı bu partiye oy vermeyin. AfD, Almanya’nın Avrupa Birliği’nden (AB), NATO’dan çıkmasını istiyor. Rusya’nın Ukrayna’da sürdürdüğü savaş, bu planın tamamen saçma olduğunu ortaya koyuyor. Bu ‘Almanya dışarı, Putin gel’ demektir. AfD’liler Kremlin’in gerçek uşağıdır. AfD, Putin’in Almanya’da güvenebileceği birliğidir. Diğer partilere ders vermek için AfD’ye oy vermek, kendi kendine zarar vermektir. Tanrı bana yardım ettiği sürece bu parti iktidara gelemeyecektir” dedi.
MERZ’DEN TAM DESTEK
‘Kardeş parti’ CDU Genel Başkanı ve CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı Friedrich Merz de bu konuda Söder’e tam destek verdi. Göç sorununun üstesinden gelinmesi için Şansölye Scholz’a işbirliği teklifinde bulunan Merz, “Toplumumuzun bütünlüğünü dinamitleyici bu gelişmeye ortak bir çözüm yolu bulmalıyız. Gelin bu sorunu birlikte çözelim. Bu sorunu çözmek zorundayız. Nasıl 1993 yılında SPD ile işbirliği yaparak İltica Yasası’nı değiştirdiysek, şu andaki sığınmacı sorununa da çözüm bulabiliriz. Bu hükümet ortağı Yeşiller yüzünden suya düşmemeli. Yeşiller’le bu işi birlikte beceremeyecekseniz atın onları, birlikte yapalım” önerisinde bulundu.
EN ETKİSİZ POLİTİKACI
Başbakan Olaf Scholz, kendisine ve koalisyon hükümetine dönük suçlamaları geri çevirdi. SPD’nin Nürnberg’de düzenlenen seçim kampanyası etkinliğine katılan Scholz, Söder’i her hafta başka yönlere giden yeni planlar ilan etmekle suçladı. Scholz, “Markus Söder herhalde Almanya’da etkili vaatlerde bulunup da yerine getiremeyen en etkisiz politikacıların başında gelmektedir. Bunun doğru bir yol olmadığını sanıyorum. Bavyera’nın istikrarlı yönetilmesi isteniyorsa, SPD iktidara gelmelidir” dedi.