Hoşgörü kültürü

Güncelleme Tarihi:

Hoşgörü kültürü
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2011 00:00

Almanya'nın Cumhurbaşkanı Christian Wulff, 3 Ekim 2010 tarihinde iki Almanya'nın birleşmesinin 20'inci yıldönümü vesilesiyle Bremen'de düzenlenen devlet töreninde bir konuşma yaptı.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Wulff, konuşmasının bir bölümünde farklı dinden,f arklı dilden ve fraklı ulustan insanların birlikte yaşamına da eğindi.
Wulff, “Hıristiyanlık hiç şüphesiz Almanya'ya aittir. Musevilik hiç şüphesiz Almanya'ya aittir. Ama artık İslam da Almanya'ya aittir” dedi.
Yalnız aşırı sağcılar değil, muhafazakar kanattan da Cumhurbaşkanı Wulff'a ateş püskürenler oldu.
O dönemler “kardeş parti” Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin (CSU) Federal Meclis Eyalet Grup Başkanı olan şu andaki Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich de Cumhurbaşkanı Wulff'a ateş püskürüp ağır eleştirilerde bulunanlar arasındaydı.
Aslında Alman Cumhurbaşkanı doğruları ve günümüzün Almanya'sının bir gerçeğini dile getirmişti...
Ama “doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar” misali, Cumhurbaşkanı Wulff, aşırı sağcı ve muhafazakar kesimlerin önemli bir bölümü tarafından topa tutuldu.
Cumhurbaşkanı Wulff, haziran başlarında Dresden'de düzenlenen “Protestan Kilise Günleri'nde katıldığı bir etkinlikte bu açıklamasından sonra kendisine gönderilen mektup, faks veya e-maillerin çok büyük bir bölümünün “olumsuz” içerikli olduğunu söyledi.
Hatta rakam bile verdi...
4 bine yakın “olumsuz”, 200 de “olumlu”...
Yani yüzde 95'in üzerinde olumsuz...
Yüzde 4.7 olumlu...
Ama Cumhurbaşkanı bunlara aldırış etmedi...
Fakat bu tutum, Almanya'nın “hoşgörü”de sınıfta kaldığını ortaya koydu.
Geçen hafta Alman İkinci Televizyonu'ndan (ZDF) bir yetkili beni aradı.
Almanya'da yaşayan Türkler için internet sayfalarında Türkiye'de 12 Haziran'da yapılacak genel seçimlerle ilgili bir “blog” açmak istediklerini söyledi ve Türkçe bir yazı yazıp yazamayacağımı sordu.
Hiç tereddüt etmeden “evet” dedim...
ZDF, “Türkiye'de genel seçimler” başlığı altında yazdığım yazıyı internet sitesine koyunca adeta kıyamet koparıldı...
Görüş belirtenlerin çoğu ateş püskürüyordu...
ZDF nasıl olur da “Türkçe” bir “blog”u devreye sokabilir?
Bundan sonra “heute” adı altındaki haber programlarınızı da Türkçe yayınlayın bari...
Marietta Slomka (Heute journal programının sunucusu) başörtüsü takıp öyle çıksın programa...
Televizyon harcı (aidatı) ödeyen Almanların parasıyla nasıl olur da yalnız Türkçe bir “blog” açarsınız?...
ZDF yöneticileri iyice şaşırmışlar...
Artık ZDF izlemeyeceğim...
Bu ve benzer eleştiriler...
Sitemler...
Tehditler...
595 katılımcı görüş belirtmiş bu “blog”la ilgili olarak.
Yüzde 99'a yakını olumsuz...
Almanya'da farklı kültürden, farklı dinden, farklı dinden ve farklı ulustan insanlar milyonlarca insan yaşamaktadır.
1 milyon 200 binden fazlası Alman vatandaşı olmak üzere Almanya'da
2 milyon 800'inin üzerinde Türk kökenli insan yaşamaktadır.
Ama görülüyor ki, Almanların önemli bir bölümünün bir Alman kurumunun internet sayfalarında Türkçe bir metin görmeye bile tahammülü yoktur.
Bu durum da Almanya'nın yeni bir “hoşgörü kültürü”ne ihtiyacı olduğunu göstermektedir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!