Hollanda Mektubu
Güncelleme Tarihi:
Ajax’ta işler iyi gitmiyor. Martin Jol’un gönderip yerine Frank de Boer’un getirilmesi de işe yaramadı. Çözüm, yönetim şeklinin değişmesinde görünüyor. Barcelona modeli ise örnek alınıyor. Tüm çalışmalar ve lobiler bu yönde ilerliyor. İpin ucunu da Johan Cruyff çekiyor.
Ajax’ın yönetim anlayışı ve yeni yapılanması 1 Nisan’da tamamlanacak. 1 Temmuz da yepyeni bir Ajax modeli ile sezona başlanılması düşünülüyor. Bu yeni yapılanmanın içerisinde Guus Hiddink’te yer alırsa kimse şaşırmasın. Çünkü bu konuda aldığım duyumlara göre Johan Cruyff, Guus Hiddink’le bir görüşme yaptı. Ona, Ajax’ta sportif direktörlük görevini üstlenmesi için teklif götürdü!
HİDDİNK, TEKLİFE SICAK BAKIYOR
A Milli hocamız bu göreve sıcak bakıyor. Her defasında Türkiye macerasının sonunda emekliye ayrılmak istediğini söyleyen hocamızın bu görevi kabul etmesinin önünde hiçbir engel yok. Yani Türkiye Futbol Federasyonu’ndan izin alması gerekmiyor. Bir yönetici gibi Ajax’ta göreve başlayabilir. Şunu açık ve net söyleyeyim. Guus Hiddink, bu saatten sonra teknik direktör olarak hiçbir kulüpte görev almaz. Eğer biz birazcık olsun sabır edersek, bizimle emekliliğine kadar devam eder. Bu konuda herkesin içi rahat olsun. Benim yakından takip ettiğim Hiddink, başarısız bir sezonun ardından Fenerbahçe’den ayrılmasından sonra, yine aynı başarısızlıkla Türkiye’yi terk etmez. O, büyük bir başarıya imza atarak, teknik direktörlük kariyerini bitirmek istiyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Ama onu zor günlerin beklediği de kesin.
PSV, AZ ALKMAAR’I DAĞITTI
Hollanda 1.ligi Eredivisie’de 23’üncü haftayı geride bıraktık. Lider PSV, deplasmanda AZ Alkmaar’ı 4-0’lık skorla yendi. Son şampiyon FC Twente ise zor da olsa kendi evinde konuk ettiği Vitesse’den 3 puanı tek golle aldı. Hollanda liginde zor günler yaşayan şampiyonluk adaylarından AJAX, Roda JC deplasmanından sadece bir puan çıkarabildi (2-2). Ajax’ın 1 puan gerisinde olan FC Groningen, eğer De Graafschap karşılaşmasından üç puanla ayrılmış olsaydı, şimdi 3’üncülük koltuğunu Ajax’tan devir almış olacaktı. Ama o karşılaşmada maalesef 1-1 bitti.
JAPONYALI MESSİ
Feyenoord, 2011 yılının ilk galibiyetini, kendi evinde konuk ettiği Heracles Almelo’yu 2-1 yenerek aldı. Ama o karşılaşma da öne çıkan öyle bir isim vardı ki şimdi Hollanda onu konuşuyor. Hollandalılar ona “Japonya’nın Messi’si” lakabını taktı. 18 yaşındaki Japonyalı Ryo Miyaichi’den bahsediyorum. İlk kez Feyenoord, dormasını giyen genç oyuncu, sergilediği performansla taraflı tarafsız herkesi büyüledi diyebilirim.
LEZBİYENLİK ŞAMPİYONLUĞU ENGELLEMEZ
Bu yazımda, 2006 yılında Turin Kış Olimpiyatlarında 3000 metrede 19 yaş yaşında altın madalya kazanarak en genç Hollandalı dünya şampiyonu olarak tarihe geçen İreen Wüst’ten birazcık olsun bahsetmek istiyorum. Hollanda için büyük önem taşıyan bu sporcu, 2009 yılının Kasım ayında TVM Helden dergisinde verdiği bir demecinde lezbiyen olduğunu resmen açıklamıştı. Ama inanın Hollanda, hiçbir zaman onu lezbiyenlik konusuyla gündeme taşımadı. O, lezbiyen bir sporcunun da neler yapabileceğini aldığı altın madalyalarla herkese kanıtladı.
Şimdi de Calgary’de yapılan Dünya Şampiyonası’nda Hollanda’ya altın madalya kazandırdı. Hız pateninde ‘allround’da Hollanda’ya altın madalya kazandıran İreen Wüst’ü biz de tebrik ediyoruz.
FEDOR, HASTALIĞA YENİK DÜŞTÜ
Hollanda’nın önemli bisikletçilerinden olan Fedor den Hertog, yakalandığı amansız hastalığa yenik düştü. 64 yaşında hayatını kayıp eden Fedor, 1968 yılı olimpiyatlarında Hollanda’ya takım arkadaşları Joop Zoetemelk, Rene Pijnen ve Jan Krekels ile birlikte altın madalya kazandırmıştı.