Hollanda skandal falan tanımadı

Güncelleme Tarihi:

Hollanda skandal falan tanımadı
Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 2021 09:43

83.2 milyon nüfuslu Almanya’da şimdiye kadar 2 milyon 680 bine yakın kişi Kovid-19’a yakalandı. Koronavirüs belası Almanya’da 75 bin 300’ün üzerinden can aldı. Başlangıçta bu belaya karşı çok başarılı bir mücadele veren Alman hükümeti, sonradan kelimenin tam anlamıyla çuvalladı. Özellikle de aşı tedarikinde.

Haberin Devamı

Hollanda skandal falan tanımadı
AVRUPA Birliği (AB) ülkeleriyle birlikte hareket edilmesi gerekçesiyle aşı siparişinde çok geç kalındı.
Hayata geçirilen kısıtlamaların Alman disipliniyle bağdaşmayan bir biçimde uygulanmasında, daha doğrusu uygulanmamasında da öyle.
Hele hele ücretsiz hızlı test uygulamasındaki iç kavgalar kafaları iyice karıştırırken, hükümete tepkileri de artırdı.
Bu tartışmalar devam ederken, Almanya’daki koalisyon hükümetinin büyük kanadını oluşturan Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partili (CDU/CSU) bazı parlamenterlerin koronavirüsten koruyucu maske satan şirketlere arabuluculuk yapıp komisyon aldıkları ve haklarında soruşturma açıldığı ortaya çıkınca, ortalık tamamen karıştı.
Ve politikaya da politikacılara da güven dibe vurdu.
İşte, 14 Mart’ta Baden Württemberg ve Rheinland Pfalz eyaletlerinde yapılan eyalet parlamentosu seçimlerinde bunun faturası Başbakan Angela Merkel’in yıllarca genel başkanlığını yaptığı CDU’ya kesildi.
CDU, bu iki eyalette de ciddi oy kaybına uğradı.
Bir yıl önce yapılan kamuoyu yoklamalarına göre hep yüzde 40’ın üzerinde oy alacağından hareket edilen CDU/CSU’nun oy oranı, maske skandalı yüzünden bugünlerde yüzde 27’lere düştü.
*
Ya Hollanda da?
17.2 milyon nüfuslu Hollanda’da 1 milyon 190 binden fazla insan Kovid-19’a yakalandı.
17 bin 400’e yakın insan yaşamını yitirdi.
Hükümetin uyguladığı sokağa çıkma yasağı yüzünden polisle göstericiler arasında tam bir ‘sokak savaşı’ yaşandı.
Park halindeki otomobiller, marketler, mağazalar ateşe verildi, yağma edildi.
Almanya’da olduğu gibi Hollanda hükümeti de Kovid-19’a karşı mücadelede sınıfta kaldı.
Ve Mark Rutte başbakanlığındaki koalisyon hükümeti istifa etti.
Ama koronavirüse karşı mücadelede başarısızlıktan dolayı değil, çocuk bakımı ödenekleri skandalından dolayı.
Hollanda’da vergi daireleri özellikle çifte pasaportlulara ‘dolandırıcı’ gözüyle bakıp 20 binden fazla aileden 2012-2017 yılları arasında yapılan çocuk bakımı ödeneklerini geri istedi.
Birçok çift evini, işini, eşini kaybetti.
Ancak Hollanda Meclis Soruşturma Komisyonu, geçen aralık ayında yayınlanan raporunda, Mark Rutte hükümeti döneminde bu insanlara ‘eşi, benzeri görülmemiş adaletsizlik’ yapıldığına yer verdi.
İşte bu yüzden Mark Rutte hükümeti sorumluluğu üstlenip 15 Ocak’ta istifa etti.
Ama 17 Mart’ta yapılacak genel seçimlere kadar hükümetin geçici olarak görevde kalacağını da ilan etti.
*
Pandemi nedeniyle sandık başında yığılmaları önlemek için seçmenlere 3 gün boyunca 15-17 Mart tarihlerinde oy verme olanağı sağlandı.
Bu skandal kendi iktidarları döneminde yaşandığı halde, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin lideri olduğu Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) oy oranını artırarak bu seçimlerden de yine ‘en güçlü parti’ olarak çıktı.
Hükümet ortağı sol liberal Demokratlar 66 (D 66) da oy oranını artırdı.
Yani Hollandalı seçmen skandal falan dinlemedi...
Yıllardır yabancı, İslam ve Müslüman düşmanlığıyla oy avcılığı yapan aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) Lideri Geert Wilders ise bu kez umduğunu bulamadı.
Seçimlere ‘ikinci büyük parti’ olarak giren PVV, seçimlerden ‘üçüncü güç’ olarak çıktı.
Ancak aşırı sağcı Demokrasi Forumu, 2 olan sandalye sayısını 5’e yükselterek, “Biz hâlâ buradayız” sinyali verdi.
*
Evet...
Daha önceki yıllarda yaşanan skandallardan da etkilenmediği için “Teflon Mark” denilen Mark Rutte’yi çocuk bakım ödeneği skandalı da durduramadı.
2010 yılından beri Hollanda Başbakanı olarak görev yapan VVD Lideri Rutte, koalisyonu muhtemelen yine D 66, Hıristiyan Demokrat Çağrı (CDA) ve Hıristiyan Birlik (CU) ile devam ettirecek.
Evet...
İşte iki demokratik Avrupa ülkesi ve iki farklı demokrat, özgür seçmen yaklaşımı.

BAKMADAN GEÇME!