Güncelleme Tarihi:
Hollanda parlamento seçimlerinde en yüksek oy oranını alan ilk dört partinin liderlerinin profilleri:
Mark RUTTE, 43, Özgürlük ve Demokrasi Partisi (VVD): Rutte’nin ekonomiye yönelik endişeleri iş dünyasına yakın duran ve serbest piyasayı destekleyen partisini anketlerde öne çıkardı.
VVD aynı zamanda iş bulma olasılığı düşük olan ve ülkenin refahını olumsuz etkileyebilecek göçmenlere yönelik yasaların sertleştirilmesini destekliyor. Parti aynı zamanda gelecek dört yıl içinde vergileri artırmadan ülke bütçesinde 25 milyar dolar kesintiye gitmeyi planlıyor.
Geçmişte personel müdürlüğü yapmış olan Rutters partisinin başına 2006 yılında geçti. Bekar olan Rutte, tek başına yaşamaktan hoşlandığını belirtti.
Job COHEN, 63, İşçi Partisi: Amsterdam’ın neredeyse 10 yıl belediye başkanlığını yapan Cohen, seçimlerde partisine liderlik etmek için geçtiğimiz Mart ayında görevinden istifa etti.
Belediye Başkanı olarak en çok anımsanan olayı, 2004 yılında İslamcı bir fanatiğin, Müslümanların kadınlara karşı davranışlarını eleştiren film çeken Theo Van Gogh’u öldürmesiydi. Yahudi özgeçmişe sahip Cohen, Müslüman belediye meclis üyesi Ahmed Aboutaleb ile birlikte yaşanan İslam karşıtı gerginliğin yatıştırılmasında rol oynadı.
Şiddete karşı yaklaşımı ve “farklı insanları bir araya getirebilme özelliği” sebebiyle 2008 yılında Martin Luther King ödülünü aldı. Cohen politikaya adım atmadan önce hukuk proseförlüğü ve Maastricht Üniversitesi’nin rektörlüğünü yapıyordu.
Cohen, 1 Nisan 2001 yılında yürürlüğe giren yasayla dünyanın ilk aynı cinsiyet nikahını belediye başkanı olarak kıldı. Cohen solcu ekonomik görüşü benimsiyor. Kemer sıkma yöntemlerini göçmenler dâhil yoksul sınıfa yönelik sosyal programların korunması için ıslah etmeyi istiyor. Cohen, karısı Lidie ile iki çocuğa sahip.
Geert WILDERS, 46, Özgürlük Partisi: Hollanda’nın en lafını esirgemeyen politikacısı Wilders, itibarını İslam karşıtı duruşuyla kazandı. 2008 yılında “Fitne” adında bir film hazırlayan Wilders, Kuran’ı terörizme ilham veren faşişt bir kitap olarak tanımladı. Film, Müslüman dünyasında Hollanda karşıtı gösterilere neden oldu. Hollandalı savcıların nefret ve ayrımcılık yaymakla suçladığı Wildes’in davası bu sene sonunda görülecek.
Rutte’nin liderliğini yaptığı Özgürlük ve Demokrasi Partisi için konuşma metinleri yazan Wilders, 2004 yılında Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini desteklediği için partiden ayrıldı.
Wilders ekonomik kriz öncesi göçmen sorunu üzerindeki görüşleriyle büyük destek gördü. Özgürlük Partisi, diğer üyeleri fazla öne çıkmadığı için tek kişinin partisi olarak görülüyor.
Wilders, aldığı ölüm tehditleri nedeniyle polis koruması altında yaşıyor. Özel hayatı hakkında fazla bilgi bulunmayan Wilders’in Macar bir kadınla ikinci evliliğini yaptığı belirtildi.
Jan Peter BALKENENDE, 54, Hıristiyan Demokratik İttifakı (CDA): 2002’den beri Başbakan olan Balkenende, hiçbiri dört yıllık dönemi tamamlayamayan dört koalisyon hükümeti yönetti. Balkenende’nin muhafazakâr yönetimi, birçok Avrupa ülkesine kıyasla Hollanda ekonomisini çok daha iyi durumda tutmasıyla övülüyor.
Güçlü bir tartışma yeteneği ve doğal temkinliliğe sahip olan Balkenende’yi eleştirmenler katı ve eski moda olarak yorumluyor.
Balkenende’nin tartışmalı hamleleri arasında Irak’a yönelik Hollanda politikası vardı. ABD’ye askeri değil ancak politik destek öneren Balkenende buna rağmen Irak’a ve Afganistan’a asker gönderdi.
Son hükümeti ise Afganistan’daki asker bulundurma tartışması yüzünden koalisyon ortaklarından İşçi Partisi’yle yaşanan uzlaşmazlık nedeniyle çöktü. Görevde bulunduğu sekiz yıl içinde Balkenende göçmenlerin ülkeden sınır dışı edilmeden önce tutuldukları merkezler gibi göçe yönelik önemli önlemler aldı.
Eski bir Hıristiyan felsefesi profesörü olan Balkenende, 40 yaşından bu yana eşi Bianca ile evli ve bir kızı var.