Güncelleme Tarihi:
Çalışmalarıyla ilgili olarak Cumartesi günü Plymouthda konferans vermeye hazırlanan Selçuk Kolay, Londranın ünlü Chelsea Harbour bölgesinde bulunan evinin önündeki yat limanında konuya ilişkin görüşlerini açıkladı.
Öncelikle Hitlerin kayıp denizaltılarını kendisinden önce bulduğunu açıklayan Sualtı Kurtarma Komutanlığının eski personeli Albay Mehmet Kalyonun bu açıklamasını değerlendiren Kolay, kendisinin 'Bu batıkları ilk ben buldum' gibi bir iddiada bulunmadığını vurguladı.
Söz konusu batıkları ilk olarak 1986 yılında İstanbulda yaşayan bir avukattan duyduğunu, bu kişinin babasının İkinci Dünya Savaşı sırasında karaya çıkan Alman denizaltı personelinden söz ettiğini belirten Kolay, 'O sırada bu projeyi ele almaya engel başka meşguliyetlerim vardı' dedi.
'Ancak daha sonra bunlarla ilgili olarak arşivlerde araştırma yapıp bugünkü basına aksettiği şekilde hikayenin esasını buldum' diyen Kolay, daha sonra 1993 yılında Kemerburgazda bir maden ocağında bulunan batık konusunda birlikte çalıştığı Sualtı Kurtarma Komutanlığı mensuplarıyla 1995 yılında bu konuyu "yeniden canlandırdıklarını" anlattı.
Albay Mehmet Kalyonun kendisini arayarak, Karadeniz açıklarında bir manevra sırasında bir denizaltıya rastladıkları yolunda bilgi verdiğini ve yardım istediğini belirten Kolay, 'Benim bu tip çalışmalar yaptığım bilindiği ve daha önce de birlikte çalıştığımız için bana başvurdular' dedi.
Daha sonra bu kez belgeseller üzerine çalışan bir ekibin U23 botunun komutanı Rudolf Arendtin hayatta olduğunu ve Türkiyeye geleceğini kendisine haber verdiğini belirten Kolay, 'daha önce Mehmet Kalyon ile birlikte U20ye dalmıştık. Bu kez Arendt ile diğer botlar üzerinde uzun uzun konuştum. Aradan 64 yıl geçtiği için kıyıya çıktığı noktayı hatırlamasa da, U23ün yeri konusunda da aşağı yukarı bir tespitte bulunduk' diye konuştu.
Kolay, U23ün Ağva açıklarında, üçüncü botun ise Zonguldak açıklarında olduğuna inanıyor. Bu tahmini Alman arşivlerinde yaptığı çalışmaya dayandıran Kolay, kıyıdan 3-4 mil açıkta ve 300-400 metre derinlikte olduğu sanılan üçüncü botla ilgili çalışmalarının süreceğini ifade etti.
BATIÐIN YERİ DEÐİL, HİKAYESİ ÖNEMLİ
Dalış yaptığı U20 gemisine, içinde ölen askerler yüzünden 'harp mezarı' sayıldığı için ve uluslararası anlaşmalar gereği bu tip gemilere girilmesinin doğru bulunmaması yüzünden girmediğini belirten Selçuk Kolay, 'Zaten önemli olan bir batığın kimliğini tespit etmektir. Buna bağlı olarak da ardındaki sırrın çözülmesidir. Yerini bulmak ise önem taşımaz, hikayesi önemlidir. Balıkçılar ve trolcüler her gün pek çok batık bulur, ağlarına zarar vermesin diye buldukları yere işaret de koyarlar' dedi.
Kolay, Hitlerin kayıp denizaltılarıyla ilgili hikayenin tam olarak ortaya çıktığını, bundan sonra yapılacak şeyin sadece diğer iki batığın yerlerinin tespiti için çalışmak olduğunu belirtti.
Çok uzun zamandan beri sualtına ve buhar çağı batıklarına ilgi duyan Kolay, denizaltında ölçümler yapan bir firmaya sahip. Kullandığı teknedeki donanıma, servet sayılmasa da, önemli sayılabilecek bir yatırım yapan Kolayın araştırmalarının bazılarına sponsorlar destek veriyor, kendisini ilgilendiren projelere ise bizzat finansman sağlıyor.
Kolay, Cumartesi günü vereceği konferans sırasında, daha ziyade denizaltıların Almanyadan nehir ve kara yoluyla Romanyanın Köstence Limanına nakillerine ilişkin ayrıntıları anlatacak.
BARBAROSSA PLANI
Denizaltıların Hitlerin Rusyaya savaş açarak Doğuda Almanyaya yeni yaşam mahalleri yaratmayı öngören Barbarossa Planı çerçevesinde kamyonların ve nehirlerde işleyen vasıtaların yardımıyla Köstence Limanına götürüldüğünü belirten Kolay, savaş sırasında tarafsız kalan Türkiyenin Boğazlarının kullanılamamasının bu durumu zorladığına işaret etti.
Köstenceyi üs olarak kullanan ve 1944 yılı Ağustos ayına kadar 56 sorti sonucu 45 bin 500 brüt tonluk gemi batıran denizaltıların sağlam kalan üçünün Romanyanın Almanyaya savaş ilan etmesiyle üssüz kaldıklarına işaret eden Kolay, işte bu noktada Nazi yönetiminin denizaltıların kaptanlarına 'Botlarınızı batırıp Türkiyede karaya çıkın. Yürüyerek Egeye ulaşın ve Alman gemilerine işaret vererek ülkenize dönmeye çalışın' emri verdiğini anlattı.
Bu inanılmaz planın büyük bölümünün başarıyla uygulandığını, üç denizaltının eş zamanlı olarak daha önce belirlenen noktalarda batırıldığını ve personelinin karaya çıktığını belirten Kolay, 'Ancak bu kişilerin hemen dikkat çekeceğini hesaplamamışlardı. Denizciler karaya çıktıklarının sabahında yakalanıp tutuklandı ve Beyşehirde bir kampta savaşın sonuna kadar tutuldu' dedi.
İstanbul Büyükadada 1948 yılında doğan Selçuk Kolay, İstanbul Alman Lisesi ve Berlin Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünden mezun oldu.