Güncelleme Tarihi:
Breakdance, Hip Hop'un 4 sütunundan biridir. 'B-Boying' olarak anılan Breakdance, Hip Hop'un ilk senelerinde yani 1970'li yıllarda oluşan bir dans tarzı. Almanya'nın gelmiş geçmiş en başarılı ve tanınmış Breakdance grubu ise Berlin'li 'Flying Steps' grubudur. 1993 yılında Kadir Memiş ve Vartan Bassil tarafından kuruldu. Yedi dansçıdan oluşan 'Flying Steps', bugüne kadar 4 defa dünya şampiyonu oldu ve 'TV Total' ve 2006 Dünya Şampiyonasının açılış töreni gibi etkinliklere ve Show'lara katıldı. 'Music Instructor' adlı müzik grubunun 'Super Sonic' veya 'Get Freaky' gibi şarkılarıyla isim yapan 'Flying Steps', kendi gücüyle de müzik yapmaya başladı. 2001 yılında 'B-Town' adlı ilk albümü ve 2005 yılında da 'Breakdance Battle' adlı ikinci albümü piyasaya çıktı.
-Breakdance'e nasıl başladın?
Amigo: 5'inci sınıftaydım. Birol Meşe diye bir arkadaşım bana Breakdance'i tanıttı, bir iki adım gösterdi. Böylece Breakdance'i tanıdım ve sevmeye başladım. Arkadaşlarla dans ede ede zamanla daha iyi olduk. Bir süre sonra Vartan'la tanıştım ve o da benim gibi Breakdance'e merakı vardı. Vartan ve diğer arkadaşlarla buluşup çalışmalar yaptık. Sonra iş ciddiye döndü. Diskolarda, kulüplerde sahne aldık ve zamanla daha iyi olduk.
- 'Flying Steps' adlı Breakdance grubunuz var. Grup nasıl kuruldu?
Amigo: Arkadaşım Vartan Bassil'le birlikte dans ediyorduk zaten. Dediğim gibi dans etme konusunu ciddiye almak istedik ve bir Breakdance grubunu kurduk. Başta grubun ismi yoktu ve oluşumu tesadüftü. Bir gün sahneye çıkacaktık ama ismimiz olmadığı için sunucunun aklına 'Flying Steps' ismi gelmiş ve o gün bu gün ismimiz 'Flying Steps' oldu.
-Flying Steps olarak şu ana kadar neler yaptınız?
1994 yılında Uluslar arası alanda ünlü 'Battle Of The Year' dans yarışmasına katıldık ve dünya şampiyonu olduk. Bir yıl sonra Cartel grubuyla turneye çıktım. 2000 yılında 'Music Instructor' adlı bir müzik grubuyla yaptığımız 'Super Sonic' adlı şarkımız için 'Goldene Schallplatte' ödülünü kazandık. Aynı yılda ikinci defa 'Battle Of The Year' dans yarışmasına katıldık ve bu defa da dünya şampiyonu olmayı başardık. 'Dünyada yapılan en uzun baş üzerinde dönme ('Headspin')' kategorisinde 'Guinness Rekor Kitabı''na girmeyi de başarmıştık. Üst üste gelen başarılar, turneler ve sahne performanslarından sonra ara verdik. 2005 yılında ise yine geri döndük. 'Red Bull Beat Battle' adlı uluslar arası organize edilen dans yarışmasına katıldık ve 3'üncü defa dünya şampiyonu olduk. Her iki yılda bir düzenlenen turnuva 2007'de de yapıldı ve buna da katılarak üst üste, 4'üncü kere dünya şampiyonluğu elde ettik. Bu yıl içinde de 'Flying Steps Dance Academy' dans okulunu açtık.
- Dansın yanı sıra neler yapıyorsun?
Amigo: 'Street Art', yani sokak sanatı beni çok ilgilendiriyor. Yıllardır takip ettiğim, araştırdığım bir konu. Grafiti gibi sokak sanatlar beni çok etkiliyor. Ben de hattatlık ve grafiti yapıyorum. Doğu ve Avrupa kültürünü birleştirip yeni şey üretmek istiyorum. Aynısını dansla da yapmak istiyorum. Hip Hop dansını, yani 'Urban' dansını Zeybek'le karıştırıp yeni bir dans türü üretmek istiyorum. Müzik ve sanat kültürler arasında bir köprüdür. Türk kültürü çok zengindir ama maalesef kültürümüzü dışarıya sunan az. Almanya'da Türklerin imajı kötü. Ben de bu negatif imajı değiştirmek istiyorum, doğruları göstermek istiyorum. Bu da benim tek hedefim! Onun yanında dans yarışmalar da düzenliyorum. Üç yıldan beri her sene düzenlediğimiz 'Funkin' Stylez' adlı dans turnuvası örneğin. Tiyatroya da başlamak istiyorum. Gelecekte de Türkiye'de, İstanbul'da Hip Hop'u geliştirip ve tanıtmak istiyorum.
- 'B-Boying' hakkında neler söyleyebileceksin?
Amigo: B-Boying kendini gerçekleştirmek demektir. B-Boying'le kendimi yansıtıyorum. Müzisyen ruhu, ritm hissi, yaratıcılık ve çekicilik gibi kriterler çok önemli. 'Battle' yaratıcı bir savaştır ama saygıyı ve sevgiyi kaybetmeden! B-Boying sokağın yansımasıdır, bir yaşam tarzıdır.
- 'Urban' dansı hakkında neler demek istersin?
Amigo: 'Urban' Hip Hop dans tarzlarının ortak bir kavramıdır. Yıllar içinde sokaklardan tiyatrolara kadar uzandı. Örnek olarak 'Harlem Shake', 'Clowning', 'Crumping' veya 'Locking' gibi dans tarzları var. Dans su gibidir, neyle karıştırırsan karıştır, herzaman farklı Bir şey ortaya çıkıyor.
- İdolun var mı?
Amigo: Charlie Chaplin, Mr.Wiggels, Leonardo Da Vinci ve Mevlana.
-Dans ederken ne hissediyorsun?
Amigo: Dans ederken etrafımda veya aklımdaki herşey siliniyor, herşeyi unutuyorum. Dansla içimdekileri dışarıya yansıtıyorum. Dans kurtuluş gibi bir şey. Tüm sorunlarımı veya negatif şeyleri o anda yok ediyorum. Hip Hop benim için sevgi ve saygıdır.
- Türkçe Hip Hop'u nasıl değerlendiriyorsun?
Amigo: Biz Türkler yavaş yavş Hip Hop'u anlamaya başlıyoruz. Hip Hop Türkiye'de yavaş yavaş büyümeye başlıyor, daha yeni yeni tadını alıyorlar ve eminim gelecekte de daha çok büyür. Türkiye'nin Hip Hop'a ihtiyacı var. Çünkü Hip Hop zaten fakirlikten gelen bir şey ve fakirlik Türkiye'de de var. Hip Hop'un gelişimi buradaki Türkler de ve Türkiye'dekilerde de şu anda çok iyi bence ve gelecekte de dünya çapında kendimizi ispatlayacağız!
- Şimdiye kadar aklında kalan yaşadığın en güzel macera, en güzel olay?
Amigo: Bir partide ünlü Amerikan Rapçi ve dansçı 'Sisqo''yla dans 'Battle' yaptık ve ben onu o akşam yenmiştim ve bu benim için onunla yan yana dans edebilmekten bir yana, gurur verici birşey.
www.flying-steps.de
www.dance-unity.com