Güncelleme Tarihi:
HOLLANDALI Kriminolog Cyrille Fijnaut, çetelerin Almanya’da soygunları gerçekleştirmesinin sorumlusunun Hollanda polisi olduğunu söyledi. Profesör Fijnaut “Almanya’nın Hollandalı bakandan hesap sormaması beni şaşırtıyor. Hollanda’da sık sık bankamatik soygunlarının önüne geçildiği söyleniyor. Evet burada soygun sayısı azaldı. Ancak bana göre bu bir başarı değil. Bir drama. Çünkü çünkü sorun Almanya’ya aktarıldı. Tersi olsaydı acaba ne olurdu bilmek isterim” dedi.
FASLI ÇETELER
Uzun yıllardır soygunlar üzerinde araştırma yapan bilim insanı Prof. Fijnaut, çok defa hükümet tarafından soygunlar ile ilgili kurulan araştırmalarda ve soruşturmalarda bilir kişi olarak atandı. Alman Haber Ajansı dpa’ya açıklamlar yapan Fijnaut, özellikle Faslı çetelerin bankamatiklerini soyduğuna işaret ederken “200 ile 300 kişilik büyük çeteler var soygunların arkasında. Çoğu da Faslı gençler. Bu genç insanlar marketlerde çalışmak yerine daha prestijli gördükleri bu tür çetelere katılarak soygunları gerçekleştirmeyi tercih ediyorlar. Bankamatik soygunlarında patlayıcı kullanıyorlar. Yanlarında silah bulunduruyorlar. Birkaç kişi ortak yapıyor” dedi.
HOLLANDA POLİSİNİN YANLIŞ STRATEJİSİ
Soygunlar sırasında tesiri yüksek patlayıcıların kullandığını söyleyen Fijnaut, soyguncuların bununla DNA izlerini yok etmeyi hedeflediklerine dikkat çekti. Hollanda polisinin soyguncu çetelerin üzerine gitmek yerine sorunu bankaların problemi olarak gördüğünü ve soyulan bankamatiklerin ait olduğu banka yönetiminin tedbirler almasını beklediğini belirterek, bunun yanlış bir strateji olduğunu söyledi.
HÜKÜMET SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Profesörün suçlamalarını Hollanda hükümeti kabul etmiyor. Hollanda Adalet Bakanlığı Sözcüsü Julia Rademaker, bankamatik soygunlarıyla mücadele konusunda önemli adımlar atıldığını söyledi. Sözcü ülke genelinde koordineli çalışan özel bir emniyet biriminin kurulduğunu ve bu birimin bankamatik soygunları ile mücadelede görev yaptığını söyledi. Sözcü komşu ülkeler Belçika ve Almanya ile daha sıkı işbirliği yapmak gerektiğini de kabul etti.