Fotoğraflar: dpa, Arşiv
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2023 11:18
Avusturya’nın Braunau kasabasında bulunan Hitler’in doğduğu ev, ülkede büyük bir tartışma konusu. Polis merkezi olacağı açıklanan ev, halkı ikiye böldü. Kimileri bu planı doğru bulurken kimileri de ise karşı çıkıyor.
EVİN kullanımı konusunda uzun süredir bir tartışma yürütülüyor. Daha önce devlet tarafından bazen kütüphane, bazen bir okul ve son olarak da engelli bireyler için bir atölye olarak hizmet veren bina, 2011 yılından beri boş. Avusturya devleti, 2016’da burayı kamulaştırarak, yapının Neonazilerin eline geçmesini engelledi. Binanın doğru kullanımı için ise bir bilirkişi komisyonu oluşturuldu. DW Türkçe’nin haberine göre tarihçi ve siyasetçilerin de yer aldığı komisyonun hazırladığı raporda şu ifadeler yer aldı: “Führer miti ve Führer kültü, Hitler hakkındaki temel anlatının bir parçasıydı ve öyle de kaldı. Buna karşı ya sosyal yardım amaçlı ya da resmî bir kullanım yoluyla mekânın sembolik değerini ortadan kaldırmak önemli.” Raporda, binanın ‘eğitim projeleri veya çağdaş tarih sergileri’ gibi eğitici veya kültürel amaçlı etkinlikler için kullanımı ise uygun bulunmadı. İçişleri Bakanlığı ise 20 milyon Euro’luk tadilatın ardından buranın bir polis merkezi olarak kullanılmasını kararlaştırdı.
VATANDAŞ NE İSTİYOR‘
Hitler’in Evi Hakkında Fikir Alışverişi’ adlı vatandaş girişimi ise polis merkezi kararına karşı çıkıyor. Girişimin sözcüsü Eveline Doll, polis merkezine karşı çıkmalarını şöyle açıklıyor: “Sembolik etkisi tam bir felaket olur. Zira polis, Nazi döneminde hayli tartışmalı bir rol oynamıştı. Ayrıca bu evin, çağdaş tarih açısından akıllıca ve sorumlu bir şekilde nasıl kullanılabileceğine dair pek çok güzel fikir ve öneri var.” Girişim geçen mart ayında bir anket yaptırdı. Bin Avusturyalıyla yapılan ankete katılanların yüzde 52’si, Hitler’in doğduğu evin ‘Nasyonal Sosyalizm, anma, anti-faşizm, hoşgörü ve barış temalarıyla ilgilenen bir kuruma’ verilmesinden, yüzde 23’ü yıkılmasından ve yüzde 6’sı ise devletin belirlediği gibi polis merkezine dönüştürülmesinden yana görüş belirtti. Eveline Doll ise “Bence ‘Yad Vashem’in Avusturyalı Dostları’ adlı Viyanalı Yahudi derneği, ‘Âdiller: Cesaret Bir
Seçim Meselesidir’ adlı gezici sergisini Hitler’in doğduğu evde kalıcı olarak sergilemeli” diyor. 400 metrekarelik sergi, Holokost sırasında Yahudileri kurtarmak için hayatlarını tehlikeye atan ve Yahudi olmayan cesur insanları anıyor.
EKİMDE TADİLAT BAŞLIYORViyana Yahudi Cemaati Başkanı ve aynı zamanda komisyonun bir üyesi olan Oskar Deutsch ise şunları söyledi: “Bu evin, Nazilerin ziyaretgâhı haline gelmemesi gerekiyordu. Elbette burayı başka amaçlarla da kullanmak mümkündü. Ama en nihayetinde, demokratik bir anayasal devletin kolluk kuvvetlerinin merkezi olmasına karar verildi. Komisyondaki herkes bu konuda hemfikirdi. Nasyonal Sosyalist akımların yeniden canlanmasını önlemenin de polisin görevleri arasında yer aldığı unutulmamalı.”
Yeni merkezde, polis memurlarının insan hakları konusunda eğitileceği bir eğitim birimi de planlanıyor. Tadilat çalışmalarına ekim ayı içinde başlanılması öngörülüyor. Ancak Hitler’in doğduğu ev ile ilgili tartışmalar muhtemelen daha uzun süre devam edecek.