Hukuksal mücadele başladı

Güncelleme Tarihi:

Hukuksal mücadele başladı
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2009 10:43

Hollanda’da bir grup avukat, yurtdışında uyum sınavı, aile birleşiminde 21 yaş sınırı, yüksek gelir koşulu ve çifte vatandaşlık konularını Avrupa Adalet Divanı’na taşıyabilme yönünde verecekleri mücadeleye destek amacıyla imza kampanyası başlattılar

Haberin Devamı

HOLLANDA’da bir grup avukat, aile birleşimi koşullarının ağırlaştırılmasına karşı hukuksal mücadele için düğmeye bastı. Bireylerin Avrupa Adalet Divanı’na başvuramamalarından hareketle, yurtdışında uyum sınavı, aile birleşiminde 21 yaş sınırı ve yüksek gelir koşulu konularındaki şikayetleri Avrupa Komisyonu üzerinden yargıya taşımayı hedefleyen hukukçular, Hollanda Parlamentosu’nun basın merkezinde düzenledikleri toplantıda, verecekleri mücadeleye destek amacıyla imza kampanyası da başlattılar.

Çok sayıda sivil toplum kuruluşunun da destek verdiği girişim için, “AB içinde aile birleşimi koşullarının ilk kez ağırlaştırıldığı Hollanda’da, mücadele için de ilk adımı atıyoruz” değerlendirmesinde bulunan inisiyatif grubunun başkanı Ejder Köse, “AB ülkeleri arasında Hollanda 15 Mart 2006 tarihinde yurtdışından gelmek isteyen yabancılar için ‘dil ve uyum şartı’ nı getirmiştir. Hollanda ayrıca, AB içinde en yüksek gelir şartını getirirken, yaş sınırını da 18’den 21’e yükseltmiştir. Yalnızca Batılı olmayan ülke vatandaşlarını kapsayan bu uygulamanın yürürlüğe girmesinden sonra, özellikle Türk ve Faslılar başta olmak üzere diğer ülkelerden Hollanda’ya gelmek isteyenlerin eş üzerinden oturum sahibi olması bir hayli zorlaşmıştır. Hollanda’da uygulanan bu sistem ile birlikte yabancıların önünün kesildiğini gören diğer AB ülkeleri de buna benzer uygulamaları yürürlüğe koymaya başlamıştır” dedi.

Aile birleşiminde yurtdışındaki eşten “dil ve uyum” şartı aranmasının AB direktiflerine aykırı olduğunun altını çizen Türk avukat Ejder Köse, “Hollanda hükümetinin ülkeye giriş yaptıktan sonra yabancılar için uyum şartı koyma hakkı vardır. Bunu ön koşul olarak koyma hakkı yoktur” ifadesinde bulundu. Hollanda’nın asgari ücretin yüzde 120 düzeyinde gelir şartı ile yaş sınırını 18’den 21’e yükseltmesini de AB direktiflerine ters olduğunu belirten Ejder Köse, “Avrupa Sosyal Şartı’nın 19. Maddesinin 6. Fıkrası taraf ülkelerin aile birleşimini kolaylaştırmalarını hükmediyor. Hollanda, Almanya ve Fransa ise değil kolaylaştırmayı, zorlaştırıyor, imkansızlığa yol açıyor” dedi.

Çözüm: Adalet Divanı'nda

Türkiye-AB arasında katılım müzakereleri çerçevesinde “imtiyazlı ortaklık” tekliflerinin açıkça ortaya konulduğuna işaret eden Ejder Köse, “Sıraladığımız gerekçeler bizim AB’ye ortaklığımızı onaylamakta. İlk önce belirtilen haklar verilsin, atılan imzalara sadık kalınsın” dedi. Köse, çözüm önerileri konusunda ise şunları kaydetti: “Çözüm ise AB anlaşmasına dayanarak Avrupa Komisyonu’na Hollanda’nın hukuki yükümlülüklerini yerine getirmediğinden dolayı toplu şikayet dilekçesi sunmaktır. Çözüm için konuyu Avrupa Adalet Divanı’na taşımamız gerekiyor. Avrupa Adalet Divanı’na bireysel başvuru yapma konusundaki sıkıntıyı iki şekilde aşabiliriz. Birincisi, üye ülkenin mahkemesinin davayı Avrupa Adalet Divanı’na yönlendirmesidir. Hollanda’da bunu Danıştay yapabilir, ancak Danıştay bugüne kadar bu şekilde bir yönlendirme yapmadı. İkinci yol ise Avrupa Komisyonu’na Hollanda’yı şikayet etmektir. Haklarımızın elimizden alınmaması için bunu başarma mecburiyetimiz vardır. Bireysel davaların açılabilmesi için bir grup avukat bir araya gelerek bir dilekçe hazırladık. Eğer beklediğimiz gibi 5 ile 10 bin kişi bu dilekçeyi ‘AB Şikayet Bölümü’ne gönderirse o zaman komisyonun siyasi açıdan böyle bir dava başlatma yükümlüğü doğacaktır.”

Halk desteği bekliyoruz

Çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin verdikleri imza ile destek oldukları girişimin kısa sürede ülke geneline yayılacağını umut ettiğini belirten Ejder Köse, “Hollanda’daki Türk toplumuna öncülük eden kurum ve kuruluşlara bu konuda büyük görev düşmektedir. Bu konu hepimizi yakından ilgilendiren ve çözülmesi gereken bir meseledir. Bu nedenle özellikle sivil toplum kuruluşları halkı harekete geçirmeli ve bu hazırlanan şikayet dilekçesinin komisyona gönderilmesi için çalışma başlatmalıdırlar” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!