Güncelleme Tarihi:
Dergi, Hitler’in oğlu Jean-Marie Loret’in, 1981’de yayımladığı “Babanın Adı Hitler’di” adlı otobiyografi de kimliğini ortaya koyduğunu belirtti. Ancak Loret, iddiasını kanıtlamayı başaramadı ve dört yıl sonra, 67 yaşında öldü. Loret’in Paris’teki avukatı François Gibault ise LePoint “dergisine elinde söz konusu iddiayı kanıtlayacak fotoğraf ve belgeler bulunduğunu” belirtti. Gibault aynı zamanda, eski müvekkilinin, anne-babası hakkındaki gerçeği nasıl öğrendiğini de anlattı.
Loret, 1918’de dünyaya geldi ve babası hakkındaki gerçeği bilmeden büyütüldü. Annesi, o dönem 19 yaşında bile olmadığı ifade edilen Charlotte Lobjoie, çocuğunu soyadı Loret olan bir aileye evlatlık verdi. Lobjoie, 1950’li yıllarda ortaya çıkarak, ölmeden kısa bir süre önce oğluna gerçekleri anlattı. Lobjoie, Loret’e henüz 16 yaşındayken Hitler’le ilişki yaşadığını ve Haziran 1917’de “sarhoş olunan bir gecenin” sonucunda dünyaya geldiğini söyledi.
CEPHEDEN DÖNERKEN TANIŞTI
Lobjoie oğluna, Hitler’in Birinci Dünya Savaşı’nda Fransızlarla Picardy bölgesi yakınındaki Seboncourt kasabasında savaştığını anlattı. Hitler, cephedeki görevinin ardından Fransa’yı terk etmek için Lille kentinin batısındaki Fournes-in Weppe’ye gitti. Lobjoie, Hitler’le tanışmasını söyle anlattı: “Alman askerlerini sokağın karşı tarafında gördüğümde, diğer kadınlarla birlikte kuru ot kesiyordum… (Hitler’in) Elinde bir kroki defteri vardı ve bir şeyler çiziyordu. Bu asker tüm kadınların ilgisini çekti ve onun ne çizdiğini merak ettik. Onun yanına gidecek kişi olarak beni seçtiler…”
Bu tanışmanın ardından Lobjoie ve Hitler arasında kısa bir ilişki yaşandı ve bir sene sonra Jean-Marie adındaki erkek çocuğu dünyaya geldi. Lobjoie oğluna, “Baban çok fazla ziyarette bulunmazdı... Beni kırlarda yürüyüşe götürmeyi severdi. Doğadan ilham alan baban, benim tam olarak anlamadığım konuşmalar yapardı” dedi. Lobjoie, Hitler’in Fransızca değil ancak bağıra çağıra Almanca konuştuğunu ve sanki hayali bir kalabalığa sesleniyomuşçasına davrandığını anlattı: “Almanca konuşacak olsam bile onu anlamakta zorlanırdım. (Hitler’in) Anlattığı Prusya, Avusturya ve Baverya hakkındaki hikayeler bana çok uzaktı” dedi.
EN ZOR KARAR
Annesi’nin itirafı, Loret’in etrafını bir kabus gibi sardı. Hayatın garip bir cilvesiyle, Loret 1939 yılında Maginot hattında Almanlara karşı savaşan Fransız askerlerinden biriydi. Loret, Maginot’ta yaşanan büyük hezimetin ardından, işgal günlerinde Fransız Direnişi’ne katıldı ve “Clement” kod adını aldı. Loret, savaştan yıllar sonra gelen itirafın ardından büyük bir şok geçirdi. Bir zamanlar ülkesini işgal eden ve dünyayı savaşa sürükleyen adamın oğlu olduğuna inanamıyordu. Loret kitabında, “Öğrendiklerimin beni yıpratmaması için, yorulmak bilmeden çalıştım, hiçbir zaman tatil yapmadım. 20 yıl boyunca bir kez bile sinemaya gitmedim” ifadesini kullandı.
Gibault’a göre, Loret 1970’li yıllarda babası hakkında delil toplamaya başladı. 1979’da, Gibault ile tanıştı ve kendisini, “Ben Hitler’in oğluyum. Bana ne yapmam gerektiğini anlat” sözleriyle tanıttı. LePoint dergisine konuşan Gibault, “Loret, kafası karışmış bir haldeydi. Adolf Hitler’in oğlu olarak kabul edilmek veya bu gerçeği tamamen kafasından silip atmak arasında karar veremiyordu… Onunla birçok defa konuştum. Bir avukattan çok, bir psikolog görevi gördüm” dedi.
Gibault, müvekkilinin geçmişini araştırmak üzere kapsamlı bir araştırma başlattı ve Heidelberg Üniversitesi’nden aralarında tarihçi, genetik bilimci ve el yazması uzmanı kişilerin olduğu bir araştırma ekibi kurdu. Bilim insanları, yaptıkları çalışma sonucunda aynı sonuca vardı: Jean-Marie’nin gerçekten Hitler’in oğlu olma ihtimali vardı. LePoint, Hitler’in oğlunu reddettiğini ancak Lobjoie’ye para göndermeye devam ettiğini belirtti.
ZARF İÇİNDE PARA GÖNDERİRDİ
Gibault’un elinde bulundurduğunu belirttiği yeni delillerin arasında, Nazi Almanyası’nın ordusu Wehrmacht’a ait belgeler bulunduğu tahmin ediliyor. Bu belgelerin, Fransa’nın işgal altında olduğu günlerde Alman subaylar tarafından Lobjoie’ye zarf içinde para götürüldüğüne dair bilgi içerdiği öne sürülüyor.
Le Point dergisi ayrıca, Lobjoie’nin evinin tavan arasında Adolf Hitler imzalı resimler bulunduğunu ve resimlerden birinin “tıpatıp Loret’in annesine benzediğini” belirtti. Dergi, elde edilen yeni deliller altında Loret’in kitabının yeni basımının piyasaya sürüleceğini ve delillere detaylı olarak yer verileceğini ifade etti. Gibault, Loret’in çocuklarının, Hitler’in “Kavgam” adlı kitabının telif hakkı üzerinde hak iddia edilebileceğini öne sürdü.