Güncelleme Tarihi:
Atılım, Başkent, Bilkent, Çankaya, Gazi, ODT? ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji ?niversitesi'nin (ET?) öncülüğünde faaliyet gösteren Endüstri Mühendisliği ?ğrenci Platformunun (Ankara EM) düzenlediği "Endüstri Mühendisliği Penceresinden Hizmet Sektörü" konulu sempozyum, TOBB ET?'de düzenlenen törenle başladı.
A?ılışta konuşan Rifat Hisarcıklıoğlu, endüstri mühendisliği bölümünü tercih edenlerin o üniversitenin en akıllı öğrencileri olduğunu ifade ederek, "Bizim i?in müthiş bir şans. Türkiye'nin en akıllı en zeki gen?leriyle beraberiz" dedi.
?niversite-sanayi iş birliğinin önemini anlatan Hisarcıklıoğlu, "Bu niye önemli. Eğer üniversite sanayi ile bir araya gelirse işte o zaman icatları ?ıkartabilmek mümkün oluyor. İcat ?ıkaramadan da milletler arasındaki yarışta öne ge?ebilmemiz mümkün değil. ?niversite-sanayi iş birliği olmadan zenginleşebilmek mümkün değil " diye konuştu.
SOVYETLER BİRLİĞİ VE VERİMLİLİK
Konuşmasında "verimlilik" kavramının önemini anlatan Hisarcıklığlu, "En önemli misyonumuz verimlilik kavramını ülkemize ve şahsi yaşantımıza yerleştirmek. Ne yazık ki ne iş yaşantımızda ne de kamu idaremizde verimlilik kavramını tam olarak hi?birimiz benimsemiş değiliz. Sanayi toplumunda geride kalmamız da bu yüzdendir" dedi.
Sanayi devriminin başında İngiltere'deki iş?ilerin tekstil sanayisine karşı ?ıktığını, ancak bu sanayi sayesinde istihdam, gelir ve üretimlerini artırdıklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, verimlilik kavramını dikkate almadan yapılan sanayileşmeden de fayda gelmediğinin ge?en yüzyılda görüldüğünü dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
"1990'ların başında gördük. 20. yüzyılda ABD ve Sovyetler Birliği lider ülkelerdi. Sovyetler Birliği'nin ?öküşünün altında verimlilik kavramının yattığı ?ok net görülür. Eğer verimliliğe dikkat etmezsek, dünyanın en büyük askeri süper gücü olsanız, uzaya ?ıkan 2 ülkeden biri ve dünyadaki ilk ülke olsanız bile verimlilik kavramını dikkate almadığınız zaman batmanıza kimse engel olamıyor."
TOPTANCILARIN YERİNİ DİSTRİB?T?RLER ALACAK
Verimliliğin pek ?ok şeyi değiştirdiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
"Eğer verimlilik olmasaydı sizler bilmezsiniz ama biz hala teleks kullanıyorduk. Oysa onun yerini fakslar aldı. Bugün faks-server'lar ile kağıtsız faksların önüne ge?ti. Dün analog telefonların yerini dijital telefonlar almıştı. Yarınsa IP telefonlar gelecek. Artık kimse mahalle arasında dolaşan halla?ları, kalaycıları aramıyor. Mahalle bakkalları da kapanıyor. Onların yerine organize olmuş büyük perakendeciler daha verimli iş modelleriyle onların yerini alıyor. Tek başına ?alışan kamyonların yerini lojistik firmalar, toptancıların yerini de distribütörler almaktadır.
Belki bugün iyi niyetle gündeme getirilen ama iktisadi mantıktan uzak olan ve bir sektörü kurtarmak adına tüm ekonominin toplam faktör verimliliğini düşürecek yasaklamalarla, kanuni düzenlemelerle bu trendi durdurmak mümkün değil. Yapılacak düzenlemenin hem verimliğe hem de fiyatlar ve istihdama olumsuz etkileri olacağına göre, akacak nehrin önüne set ?ekmek yerine, bu dönüşüm süreci nasıl idare edilebilir? onu düşünmek gerekir."
Hisarcıklıoğlu, bu alanda yapılması gerekenler üzerinde düşünülürken, 'sosyal yardım zihniyeti' ile değil, 'işletmeci mantığı' ile bakmakta fayda olduğunu söyledi.
Japonya, Türkiye ve Hindistan'daki otomotiv sektöründe verimliliğin ücretle ilişkisinden örnekler veren Hisarcıklıoğlu, yüksek verim düzeyini yakalayan bir sanayinin kur ne olursa olsun, ?alışanına yüksek ücret verebildiğini, dış dünya ile rekabet edebildiğni ifade etti.
ATO BAŞKANI AYG?N'?N KONUŞMASI
ATO Başkanı Sinan Aygün ise iş dünyasında liderliğin önemini anlattığı konuşmasında, son 200 yıldaki ger?ek liderin Atatürk olduğunu belirterek, diğer liderlerin sömürge yaratmak i?in lider olduklarını, ancak Atatürk'ün ülkesini hakkını almak i?in emperyalizme karşı savunduğunu belirtti.
Atatürk'ün mütevazı, kalp kıran değil, kalp kazanan, iletişime önem veren, ger?ek?i, dürüst, bilime ve bilgiye önem veren bir lider olduğunu ifade eden Aygün, "Atatürk, bu konferansa davet edilseydi, koşar gelirdi" dedi.
Aygün, şunları kaydetti:
"Türkiye, şu anda beyaz eşyada bir numara. Beyaz eşyanın bir tonunu ortalama 20-22 bin dolara satmışız. Otomotivde ise bir tonu 30 bin dolara satmışız. Kayısıyı 500 dolara, buğdayı 300 dolara, fındığı 3 bin dolara satmışız. Katma değeri ?ok pahalı ürünler, teknoloji almışız. Cep telefonunun bir tonu 500 bin- 300 bin dolar. Laptobun kilosu ise 3 milyon dolar. Eğer bilgiye, bilime ulaşamazsak katma değeri fazla ürün ürütemezsek, Türkiye'nin ilerlemesi mümkün değildir. Türkiye, endüstrinin yanında bilimi de koyarsa kalkınır."
Bu arada, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, sempozyuma gelişinde, gazetecilerin türbanla ilgili sorusu üzerine, "Cumhurbaşkanımız onayladı yürürlüğe girdi. Cumhurbaşkanımız zaten gerekli a?ıklamada bulundu" dedi.