Güncelleme Tarihi:
ALMAN ARD Televizyon Kurumu'nun Hessen'de yayın yapan bölgesel Hessischer Rundfunk (HR) adlı radyosunun hafta içi her gün 3,5 saat yayın yapan Türkçe, İtalyanca, Yunanca, Rusça, Yugoslav, İspanyol ve Polonya dillerinde yayınladığı programlar, bütçe kısıtlaması dolaysıyla 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren kesilecek. Pazartesi ve cuma günleri arasında HR'de kalkacak olan yabancı dildeki programlar, Batı Alman Radyosu'nda (WDR) hazırlanıp orta dalgadan yayınlanırken, yine orta dalgadan cumartesi günleri yayınlanan yabancı programlar ise Frankfurt'taki HR stüdyolarında hazırlanıyor.
Kaderleri aynı
Radyo tarafından yapılan açıklamada, yabancı dil yayınlarında görev yapanlar, diğer birimlerde görev alacakları belirtilirken, farklı kültürlere ilişkin konular, önümüzdeki yıldan itibaren pazar günleri Almanca yayınlanan "Kulturen" adlı programda işleneceği kaydedildi.
Mali sorunlar gerekçesiyle Berlin'de 14 yılı aşkın süredir Almanca ve Türkçe de dahil toplam 18 dilde Berlin-Brandenburg Radyo Kurumu (rbb) bünyesinde yayın yapan Radiomultikulti'nin yayınları 1 Ocak 2009'dan itibaren susmuştu.
Çıkışlar olabilir
Göçmenleri ilgilendiren haber ve yayınların, yayın saati olarak azaltılarak farklı programlara dahil edileceğini bildiren Yabancı Diller Programları eski Müdürü Gunther Schneider, "İnterkültürel redaksiyonlarda kısmen işçi aile çocukları görev yapıyordu. Bu birimlerde çalışan yaklaşık 20 kişi, göçmen kuruluş ve inisiyatiflerle sürekli diyalog halindeler. Ancak yapısal değişikli sonucu, işten çıkarmalar olabilir" dedi. Yabancı dildeki yayınların tamamen kesilmesinin uyum açısından yanlış bir sinyal olacağını da vurgulayan Schneider, "Anadildeki yayınlarımız, göçmenlere, çok dilliliğin toplumsal açıdan kabul edildiğini göstermesi açısından önemli" dedi.
Gerekçe, uyuma katkısı olmaması
Radyo Proram Direktörü Dr. Heinz Sommer ise bu konuda farklı bir görüşü savunduğunu belirterek, yabancı dildeki yayınların uyum için gerekli olmadığını söyledi. Walter Klingler ve Albrecht Kutteroff'un 2008 yılında yaptıkları "Göçmen çevrelerinde medyanın konumu ve kullanımı" konulu araştırmasına atıfta bulunan Sommer, "Bu araştırmanın en can alıcı noktası, göçmenlerin artık anadildeki yayınlar yerine ağırlıklı olarak Almanca hazırlanan programı dinlediklerini ortaya çıkarmasıdır. Göçmen dinleyicilerimiz, anadildeki yayın gereksinimi, geldikleri ülkelerden uydu üzerinden yapılan yayınlarla karşılıyorlar. Ayrıca, giderek daha çok bütünleşen bir Avrupa'da İtalyanca veya Yunanca yayın yapmak ne kadar doğrudur" diye konuştu.
Sorumluluk üstlenmişlerdi
Almanya'da 2008 yılının yaz ayında, federal, eyalet ve yerel yönetimlerin yanı sıra, göçmen temsilcileri ve sivil örgütler tarafından hazırlanan Ulusal Uyum Planı çerçevesinde, kamu kurumu niteliğindeki yayın kuruluşları da, uyum konusunda sorumluluk üstlenmişti. Farklı dillerdeki düzenli yayınlarla, göçmenlerin sosyal ve kültürel entegrasyonuna katkı sağlanmasını hedefleyen Ulusal Uyum Planı'nda, "Etnik medya aracılığıyla, özellikle Almanca hakim olmayan göçmenlerin ulaşılması hedefleniyor" deniliyor.