Hintliler yerine çocuklar (Kinder statt Inder)

Güncelleme Tarihi:

Hintliler yerine çocuklar (Kinder statt Inder)
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2023 10:50

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 23 Mayıs 1949 tarihinde anayasanın kabulüyle resmen kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti, yaşanan iş gücü açığını kapatmak için 1955 yılında İtalya ile iş gücü anlaşması imzaladı. 1960 yılında İspanya ve Yunanistan, 1961’de Türkiye, 1963’te Fas, 1964’de Portekiz, 1968’de Yugoslavya ile anlaşmalar imzalandı.

Haberin Devamı

Hintliler yerine çocuklar (Kinder statt Inder)
MADEN ocaklarında, otomobil fabrikalarında, demir çelik fabrikalarında, inşaatlarda ve başka alanlarda çalışmak için milyonlarca ‘Gastarbeiter’ (Misafir işçi) Almanya’ya geldi. Belirli bir süre çalıştıktan sonra çoğu geri döndü.
1973 yılında yaşanan petrol krizi Alman ekonomisini de vurdu.
Dönemin SPD ile FDP’den oluşan koalisyon hükümeti, 23 Kasım 1973 tarihinde İtalya’nın dışındaki ülkelerden yeni işçi getirilmesini durdurdu.
Çok geçmeden ‘aile birleşimi göçü’ başladı.
‘Misafir işçiler’ eş ve çocuklarını Almanya’ya getirerek ‘buralı’ olmaya başladılar.
Hatta 1983 yılında yaşan ikinci petrol krizi döneminde CDU’lu Başbakan Helmut Kohl, Almanya’yı terk etmeleri için ‘geri dönüş primi’ bile ödedi.
İş yerlerini bırakıp dönenlere kişi başına 10 bin 500 Mark, çocuk başına 1500 Mark prim ödendi.
Aralarında Türklerin de bulunduğu 290 bine yakın kişi prim alıp ülkelerine döndü.
Ama Almanya’ya göç durmadı.
1970 yılında Almanya’da 2 milyon 738 bin yabancı yaşarken, yabancı sayısı 1980’de 4 milyon 566 bine, 1990’da 5 milyon 582 bine, 2000’de 7 milyon 268 bine yükseldi.
Şu anda Almanya’da 12 milyonun üzerinde yabancı yaşamaktadır.
Ancak 84.3 milyon nüfuslu Federal Almanya Cumhuriyeti’ndeki yabancı kökenli sayısı 23 milyondan fazladır.

Haberin Devamı

KALİFİYE AÇIĞI BÜYÜYOR
Resmi verilere göre Almanya’da 2 milyon 620 bin işsiz vardır.
800 bin civarında da kalifiye eleman açığı.
Yani eğitim sistemi köklü bir şekilde yerleşmiş, mesleki eğitim sistemi diğer ülkeler tarafından örnek alınan ve gelişmiş bir sanayi ülkesi olan Almanya’da, özellikle son yıllarda kalifiye eleman sıkıntısı ciddi boyutlara ulaşmıştır.
Bir dönemler Federal Çalışma ve Sosyal Bakanı olarak da görev yapan Federal Çalışma Ajansı Başkanı Andrea Nahles’in açıklamalarına göre, Almanya’da şu anda olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde de yılda en az 400 bin kalifiye elemana ihtiyaç duyulacaktır.
Hatta önümüzdeki yıllarda emekliye ayrılacakların oranı çok daha yüksek olacağından, bu rakamın daha da artacağından hareket edilmektedir.

Haberin Devamı

HÜKÜMET HAREKETE GEÇTİ
İşte bu nedenle SPD, FDP ve Yeşiller’den oluşan koalisyon hükümeti, ileride ciddi sıkıntılar yaşanmasına meydan vermemek için şimdiden harekete geçmiştir.
SPD’li Şansölye Olaf Scholz, yurt dışına yaptığı ziyaretlerde nitelikli eleman arayışına ağırlık vermektedir.
Nitekim Scholz, geçen hafta Hindistan’a yaptığı resmi ziyarette, bilişim beknolojileri olarak bilinen ‘enformasyon ve komünikasyon teknolojisi’ (IT) uzmanı Hintlilerin Almanya’ya yönlendirilmesi için dil döktü.
*
Scholz’un Hindistan’daki bu girişimi, birçok insanı olduğu gibi beni de 2000’li yılların başına götürdü.
1998 yılında Yeşiller’le ortaklık ederek iktidara gelen dönemin Başbakanı Gerhard Schröder (SPD), özellikle Almanya’da yaşanan bilgisayar uzmanı sıkıntısının aşılması için Amerikan modeli ‘Greencard’ (Yeşil Kart) uygulamasını hayata geçirdi.
Hedef, başta Hindistan olmak üzere yurtdışından IT uzmanlarını Almanya’ya çekmekti.
Ama çalışma izni 3 yılla sınırlı olan ve gerektiğinde iki yıl daha uzatılmasına imkân tanınan bu öneri beklenen ilgiyi görmedi.
Hatta o günlerde Kuzey Ren Vestfalya’da (KRV) yapılan eyalet seçimleri öncesi, CDU’nun başbakan adayı Jürgen Rüttges, “Kinder statt Inder” (Hintliler yerine çocuklar) sloganıyla bir kampanya sürdürerek, Schröder’in politikasını sabote bile etti.
İlk etapta 20 bin IT uzmanın getirilmesi hedeflendiği halde, 2004 yılına kadar ancak 13 bin civarında kişi geldi.
‘Greencard’ tutmayınca, 2005 yılında Almanya göçü teşvik için yeni ‘Göç Yasası’nı hayata geçirdi.
Ondan da beklenen sonuç alınamadı.
Avrupa Birliği (AB) 2009 yılında ‘Blue Card’ (Mavi Kart) uygulamasına başladı.
O da işe yaramadı.
İşte şimdi Scholz hükümeti, kalifiye eleman açığının kapatılması için 3 yıl mesleki tecrübe, B1 seviyesinde Almanca bilme ve 35 yaşın altında olma koşuluyla yurt dışından gelecek nitelikli elemanlara ‘Chansenkarte’ (Şans Kartı) verilmesini devreye soktu.
Bakalım ‘Şans Kartı’ Almanya’ya ne kadar şans ve kaç şanslı getirecek?
Bekleyip göreceğiz...

BAKMADAN GEÇME!