Güncelleme Tarihi:
OLAY, Alptekin ailesinin Türkiye tatili dönüşünde yaşandı. Aile uçakla Köln-Bonn havalimanına indi. Havalimanından çıktıktan sonra tüm valizlerini aracın bagajına yerleştiren Neşe Alptekin, pasaport ve parasının olduğu çantasını ise aracın tavanına bıraktı ve o şekilde yola devam etti. Eve varmadan önce çantasını unuttuğunu fark eden Alptekin, geri dönmesine rağmen çantasını bulamayınca polise kayıp ihbarında bulundu.
Aynı saatlerde eşiyle birlikte bir yakınını havalimanına bırakmaya gelen ve Köln’de yaşayan Cem Kırkkılı, havalimanı giriş bariyerleri yakınında bir çanta buldu. Çantayı açtığında içinde Türk parası, cüzdan, telefon ve üç Türk ismine kayıtlı Hollanda pasaportu olduğunu gördü. Öncelikle yüzlerce Türk vatandaşının yer aldığı mesajlaşma gurubundan çanta bulduğunu duyurarak yardım istedi. Sonuç alamayınca sosyal medyada tüm kanalları kullanarak soy ismi ‘Alptekin’ olan Kırşehir nüfusuna kayıtlı Hollandalı aileyi tanıyanlara ulaşmaya çalıştı. Rotterdam Başkonsolosluğu’nun yardımıyla da birkaç saat içerisinde aileye ulaştı. Sevinç içinde telefona sarılan Alptekin ailesi Almanya’ya gelerek çantasını teslim aldı.
‘BU BİR İNSANLIK GÖREVİYDİ’
Çantasını kaybeden Neşe Alptekin şunları söyledi: “Tatil dönüşü 18 Ağustos günü Köln Bonn Havalimanı’na indik. Hollanda’ya doğru yola çıktık. Yolda mesaj çekmek için telefonumu aradım, aracın içerisinde bir türlü bulamayınca geri döndük. Çünkü en son orada konum mesajı atmıştım. Havaalanına indiğimiz ve bindiğimiz yerlere baktım, bulamadım. Polise bildirdikten sonra da Hollanda’ya devam ettim. Ertesi gün Türkiye’den kardeşim aradı, ‘Telefonun bulundu’ diye. Dedim, ‘Allah Allah, bunlar dalgamı geçiyor, nereden duydular’ falan dedim. Ama onları Rotterdam Konsolosluğu aramış. Sonradan öğrendim ki, çantayı bulan mesajlaşma grubundaki arkadaşlarmış, Hollanda Rotterdam Başkonsolosluğu’na da bildirmişler. Allah razı olsun ne kadar çok sevindim bulunduğuna. Evet belki pasaportu, kredi kartlarını, kıymetli evrakları belli bir süre içerisinde çıkartabiliriz ama telefonum çok daha önemliydi.”